Spoiler Korkusu: İçeriğe Dair Önceden Verilen Bilgiler, Filmleri Gerçekten "Berbat" Ediyor mu?
Spoiler Uyarısı: Tam Tersine, Spoiler Aldığınız Kitap ve Filmleri Daha Çok Seviyor Olabilirsiniz!
Gelmiş geçmiş en sevdiğim televizyon programlarından biri olan The Magicians’ın dördüncü sezonunun finalinde dizinin yıldızı beklenmedik bir biçimde ölür. Twitter akışımda yer alan bir avuç dizi tutkunu arasında, insanlar ya bölüme dair bariz içerik bilgileri (spoiler) paylaşıyordu ya da onlar hakkında ağlayıp sızlanıyorlardı.
Ve ne var biliyor musunuz? Dürüst olmak gerekirse, bu benim için hiç fark etmiyor. Quentin öldü ve bu üzücü bir durum, ancak bunun gerçekleşeceğini önceden bilmek, final bölümünden aldığım zevki etkilemedi. Hatta bölümü daha çok beğenmeme sebep olmuş bile olabilir! Araştırmalar gösteriyor ki dizilere ya da filmlere dair önceden edinilen içerik bilgileri çoğumuzun sandığı kadar negatif bir etkiye sahip değil.
Buna rağmen önceden paylaşılan içerik bilgilerine dair mutlak bir dehşet internetin her yerini sarmış durumda. Twitter’da insanlar içeriğe dair önceden bilgi paylaşımı uyarılarına sanki bir radyoaktif atık bölgesine girmek üzerelermiş gibi davranıyorlar. Eğlence siteleri, hikâyeye dair şüpheli bir detay olarak gördükleri her şeye köpüren kalabalıklardan haklı olarak korkmakta... Makalelerine içerik bilgilerine dair uyarılar eklemeyi unutmuyorlar. Podcastlerin içerik bilgilerine dair bölümleri de fazlalaştı: Vanity Fair dergisinin HBO’nun Sharp Objects isimli programına adanmış muazzam podcastinde yapımcılar, konukların Gillian Flynn’nin programa ilham kaynağı olan kitabını tartıştıklarını belirtmek için neredeyse 30 saniye süren bir domuz sesi kaydı eklediler.
Fakat içerik bilgilerine duyulan bu öfke, Yenilmezler: Son Oyun’un (İng: Avengers: The End Game) açılışıyla ve Taht Oyunları’nın (İng: Game of Thrones) son sezonuyla birlikte daha önce hiç bu kadar yerinde olmamıştı.
Spoiler Aldığınız Kitapları Daha Çok Beğeniyor Olabilirsiniz!
Geçen hafta birisi Son Oyun’dan beş dakikalık bir kesit sızdırdığında, Verge’e göre hayranlar “perişan” oldu. Bir Facebook yorumcusu “Bu videoyu yayınlayanlar ve paylaşanlar, sizi temin ederim ki cehennemde size özel bir yer olacaktır.” yazdı. Filmin yönetmenleri, Joe ve Anthony Russo kardeşler, filmin "beklenmedik ve duygusal anlamda güçlü sonu"nu koruyabilmek adına Twitter’da bir açık mektup yayınlayarak hayranlara “#SonOyunuBerbatEtmeyin” diye yalvardılar.
Ama tüm bu sözüm ona "perişan, paniklemiş hayranlar" korkmayı bırakabilirler, çünkü yüksek olasılıkla, filmin içeriği hakkında önceden edindikleri bilgiler filmi berbat etmeyecektir. 2011 yılında Kaliforniya'daki San Diego Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada (önceden sızdırılan içerik bilgisi konusu üzerine yapılan sadece bir avuç çalışmadan biri) 819 öğrenciden John Updike, Agatha Christie ve Raymond Carver gibi yazarların kısa hikâyelerini okurken çeşitli yerlerde daha ileri kısımlara dair içerik bilgileri okumaları istendi. Bu hikâyeler üç türe ayrılmıştı: “ironik şaşırtmacalı hikâyeler”, “gizemler” ve “edebi hikâyeler”. Çalışma gösteriyor ki, üç hikâye türü için de, okuyucular aslında hakkında önceden içerik bilgisi aldıkları hikâyeleri, almadıklarına kıyasla önemli ölçüde daha çok tercih ediyorlar.
Spoiler Aldığınız Filmleri Neden Daha Çok Beğeniyorsunuz?
2013 yılındaki bir devam çalışmasında araştırmacılar, önceden edinilen içerik bilgilerinin tüketicilerin aldığı keyif üzerinde neden olumsuz bir etkiye sahip olmuyor gibi gözüktüğünü araştırdılar. İnsanları önceden bilgi sahibi oldukları hikâyelere daha olumlu yaklaşmaya mecbur bırakan şeyin ne olduğunu bilmek istediler: Bu bilgi hikâyeyi okunması daha kolay ve anlaşılır mı kılıyordu? Estetik beğeniyi mi arttırıyordu? Yoksa sebebi, oldukça açık bir biçimde, okuyucunun beklentilerini yönlendirmesi miydi?
Makalenin yazarları, önceden verilmiş içerik bilgilerinin okuyuculara hikâyeleri anlamada kolaylık sağladığını ve okuyucuların onları daha çok sevmelerine neden olduğunu keşfetti (okuyucuların bir hikâyenin biçimi ya da maharetine dair hisleri üzerinde bu bilgilerin çok az bir etkiye sahip olmasına rağmen).
Bir kez daha altını çizelim ki bu durum, cinayet gizemi ya da bilim kurgu hikâyelerinde olduğu gibi, hikâyenin ters köşe yapan bir sona dayanmasından bağımsız olarak doğruydu. Bu, “hikâye odaklı” olduğu söylenen anlatıların başarılarının sadece hikâyelerin sonlarına dayanmıyor olabileceğini gösteriyordu. UC San Diego’da psikoloji profesörü ve bu makalenin yazarlarından biri olan Nicholas Christenfeld şöyle diyor:
Birçok insana "Önceden duyduğunuz içerik bilgileri deneyiminizi berbat ediyor mu?" diye sorduk. Büyük çoğunluk "Evet!" dedi; ama adlandırdığımız şey yanlış… Biz, bu şeyleri sonları için izlemiyoruz!
Sadece Kitaplarda Değil, Filmlerde de Durum Aynı!
Sakın ola bu bulgular filmlere ya da dizilere uyarlanamaz, sadece kitaplar için geçerlidir diye düşünmeyin!
2018 yılında Media Psychology dergisinde yayımlanan başka bir çalışma, benzer (ama tıpatıp aynı olmayan) sonuçlar ortaya koydu. Bu içerik bilgileri, komedi filmi izleyicilerinin aldığı keyif üzerinde küçük ve negatif bir etki yaratırken (makalenin yazarları bunun sebebinin şakaların can alıcı repliklere dayanması olduğunu tahmin ediyorlar), Kaptan Amerika gibi “heyecanlı kurgu” filmlerinde izleyicinin beğenisini çok küçük de olsa pozitif bir biçimde etkilemiştir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Ayrıca aynı çalışma (bu aynı zamanda Taht Oyunları hayranlarını da ilgilendiriyor), izleyicinin daha önce diziye ilham kaynağı olan kitabı önceden okuduğu için dizinin nasıl sonlanacağını bilmesi gibi bir “kaynak aşinalığı”nın, izleyicinin diziden daha çok keyif almasına sebep olduğunu göstermiştir. Gelgelelim dizi, kaynak aldığı materyalden saptığında, izleyiciler diziyi daha az beğenmiştir.
Spoilerlar Filmleri Berbat Ediyorsa, Aynı Filmi Neden Tekrar Tekrar İzliyoruz?
2017 yılında yapılan bir çalışma gösteriyor ki insanlar, neşeyle ya da üzüntüyle dolu olmasından bağımsız olarak, kendi geleceklerinin nasıl olacağını bilmek istemiyorlar. Aynı çalışma, 2,000’den fazla Alman ve İspanyol yetişkinin sadece %1’inin istikrarlı bir biçimde geleceklerini bilmek istediklerini gösterdi. Bu istatistikler futbol maçlarının sonuçları ya da Noel’de kendilerine gelecek olan hediyeler gibi daha küçük olaylar için bile geçerliydi.
Ben bu insanlardan biri değilim. Bunun sebebi yüksek olasılıkla benim, bir işin nasıl sonuçlanacağını bildiğimde derin bir nefes alıp, şu an olup bitene odaklanabilecek kadar endişeyle güdülen birisi olmamdır. Quentin’in öleceği gerçeği benim bu olaya gelene kadar dizinin nasıl kurgulandığına odaklanmama izin veriyor. Bana karakterlerin tepkilerine dikkat etmem ve seçimlerinin arkasındaki mantığı çözümlemem için alan açıyor. Deneyimimi berbat etmek şöyle dursun, içerik bilgileri diziden daha çok keyif almamı sağlıyor.
Bu aynı zamanda The Magicians’ın ilk üç sezonunu üç kere izlememin sebebini de açıklıyor. 2011 yılında yapılan küçük ve tuhaf bir güzellikteki bir çalışmanın ortaya çıkardığı gibi tekrar tekrar izlemenin ayrı bir keyfi var. 23 Yeni Zelandalı ile yapılan röportajlar gösterdi ki filmleri yeniden izlemek, romanları yeniden okumak, gidilmiş coğrafi mekanlara yeniden gitmek sadece deneklerin bahsedilen materyalleri daha etraflıca anlamasını sağlamıyor, aynı zamanda her tekrarlayışlarında kendilerini ve kendilerinde yaşanan gelişimi anlamalarına da yardımcı oluyor. Makalenin yazarları şu şekilde yazdı:
Yeniden tüketimin; hazzın duygusal lüksü, yeni duygulanımlar ve entelektüel iç görülerle dolu olağanüstü bir deneyim olabileceğini keşfettik. Yeniden tüketim bir taleptir; aktif bir arayış biçimi, geçmişten bir şey istemenin bir çeşit yolu, geri dönüşten çok dönüşümün bir çeşididir.
Eğer içerik bilgileri, aslında bir anlatıyı daha anlaşılır ve zevkli kılıyorsa ve eğer, aslında bir şeyi tekrar izlemek hem kendimiz hem de hikâye adına uçsuz bucaksız bir kavrayış ve hazza sebep oluyorsa, o zaman tam olarak bu kadar korktuğumuz şey nedir? Anlatıdaki olayların sadece oyuncak askerler gibi art arda sıralanmalarını mı bekliyoruz? Bir programı izlememizin ya da bir kitabı okumamızın tek sebebi, hikâyedeki şaşırtmacada yaşadığımız nefes kesilmesini ortaya çıkarmak mı?
Hepimizin kendi tercihleri var ve sonucu bilmek istememek herhangi başka bir istek gibi makul. Fakat bu istek, eğlence içeriği ekonomisinde, boğucu konuşmaları ve sürgün edilmiş tartışmaları büyük kırmızı risk işaretleriyle çevrili köşelere tecrit ederek kendini hâkim kılıyor. Belki de deneyim öncesi verilen içerik bilgisinin karşıtları bu zorlayıcı isteklerini herkese dayatmaktansa kendileri için sorumluluk alabilirler.
Zaman tünelinizden gelen içerik bilgilerini saklamak için yapabileceğiniz birçok şey var, fakat olur da birine denk gelirseniz, paniklemeyin. Bakarsınız o filmleri daha çok seversiniz.
Size Sorduk
Evrim Ağacı olarak YouTube ailemize ve Twitter ailemize bu konudaki düşüncelerini sorduk. YouTube'da aldığımız yanıtları buradan, Twitter'da aldığımız yanıtları ise aşağıdan görebilirsiniz:
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: OneZero | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 19:46:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7925
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in OneZero. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.