Türlerin Sergileyebileceği Davranışların Çeşitliliği Nasıl Belirlenir?
Türlerin Davranış Repertuvarı Nedir? Bir Türün Davranış Çeşitliliği ve Yapabildikleri Nasıl Belirlenir?
Canlı organizmalar arasındaki böylesi farklı davranışların nedenleri nelerdir? Davranışı nasıl inceleriz? Hayvan davranışına yönelik araştırmalar, çevrebilim ve evrim hakkında bilgi vermekte ve doğal çevrenin korunması ile ilgili sorunlara çözümler sunmaktadır.
Davranış, canlı organizmaların temel özelliklerindendir. Bakteriler kimyasal gradyanlara tepki olarak aktif bir şekilde hareket ederler, amipler besinin etrafını sarmak için şekil değiştirirler ve nergisler mutedil rüzgârlarda çiçeklerini rüzgâr yönünde çevirirler (Berg 2000, Etnier & Vogel 2000). Süngerler gibi basit yapılı çok hücrelilerden eklembacaklılar, derisidikenliler ve kordalılar gibi organ sistemi olan hayvanlara kadar tüm hayvanlar iç ve dış çevreden gelen uyaranlara tepki gösterirler.
Bir bireyin yaşamında genlerden davranışa giden yol uzundur ve bu yol boyunca ara basamaklar bulunur (Görsel 1). Bu yolu anlamak için, davranışı etkileyen başlıca nedenlerin her birini incelemekte fayda vardır: genler, fizyoloji ve gelişim.
Hayvan davranışı genetik mekanizmalardan etkilenir. Karıncalardaki (Pheidole pallidula) davranış genetiği üzerine yapılan bir çalışma bir kolonideki bazı işçi karıncaların iri, saldırgan asker karıncalardan zararsız toplayıcılara nasıl dönüştüklerini değerlendirmiştir (Görsel 2; Lucas & Sokolowski 2009). Asker karıncalar, tek bir genin (ppfor) ifadesiyle saldırgan olmaya yatkın doğarlar. Yeni doğan toplayıcı karıncalar bu geni ifade etmez. Yuvadaki koşullar değişimi gerektirdiğinde, ppfor asker karıncalarda bastırılır ve bu da onların zararsız toplayıcı işçilere dönüşmelerine neden olur.
Hayvan davranışı fizyolojik mekanizmalardan da etkilenir. Kortikosteroid olarak bilinen kimyasallar stresli durumlar süresince bireylerde sık sık yükselir. Bu durum karşısında, üreme ve bölge koruma davranışları bastırılır ve bunların yerine kaçma davranışları desteklenir (Wingfield et al. 1998). Yapılan bir araştırma kortikosteroidlerin öğrenme ve bellek edinimini de etkileyebildiğini göstermiştir (Thaker et al. 2010). Bunu test etmek için araştırmacılar, yeni bir saldırganla karşılaşma süresince doğu çit kertenkelesinin (Sceloporus undulatus) kortikosteron hormonunun yükselmesini baskılamıştır (Görsel 3). Bunun sonucunda da, baskılamanın kertenkelelerin ani kaçış tepkilerine zarar verdiğini, ayrıca öğrenmeyi ve gelecek karşılaşmalardaki anımsamayı sınırlandırdığını bulmuşlardır. Bu nedenle, yüksek seviyede kortikosteroidler yalnızca yırtıcıya karşı davranışlar için değil, av türlerinde kaçınmalı öğrenme için de gereklidir.
Embriyodan gençliğe kadarki gelişim, yetişkinlikteki davranışı etkileyebilir. Primat türlerinden ikisi olan bonoboların (Pan paniscus) ve şempanzelerin (P. troglodytes) erken gelişimlerindeki kaynak elverişliliği, yetişkin olduklarında yiyeceklerini paylaşmaya yatkın olup olmayacaklarını etkilemektedir (Görsel 4; Wobber et al. 2010). Bonobolar yiyeceğin bol olduğu yerlerde yaşarlar ve yiyecek için diğer türlerle ya da birbirleriyle yarışmazlar. Yiyeceklerini diğer bireylerle paylaşarak büyürler ve bu paylaşım duygusu yetişkinlikte de devam eder. Diğer yandan, şempanzeler yaşamları boyunca yiyecek için hem birbirleriyle hem de gorillerle (Gorilla gorilla) yarışırlar. Genç şempanzeler yiyeceklerini diğer bireylerle paylaşmazlar ve yetişkinlikte de bu davranışı sürdürürler.
Genler, fizyoloji ve gelişim bir popülasyonun bireyleri arasında çeşitlilik gösterir. Ayrıca, iki birey aynı iç ve dış çevrede yaşamaz. Bu da bireylerin davranışlarında çeşitliliğe neden olur.
Davranışın Evrimi
Genetik çeşitliliğin bireylerdeki davranışsal farklılıklara katkısı en çok evrimsel bağlamda önemlidir. Ancak bu durum, popülasyonun bireyleri arasında davranışsal çeşitlilik varsa ve davranışsal çeşitlilik genetiğe dayanıyorsa (kalıtsalsa) mümkündür. Davranışsal çeşitlilik, mutasyonlardan ve eşeyli üreme yapan organizmalarda mayoz bölünme sırasında meydana gelen çaprazlamalardan kaynaklanır. Bireylerde sağkalımı ve üremeyi arttıran davranışlar döllere de aktarılacaktır. Başarısızlık getiren davranışların ise gelecek nesillere aktarılma şansı daha düşüktür. Eğer popülasyonlarda çeşitlilik ve kalıtsallık yeteri kadar yüksekse, bu durumda davranış nesiller boyunca evrimleşebilir.
Örneğin birçok peygamberdevesi (Görsel 5) ve örümcek, cinsel yamyamlık denen benzersiz bir çiftleşme sistemi sergiler. Bu sistemde, çiftlerden biri diğerini öldürüp kur yapma veya cinsel birleşme sırasında yer. Bir kurt örümceği olan Akdeniz tarantulası (Lycosa tarentula) üzerinde yapılan bir araştırma cinsel yamyamlığın dişiler için adaptif olduğunu göstermektedir (Rabaneda-Bueno et al. 2008). Bu da hâlihazırda çiftleşmiş yamyam dişilerin, yamyam olmayan dişilere göre daha yüksek üreme oranları elde ettiği ve daha kaliteli döller ürettiği anlamına gelmektedir. Dişi Akdeniz tarantulaları kaliteli av bulmada ve tüketmede zorluk çeker. Başarılı olan dişiler ise erkeklerini bulma ve yeme oranını yükseltecek şekilde davranır ve döller de kalıtım yoluyla bu davranışları kazanır.
Uzun jeolojik dönemler boyunca meydana gelen evrimsel değişimler türleşme ile sonuçlanabilir ve davranış bir bakıma bu süreçten sorumlu olabilir. Karabaşlı yalı bülbülü (Sylvia atricapilla) Orta Avrupa’da üreyen ve kışı Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’da geçiren ötücü, göçmen bir kuştur (Görsel 6). Son birkaç on yıllık süre içinde, biyologlar küçük bir grup karabaşlı yalı bülbülünün göç davranışlarında, kışı sürekli İngiltere’de geçirmeleriyle sonuçlanan bir çeşitlilik gözlemlemiştir (Rolshausen et al. 2009). Bu gözlemlere göre “İngiliz” ve “İngiliz olmayan” karabaşlı yalı bülbülleri Orta Avrupa'daki her zaman üredikleri ormanlara geri göç ederler, ancak kışı İngiltere’de geçiren bireyler erkenden gelip yuva yapmaya başlar ve daha iri ve daha çok yumurta üretirler. Ayrıca kışı İngiltere’de geçiren bireyler sınıflandırıcı çiftleşme olarak bilinen süreç içinde, genelde diğer popülasyonun üyeleri yerine birbirleriyle çiftleşirler. Bu yüzden, bu iki karabaşlı yalı bülbülü popülasyonu birbirlerine çok yakın mesafelerde üremelerine rağmen aralarında cinsel izolasyon meydana gelmiştir. Kısacası, doğal seçilim ve cinsel izolasyon zamanla genetik ve davranışsal farklılıkların birikmesiyle türleşmeye yol açabilmektedir.
Davranışı Ölçme
Hayvan davranışına yönelik araştırmalar bilimsel yönteme dayanır (Görsel 7). Davranış araştırmalarının (ve doğal yaşamı ilgilendiren her araştırmanın) temelinde soru sorma sanatı vardır. İyi sorular sormadan üzerinde çalışacağımız araştırma projeleri olmayacağı için, sorular bilimsel süreci yönlendirir. Davranışı nesnel olarak incelemek için davranış bilimciler tarafından spesifik ve standart yöntemler geliştirilmiştir (ör. Martin & Bateson 2007). Davranışsal araştırmanın odak noktası, tür gruplarından bir bireyin davranışının temelinde yer alan genlere kadar uzanır. Çalışmalar türün yaşam alanında, laboratuvarda ya da her ikisinde de yürütülebilir. Davranışsal araştırmanın göze çarpan bir özelliği de antropomorfizmi (insanbiçimcilik), yani insan dışındaki hayvanların hareketlerini insani düşünceler ve davranışlar olarak nitelendirme yanlışlığını azaltmasıdır. Bilimsel yöntem ve davranışı incelemeye yönelik standart yaklaşımlar biyologların davranışın nedenlerini ve zamanla nasıl evrimleştiğini anlamasına olanak sağlamıştır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Davranış Bize Ne Söyler?
Hayvan davranışı genelde ekoloji ve evrim bağlamında ele alınır. Hayvanların çevreleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarını ve zamanla nasıl değiştiklerini hayvan davranışları sayesinde öğreniriz. Davranış, nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin nasıl korunacağı, çevre kalitesinin nasıl belirleneceği ve doğa koruma alanlarının nasıl tasarlanacağı gibi doğal çevrenin korunması ile ilgili sorunları da anlamamıza olanak tanır. Ayrıca insan kaynaklı tehditlerin uyum sağlamayı başarmış hayvanların sağkalımına olan etkisini değerlendirmek için de kullanılır. Örneğin kuşlar çeşitli nedenlerden dolayı pencerelere çarparlar. Görsel işaretler, göç stratejisi, yaşadığı bölgeyi koruma davranışı ve yaşam alanı tercihi gibi davranışlar, kuşların neden bu şehir tehdidi yüzünden yüksek ölüm oranlarına sahip olduğunu en iyi şekilde açıklamaktadır (Hager et al. 2013). Hayvan davranışı, uzmanların iklim değişikliğinin sonuçlarını değerlendirmelerine de olanak sağlamıştır (Parry et al. 2007). Hayvanların göç, döllenme ve üreme zamanlarıyla ilgili davranışlarının iklim değişikliği yüzünden değişmiş olduğu bilim insanları tarafından çoktan kanıtlanmıştır.
Hayvan davranışı ile ilgili çalışmalar bize kendi davranışlarımız hakkında da bilgi verir. İnsan dışı primatlar üzerine yapılan araştırmalar bireysel, sosyal ve üreme ile ilgili insan hareketlerinin nedenlerine ve evrimine ilişkin önemli görüşler sunmaya devam etmektedir. İnsan dışındaki hayvanların davranışlarını değerlendirmek, teknolojik buluşları ve sağlık risklerinin en aza indirilmesi gibi insan koşullarının geliştirilmesine dair ilerlemeler kaydedilmesine olanak sağlamıştır. Örneğin sismik bir olayı, daha meydana gelmeden tespit edip tepki veren siğilli kurbağalar (Bufo bufo) sayesinde depremleri önceden tahmin etmek mümkün hale gelmiştir (Görsel 8; Grant & Halliday 2010).
Sonuç
Hayvan davranışı bir bireyin genleri, fizyolojisi ve gelişimi ile yaşadığı iç ve dış çevreye dair, birbirini etkileyen çeşitli kuvvetlerin bir sonucudur. Bir popülasyonun bireyleri arasında, sağkalım ve üremeye yönelik davranışlarda genetik çeşitlilik vardır. Başarılı davranışlar gelecek nesillere aktarılır ve zamanla evrimleşebilirler. Araştırmacılar davranışı ölçmek ve anlamak için bilimsel yöntemi ve standart protokolleri kullanırlar. Hayvan davranışı araştırmalarının sonuçları çevrebilim ve evrim çalışmalarına bilgi sağlamakta ve doğal çevreyi koruma ile ilgili sorunları çözmede yardımcı olmaktadır. Birçok kurum ve kuruluş hayvan davranışı üzerine bilgi ve profesyonel deneyimler için fırsatlar sunmada uzmanlaşmaktadır.
Hayvan davranışı üzerine uzman kurum ve kuruluşlar: bilgi, kariyer ve lisansüstü eğitim fırsatları
- The Center for the Integrative Study of Animal Behavior (Hayvan Davranışı Araştırmaları Merkezi)
- The Animal Behavior Society (Hayvan Davranışı Derneği)
- International Society for Behavioral Ecology (Uluslararası Davranış Ekolojisi Derneği)
- Association for the Study of Animal Behaviour (Hayvan Davranışı Araştırmaları Derneği)
- Australasian Society for the Study of Animal Behaviour (Avustralasyalı Hayvan Davranışı Araştırmaları Derneği)
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature Education | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 20:07:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7361
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature Education. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.