Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Tibet Platosu'nda İnsanlar Gözümüzün Önünde Evrimleşiyor!

6 dakika
33,143
Tibet Platosu'nda İnsanlar Gözümüzün Önünde Evrimleşiyor! National Geographic
Tüm Reklamları Kapat

Günlük hayatta farkına varmasak da insanlık, genetik yapısını sürekli yeniden şekillendiriyor. Çevreye uyum sağlama ve değişen koşullara adapte olma süreci, nesilden nesile devam eden bir evrimsel yolculuğun parçası aslında.

Evrimsel süreç yalnızca makro düzeyde, yani yüz binlerce yıllık geniş zaman dilimlerinde gerçekleşen büyük ölçekli değişimlerden ibaret değildir. Her nesilde gözlemlenebilen mikroevrimsel değişiklikler de bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Evrim popülasyon içindeki genetik varyasyonların nesiller boyunca seçilim baskıları altında yeniden şekillenmesiyle işler. Dolayısıyla, türlerin adaptasyon süreci canlıların soyu devam ettikçe durmaksızın işler ve özellikle çevresel değişiklikler veya ekstrem koşullar altında bu süreç daha belirgin hale gelir.

Bir dizi gen varyantı; Tibetlilerin vücutlarına, kalbi zorlamadan kandaki oksijen taşıma verimliliğini artırma yeteneği kazandırır.
Bir dizi gen varyantı; Tibetlilerin vücutlarına, kalbi zorlamadan kandaki oksijen taşıma verimliliğini artırma yeteneği kazandırır.
BBC

Bu evrimsel dinamikler, yüksek irtifa gibi ekstrem çevresel koşullarda, insanları uyum sağlamaya yönlendirmektedir. Örneğin; yüksek rakımlara çıkıldığında atmosfer basıncının düşmesi, vücudun solunum yoluyla alabildiği oksijen miktarını azaltır. Oksijen seviyesinin azalması, çoğu bireyde hipoksiye (dokulara yeterli oksijenin taşınamaması durumu) yol açar ve irtifa hastalığına neden olur.[1] Ancak Tibet Platosu gibi deniz seviyesinden binlerce metre yüksekte bulunan yerleşim alanlarında, yerel popülasyonların binlerce yıl boyunca düşük oksijen koşullarına uyum sağladığı gözlemlenmiştir.[2] Örneğin, bu insanlarda yüksek hemoglobin seviyeleri bulunur. Bu da daha fazla oksijen taşıma kapasitesine yol açar. Ancak bu, hemoglobindeki anormal artışlardan ziyade oksijenin daha etkili taşınmasıyla ilişkilidir. Başka bir özellik ise kan damarlarının daha geniş kalma eğilimindedir. Bu genişleme (vazodilatasyon) kanın daha rahat dolaşmasını sağlar ve vücut dokularına daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olur.[3]

Tüm Reklamları Kapat

Bu adaptasyonları daha iyi anlamak isteyen araştırmacılar, insan evriminde önemli bir gösterge olan üreme başarısına da odaklanmışlardır. Üreme başarısı, bir bireyin doğurduğu canlı bebek sayısını ve bu bebeklerin yaşayıp genetik özellikleri bir sonraki nesle aktarma ihtimallerini ifade etmektedir. Yani, çevreye en iyi uyum sağlamış özelliklere sahip olan bireyler daha fazla hayatta kalan çocuk sahibi olur ve bu uyum özelliklerini sonraki nesillere aktarırlar. Bu döngü; nesiller boyunca sürdüğünde uyum sağlayan özellikler, popülasyonun genetik yapısında kalıcı hale gelir. Tibetli topluluklarda görülen adaptasyonlar da binlerce yıl boyunca yüksek rakımlarda hayatta kalmayı başaran bu genetik özelliklerin nesiller boyunca aktarılması sayesinde ortaya çıkmıştır.[4]

Bu noktada, doğal seçilimin etkisini daha iyi anlamak için, çevresel baskıların insan genetiği üzerindeki etkisine başka örnekler vermek yerinde olacaktır. Örneğin, sıtma hastalığının yaygın olduğu tropikal bölgelerde sıklıkla görülen orak hücre anemisi buna güzel bir örnek teşkil etmektedir. Orak hücre anemisi, kırmızı kan hücrelerinin yapısını değiştirerek sıtmaya neden olan parazitlerin vücutta çoğalmasını engelleyen bir genetik değişimdir. Bu özellik sıtmanın yaygın olduğu bölgelerdeki insanlar için bir tür koruma sağlamaktadır. Ancak sıtmanın yaygın olmadığı bölgelerde bu mutasyonun faydası ortadan kalkmakta, hatta olumsuz etkiler yaratmaktadır. Yine de sıtmanın çok fazla can aldığı bölgelerde bu gene sahip bireyler daha fazla hayatta kalmakta, dolayısıyla doğal seçilim yoluyla bu özellik popülasyon içinde yaygın hâle gelmektedir.

Sert hava koşulları nedeniyle yanakları kızarmış Tibetli göçebe kız.
Sert hava koşulları nedeniyle yanakları kızarmış Tibetli göçebe kız.
Atlas of Humanity

Tibet Platosu'ndaki insanların biyolojik adaptasyonları da benzer bir doğal seçilim sürecinin sonucudur. Tibetli bireylerde gözlemlenen bu adaptasyonlar, vücudun düşük oksijen seviyelerine daha dayanıklı olmasını sağlamakta ve özellikle kanın oksijen taşıma kapasitesini optimize etmektedir. Bu özelliklerin en belirgin sonucu ise daha fazla doğum yapabilen kadınların genetik miraslarını çocuklarına aktarabilmesidir.[5] Bu adaptasyonları geliştiren kadınlar, yüksek oksijen taşıma kapasitesi sayesinde daha sağlıklı doğumlar yapmakta ve bu özellikler de nesilden nesle aktarılmaktadır.

Nepal'in 3.500 metre üzerindeki yüksek rakımlı bölgelerinde yaşayan, yaşları 46 ile 86 arasında değişen 417 kadın üzerinde kapsamlı bir araştırma yürüten araştırmacılar, bu kadınların canlı doğum sayılarının 0 ile 14 arasında değiştiğini, ortalama canlı doğum sayısının ise 5,2 olduğunu kaydetmiştir.[5] Araştırmada, bu kadınların hem genel sağlık durumları hem de spesifik fizyolojik özellikleri detaylı bir şekilde incelenmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Ölçülen temel parametrelerden biri, dokulara oksijen taşıyan hemoglobin düzeyleridir. İlginç bir biçimde, en fazla doğum yapan kadınlarda hemoglobin seviyelerinin ortalama düzeyde olduğu gözlemlenmiştir. Yani bu seviyeler çok yüksek ya da düşük değil, dengelidir. Bunun yanı sıra, bu kadınların taşıdıkları oksijenin doygunluk oranı oldukça yüksektir. Bu durum; yüksek rakımlarda yaşayan kadınların kan yoğunluğunu artırmadan, dolayısıyla kalbi fazla zorlamadan, hücrelerine yeterli oksijen taşıyabilme yeteneği geliştirdiğine işaret eder. Kan yoğunluğunun artması kalbin üzerine ek bir yük bindirebileceğinden, bu adaptasyon yüksek irtifada sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için son derece önemlidir.

Araştırmayı yürüten araştırmacılar, yüksek rakımlarda yaşayan kadınların en iyi uyum sağladıkları hemoglobin seviyesinin ortalama düzeyde olduğunu keşfetmiştir. Bu seviyeler çok yüksek veya çok düşük olmadığı için vücut için en uygun düzeyi sunar. Ayrıca kanın taşıdığı oksijenin doygunluk oranının yüksek olması da önemli bir avantaj sağlar. Bu sayede vücut, yüksek oksijen taşıma kapasitesine sahip olur. Bu özellikler kadınların daha sağlıklı doğumlar yapabilmelerine katkıda bulunarak üreme başarılarını artırır.

Araştırmada yüksek doğurganlığa sahip kadınlarda akciğerlere kan akış hızının yüksek olduğu ve kalbin sol tarafındaki ventrikülün genişleyerek oksijenli kanın vücuda daha etkin şekilde pompalanabildiği gözlemlenmiştir. Bu anatomik özellikler, düşük oksijen seviyelerine uyum sağlama sürecinde vücudun oksijen taşıma kapasitesini artırmak için gelişmiş genetik uyumların bir parçası olarak değerlendirilir.

Araştırmacılar ayrıca, üreme başarısının sadece biyolojik özelliklere değil, kültürel faktörlere de bağlı olduğunu belirtmektedir. Örneğin, erken yaşta çocuk sahibi olan ve uzun süre evli kalan kadınların daha fazla doğum yapma olasılıklarının yüksek olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, üreme başarısında en önemli rolü, bu tür fizyolojik adaptasyonlar oynar. Özellikle daha düşük rakımlarda yaşayan kadınlarınkine benzer fizyolojik özelliklere sahip olan Nepal'deki kadınlarda da üreme başarılarının daha yüksek olduğu bulunmuştur.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Sonuç

Dünya üzerindeki farklı insan toplulukları, yaşadıkları çevre koşullarına bağlı olarak çeşitli adaptasyonlar geliştirmiştir. Örneğin yazımızda ele aldığımız, yüksek dağlarda yaşayan Tibetliler gibi topluluklar, düşük oksijen seviyelerine uyum sağlamak için kan oksijen doygunluğunu artıran fizyolojik özellikler kazanırken; deniz kıyısında ve okyanuslarda yaşayan Bajau halkı ise dalış sırasında daha uzun süre nefeslerini tutmalarına yardımcı olan biyolojik adaptasyonlar geliştirmiştir. Tibetlilerde, düşük oksijenli ortamlarda kalbi zorlamadan oksijen taşıma kapasitesini artıran dengeli hemoglobin seviyeleri ve genişlemiş kan damarları gibi özellikler görülürken; Bajau halkında büyük dalak ve oksijen kullanımını optimize eden genetik özellikler öne çıkar.

Böyle toplulukların hâlâ var olması, evrimin dinamik bir süreç olduğunu ve çevresel baskılar altında insan popülasyonlarının genetik çeşitlilik kazanarak uyum sağladığını gösterir. Bu da bize, doğadan kopmuş modern yaşamlarımızın ötesinde aslında çevremizle birlikte şekillenmiş bir tür olduğumuzu hatırlatır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
60
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 17
  • Merak Uyandırıcı! 16
  • Muhteşem! 9
  • Bilim Budur! 5
  • Güldürdü 4
  • İnanılmaz 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Umut Verici! 1
  • Üzücü! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
  • Korkutucu! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:39:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18855

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. K. Selçukoğlu, et al. Tibet Platosu'nda İnsanlar Gözümüzün Önünde Evrimleşiyor!. (3 Kasım 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/18855
Selçukoğlu, A. K., Civan, Ç. (2024, November 03). Tibet Platosu'nda İnsanlar Gözümüzün Önünde Evrimleşiyor!. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/18855
A. K. Selçukoğlu, et al. “Tibet Platosu'nda İnsanlar Gözümüzün Önünde Evrimleşiyor!.” Edited by Çınar Civan. Evrim Ağacı, 03 Nov. 2024, https://evrimagaci.org/s/18855.
Selçukoğlu, Alper Kaan. Civan, Çınar. “Tibet Platosu'nda İnsanlar Gözümüzün Önünde Evrimleşiyor!.” Edited by Çınar Civan. Evrim Ağacı, November 03, 2024. https://evrimagaci.org/s/18855.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close