Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Tek Kişilik Hücre Hapsi: Aşırı İzolasyon Beyni Nasıl Etkiler?

Zalim bir ceza yöntemi olan tek kişilik hücre hapsi, muhtemelen mahkumların beyinlerini küçülterek onlarda fiziksel işkence etkisi yaratıyor!

6 dakika
16,636
Tek Kişilik Hücre Hapsi: Aşırı İzolasyon Beyni Nasıl Etkiler?
Tüm Reklamları Kapat

2018'in kasım ayında bir pazar sabahı Angola Three Hapishanesinde en uzun süre mahkum kaldığı bilinen Robert King, nörobilimcilerden oluşan bir ekibin karşısına çıktı ve tek başına hücre hapsinde geçirdiği 29 yılını anlattı. Şöyle dedi:

Yıkıcı bir deneyim... Üzerinde etkileri oluyor ve bu etkiler, kalıcı.

King, kendisi gibi mahkum olan bir diğer kişinin ölümünden sorumlu tutulup, sonrasında mahkemenin mahkumiyet kararını geri çevirmesi üzerine salıverileli neredeyse 20 yıl oldu. Fakat King, şimdi bile görüşü, hafızası ve açık alanlarda yön bulma ile ilgili sorunlar yaşadığını söylüyor.

King, deneyimini Sinirbilim Cemiyeti (Society for Neuroscience) tarafından düzenlenen 2018 konferansında anlattı. San Diego'da, tıklım tıklım dolu bir salonda, beş uzman ve King, aşırı izolasyonun beyni nasıl etkilediğini tartıştılar.

Tüm Reklamları Kapat

Society for Neuroscience'ın 2018 konferansı
Society for Neuroscience'ın 2018 konferansı
whyy.com

Yıllar boyunca araştırmacılar, hücre hapsinin psikolojik etkilerini belgeledi - ki bu sonuçlar aksiyete, depresyon ve hatta psikozu içeriyordu. Ama araştırmacılar, beyinde fiziksel bir seviyede neler olduğunu ortaya çıkaran nörolojik etkileri keşfetmeye yeni başladı.

Bu, özellikle “zalim ve sıra dışı ceza”nın hukuki tanımı konusunda mahkemelerde sıklıkla yaşanan zorluklarla mücadele eden hücre hapsi muhalifleri için önemli bir çalışma. Araştırma daha emekleme döneminde, ama şimdiden bütün dünyada çapında olmasa da, mahkemelerde başarı sağlamaya başladı bile! Kasım oturumunu kuran ve yöneten Michael Zigmong, şöyle diyor:

Bağış yapan sponsorluk acentalarını bize para vermeye ikna etmekle çok uğraştık. Muhtemelen bununla 4 yıldır uğraşıyoruz ve hiç başarılı olmadık.

Zigmong, yakınlardaki emekliliğine kadar hayatının neredeyse 50 yılını Pittsburgh Üniversitesi’nde geçirmiş bir nöroloji araştırmacısı ve profesörü. Kariyeri, ağırlıklı olarak Parkinson Hastalığı üzerindeki çalışmalar üzerineydi, fakat 4 yıl kadar önce Zigmond rota değiştirdi ve izolasyon konusuna odaklanmaya başladı.

Bu konu, bazı yönlerden Zigmond’un önceden yaptığı çevresel zenginleştirme (sosyal etkileşim ve zihinsel uyarma) kavramının, beyin fonksiyonu ve direnci üzerindeki rolüne odaklanan araştırmalarının doğal uzantısıydı. Şöyle diyor:

Tüm Reklamları Kapat

İnsanlar, beynin sinirsel döngüsünün çevresel zenginleştirmenin çeşitlerinden geliştirilmiş olduğunu biliyordu. Bu yüzden aslında "Eğer çevresel zenginleştirme beyni geliştiriyorsa, bunun anlamı 'İzolasyon beyni bozar.' demektir." demek, dilbilimsel bir değişimdi. Şunu söyleyebilirim: Hapishanelerde hücre hapsinin sonuçlarını öğrenmesi gereken insanlar ve sistemler var.

Bu değişim, 6 veya 7 yıl önce Zigmond’un Pittsburgh Üniversitesi’nden iş arkadaşı Jules Lobel tarafından tetiklendi.

Lobel, yakınlarda hücre hapsine kapatılmayı içeren büyük bir dava üstlenmişti. Bu dava, yüzlerce kişinin yıllarını, hatta on yıllarını hücrede geçirdiği devasa bir hapishane olan Pelican Bay Hapishanesi'ndeki mahkumlar tarafından, Kaliforniya eyaletine karşı topluca açılan bir davaydı.

Hücre hapsinde geçen bu yılların zalim ve sıra dışı bir ceza olduğunu kanıtlamaya çalıştı; ama bir sorun vardı: Hem federal yasalar hem de mahkemeler, bir cezanın ABD Anayasasının Sekinci Değişiklik Maddesi (İng: "8th Amendment") altında korunan hakların ihlali kapsamına girmesi için, hasarın psikolojik değil, fiziksel yapılması gerektiğini savunuyordu. Lobel şöyle diyor:

Amerikan yasalarında psikolojik problemlere genellikle fiziksel problemler kadar ağırlık verilmez Bu da beni ve bazı müvekillerimi 'Neden buna nörobilimsel bir bakış açısıyla yaklaşmıyoruz? Bunun fiziksel bir organ olan beyin üzerindeki etkisinin adı nedir?' diye sormaya itti.

Lobel bir grup nörobiliciyi mahkemede uzman tanık olarak listeledi. Hücre hapsinin beyin üzerindeki etkileri üzerine bir araştırma olmamasına rağmen, beynin insanın iyi olması için gereken sosyal etkileşimin önemini ve bu etkileşim ortadan kaybolduğunda oluşan zararı mahkemeye gösterebildiler.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Onun bilgisine göre bu, nörobilimin ilk defa hücre hapsi konulu bir davada kullanılması olarak da tarihe geçmişti. Bu düşünce yöntemi işe yaramış gibi göründü; çünkü Kaliforniya, uzatılmış hücre hapsinde bulunan binlerce mahkumu salarak davayı sonuçlandırdı.

Ama bu dava, aynı zamanda araştırmadaki Michael Zigmond’a hitap eden bir boşluğu da vurgulamış oldu. Yıllar boyunca çevresel zenginleştirmenin beyne etkisi üzerinde çalışmıştı. Bu dava ve gelecekteki potansiyel davalar ise, tam tersi üzerineydi: İzolasyonun beyin üzerindeki etkileri hakkında çalışıyorlardı.

Bunun sonunda Zigmond Jefferson Üniversitesi’nde bir nörobilimci olan ve Zigmond gibi Parkinson hastalığının ve çevresel zenginleştirmenin beyin üzerindeki etkilerini araştırmış Richard Smeyne'in de yardımını istedi. Symeyne, "Bu konuya hiç ilgim yoktu." diyor; ancak Zigmond'un, kendisinin "sosyal vicdanı" konumundaki bir kişi olduğunu da ekliyor:

Onun tutkusu cidden beni buna çeken şey oldu ve şimdi bunu yaparken, beraber çok zaman geçiriyoruz.

Bağışçıların toplanması, çeşitli nedenlerden dolayı zaman aldı. Yasal sektördeki organizasyonlar, fazlasıyla farelere dayalı araştırmalar olması sebebiyle araştırmalarını eleştirdi. Zigmond ve Smeyne de bunun analiz amacıyla insanların üstünde aşırı izolasyon testi yapılmasının veya beynini çıkarmanın etik problemlere yola açacağı gerekçesiyle gerekli olduğunu söyleyerek cevap verdi. Zigmond şöyle anlatıyor:

Aslında bana basitçe "İlgilenmiyoruz." dediler. Yaptığınız şey, hücre hapsinin koşullarıyla tamamen alakasız dediler. Siz laboratuvar hayvanları üstüne çalışıyorsunuz, bizse insanlar hakkında konuşuyoruz; arada hiçbir bağlantı yok dediler.

ABD'nin Ulusal Sağlık Enstitüsü (İng: "National Institute of Health") gibi araştırma kurumları da tekliflerini reddetti. Zigmond şöyle anlatıyor:

Tavırları, sormaya çalıştığınız sorular çok basitçe der gibi. Ve bizim cevabımız da; bak, şu an hapishanelerde bu uzun süreli izolasyonların anatomik ve biyokimyasal sonuçlarını söylenmesi gereken bir sürü kişi ve sistem var.

Araştırma şu 4 temel soruya dayanıyor:

Tüm Reklamları Kapat

  • İzolasyon hangi yollarla beyni etkiliyor?
  • Bu değişikliklerin ortaya çıkması için ne kadar zaman gerekiyor?
  • Yaş bu sonuçların şiddetini etkiliyor mu?
  • Geri döndürülebilir mi?

İki yıl önce Zigmond ve Smeyne ilk iki soruyu cevaplandırmak için tasarlanmış deneyler üstüne çalışmaya başladılar. Zenginleştirilmiş çevrede birkaç nesil fare yetiştirdiler, kafesleri etkileşime girmeleri için başka farelerle, oyuncaklarla ve başka beyin uyarıcı unsurlarla doldurdular. Sonra farelerin bir kısmını tek başlarına, oyuncaksız ve daha küçük kafeslere koydular. Bir ile üç ay arasında değişen sürelerden sonra iki taraftan da fareleri kurban ederek beyinlerini ve özellikle nöronlarını karşılaştırdılar.

Smeyne ve doktora öğrencilerinden birisi, bütün nöronları Sinirbilim Cemiyeti'nin yıllık toplantısından önce tek tek incelemeleriyle sonuçlanan acı verici bir süreç sonucunda çalışmayı tamamladı. O toplantı, Smeyne’in bulgularını paylaştığı yerdi: Farelerin beyinlerinin duyu ve motor bölümlerinde nöronlar 1 ayda %20 ve 3 ayda %25 kadar küçülmüştü.

Smeyne bu bulguların önemli olduklarını söyledi; çünkü bulgular, tek kişilik hücre hapsinin yasa ve mahkemelerin psikolojikten daha önemli bulduğu gerçek, fiziksel bir zarar verdiğini gösteriyordu. Şöyle diyor:

Tüm Reklamları Kapat

Eğer birisini hapse atar ve kollarının yüzde 20’sini alıp "Bu, seni burada tutmanın doğal bir sonucu" dersek, insanlar sinirlenecektir ve "Bunu yapamazsınız, bu işkence!" diyeceklerdir. Ama insanları bu duruma sokuyoruz ve nöronları, yani beynin yapısal bir parçası, %20 küçülüyor. Bunu dışarıdan göremesek de fiziksel bir hasar yaratıyoruz.

Bu küçülme, aynı zamanda nöronların etkili bir şekilde çalışabilme kapasitesine hasar verdiği için önemli. Smeyne şöyle anlatıyor:

Nöron, basitçe beynin bilgileri ileten hücreleridir. Yani bir hücre daha küçükse, komşularıyla iletişim kurma şansı azalır. Bunun gibi değişiklikler, Robert King ve tek kişilik hücre hapsinde uzun zaman geçiren diğer kişilerde görülen uzun süreli semptomlardan sorumlu olabilir.

Araştırmanın sonraki adımı bu değişikliklerin tersine döndürülüp döndürülemeyeceğini bulmak:

Biz bu nöronlarda kalıcı bir değişikliğe mi sebep oluyoruz, yoksa nöronların normal haline geri dönebilme yetisi var mı? Umarım, umarım kalıcı bir değişikliğe sebep olmuyoruzdur. Çünkü eğer durum öyle olsaydı, bu yaptığımızın fiziksel işkence olduğunu düşünürdüm.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Merak Uyandırıcı! 19
  • İnanılmaz 14
  • Grrr... *@$# 8
  • Tebrikler! 6
  • Bilim Budur! 4
  • Üzücü! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Güldürdü 2
  • Muhteşem! 1
  • Umut Verici! 1
  • Korkutucu! 1
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: whyy.org | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:39:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9647

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. Tung, et al. Tek Kişilik Hücre Hapsi: Aşırı İzolasyon Beyni Nasıl Etkiler?. (4 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/9647
Tung, L., Özeren, D., Bakırcı, Ç. M. (2020, December 04). Tek Kişilik Hücre Hapsi: Aşırı İzolasyon Beyni Nasıl Etkiler?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/9647
L. Tung, et al. “Tek Kişilik Hücre Hapsi: Aşırı İzolasyon Beyni Nasıl Etkiler?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Duru Özeren, Evrim Ağacı, 04 Dec. 2020, https://evrimagaci.org/s/9647.
Tung, Liz. Özeren, Duru. Bakırcı, Çağrı Mert. “Tek Kişilik Hücre Hapsi: Aşırı İzolasyon Beyni Nasıl Etkiler?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Duru Özeren. Evrim Ağacı, December 04, 2020. https://evrimagaci.org/s/9647.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close