Maymunlar da İnsanlar Gibi "Kendi Kendilerini Evcilleştirmiş" Olabilir!
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Köpeklerin kurtlardan daha sevimli, ya da bir evcil hayvan çiftliğindeki keçilerin vahşi atalarından daha kısa boynuzları olması ve daha dostça tavırlar sergilemeleri tesadüf değil. Bilim insanları buna "evcilleştirme sendromu" adını veriyorlar. Evcilleşen hayvanların bir yandan saldırganlıkları kaybolurken, diğer yandan yanlışlıkla bazı fiziksel değişiklikler de yaşıyorlar: Daha yumuşak ve sarkık kulaklar, kısa ağız ve burunlar, kıvrımlı kuyruklar, soluk renkte kürk, küçük beyin vb. özellikler ediniyorlar.
Görünen o ki bu değişimler (ve değişimler arasında görülen bu ilişki), doğumdan önce ve yeni doğanlarda da bulunan, kök hücrelere benzer bir şekilde çok yönlülüğe sahip, belirli sinir ucu hücrelerinden kaynaklanıyor. Bu sinir ucu hücreleri birçok farklı hücreye, özellikle "savaş ya da kaç" tepkisinin gücünü arttıran adrenal hücrelere veya daha büyük dişler ve daha dik kulaklar gibi fiziksel özelliklere dönüşebiliyorlar.
Darwin'in zamanından beri bazı bilim insanları, insanların "kendi kendini evcilleştirdiğini", daha az saldırgan ve daha yardımsever eşler seçtiğimizi, bunun sonucunda kendi evrimimizin yörüngesini değiştirdiğimizi iddia ettiler. Psikoloji ve sinirbilim profesörü Asif Ghazanfar, şöyle diyor:
Bunun kanıtları genelde yüzeyseldi. Bu, gerçekten popüler ve heyecan verici bir fikir; ancak arkadaşça davranış ve evcilleştirmenin diğer özellikleri arasındaki bağlantıya dair doğrudan kanıtı yoktu.
Hikâyeyi sağlam bir temele oturtup oturtamayacağını görmek için Ghazanfar, marmoset maymunlarıyla çalışmaya karar verdi. İnsanlar gibi, marmosetler de son derece sosyal ve işbirlikçidir; ayrıca evcilleştirilmiş memelilerde yaygın olan, alınlarında beyaz kürk yaması da dahil olmak üzere evcilleştirmekle alakalı birkaç fiziksel işarete sahiptirler.
Bir maymunda iş birliği nasıl görünür? Ghazanfar, diğer işaretlerin yanı sıra birbirlerinin çocuklarına bakılması ve yemeklerin paylaşılması şeklinde göründüğünü söylüyor.
Araştırma ekibi, bir marmosetin beyaz kürklü yamasının boyutunun, diğerlerine ne sıklıkla dostça sesler ürettiği ile güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu gösterdi. Bu, bireysel hayvanlarda arkadaşça davranış ile evcilleştirmenin fiziksel özelliği arasındaki ilişkiyi gösteren ilk veridir.
Beyaz yama ile ses davranışı arasındaki nedensel bağlantıyı göstermek için araştırmacılar, ikiz bebekleri farklı yönlerden test ettiler. Çok kısa seanslarda, ikizlerden biri simüle edilmiş bir ebeveynden (yani bebeğin seslerinin %100’üne yanıt veren, yetişkin çağrıları yapmaya programlanmış bir bilgisayardan) güvenilir sesli cevaplar alırken; diğer ikiz, seslerinin yalnızca %10'una cevap alabildi.[1]
Bu deneysel seanslar, maymunların hayatlarının ilk 60 gününün çoğunda, her gün 40 dakika boyunca sürdü. Günlerin geriye kalan saatlerinde (23+ saat), maymunlar aileleriyle birlikteydi.
Ghazanfar ve iş arkadaşları önceki çalışmalarında, daha fazla geri bildirim alan bebeklerin, konuşmayı- daha doğrusu ebeveynlerininkine benzeyen sesler geliştirmeyi- kardeşlerinden daha hızlı öğrendiklerini gösterdiler.[2] Araştırmacılar, gelişmekte olan bebek maymunların alınlarındaki beyaz kürk lekelerini eş zamanlı ve üç ay daha ölçerek yüz bölgesindeki beyaz renklenme oranının, artan ebeveyn ses tepkileriyle hızlandığını keşfettiler. Bu, yüzdeki kürk rengiyle ses gelişimi arasında gelişimsel bir bağlantı olduğunu gösteriyor- her ikisi de ebeveynlerden etkileniyor.
Bu bağlantı, "savaş ya da kaç" hücrelerine dönüşebilen ve aynı zamanda ses üretmek için gerekli olan gırtlak kısımlarına katkıda bulunan sinir ucu hücreleri yoluyla sağlanıyor olabilir.
Diğer türlerdeki evcilleştirme de ses davranışındaki değişiklerle ilişkilendirilmiştir. Evcilleştirilmek için seçilen tilkiler, insanların varlığına yanıt olarak seslerini değiştirdiler. Benzer şekilde, evcil bir Bengal ispinozunun öğrendiği ve ürettiği şarkılar daha karmaşıktır. Bu sayede vahşi kuzenlerine kıyasla yetişkinlikte şarkı esnekliğini (farklı söylenebilirliğini) daha fazla koruyabiliyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ancak araştırmacılar bunun, herhangi bir türde bir sosyal özelliğin derecesini, fiziksel bir evcilleştirme belirtisinin boyutuyla ilişkilendiren ilk çalışma olduğunu söylediler. Bulguları, Current Biology dergisinde çevrimiçi olarak yayınlanan bir makalede ayrıntılı olarak açıklandı.[3] Ghazanfar’ın ortak yazarları arasında eski bir doktora sonrası araştırmacı olan ve şu anda Brezilya'daki Rio Grande do Norte Federal Üniversitesi'nde nörobilim profesörü olan Daniel Takahashi, 2016 Sınıfından Rebecca Terrett, şu anda Rutgers-Robert Wood Johnson Tıp Fakültesi'nde çalışan; Ghazanfar'ın eski laboratuvar müdürü Lauren Kelly ve New York Üniversitesi'nden iki ortak çalışan: James Higham ve Sandra Winters yer almaktadır. Ghazanfar şöyle diyor:
Marmosetlerin ses gelişiminin hızını değiştirirseniz, kürkün renklenme oranını değiştirirsiniz. Hem büyüleyici hem de tuhaf sonuçlar!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 5
- 5
- 5
- 4
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: EurekAlert! | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Fuller-Wright. Princeton Study Suggests That Monkeys, Like Humans, May Have 'Self-Domesticated'. (15 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 16 Kasım 2020. Alındığı Yer: Princeton University | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Crow. Marmoset Monkeys Learn To Call The Same Way Human Infants Learn To Babble. (25 Mayıs 2017). Alındığı Tarih: 16 Kasım 2020. Alındığı Yer: Princeton University | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. A. Ghazanfar, et al. (2020). Domestication Phenotype Linked To Vocal Behavior In Marmoset Monkeys. Current Biology. doi: 10.1016/j.cub.2020.09.049. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/01/2025 03:28:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9544
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in EurekAlert!. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.