Twitter'da Yalan Haberler, Doğru Haberlerden Daha Hızlı ve Daha Uzağa Yayılıyor! Sebep, "Bot Hesaplar" Değil, İnsan Psikolojisi!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Günümüzde herkes bir şekilde internet ağına bağlı. Bu bağlılığın en yaygın hali de sosyal medya kullanımı. Hepimiz internette gördüğümüz her şeye güvenemeyeceğimizi çünkü yalan haberlerin hiç de nadir olmadığını biliyoruz. Peki o zaman bu haberler en başta nasıl yayılıyor?
MIT'den bilim insanları, yalan haberin yayılmasıyla ilgili daha fazla fikir sahibi olabilmek için bir araştırma yaptılar: Araştırmanın odak konusu olarak Twitter seçildi, çünkü Twitter, haber almak/paylaşmak için çok sık kullanılan, herkesin fikirlerini belirtebildiği ve bilgiyi diğer insanlara yayabildiği bir sosyal medya platformu. Araştırmaya öncelikle kavramları tanımlamak ve yöntem belirlemekle başlandı.
İlk başta "haber"in tanımlanması gerekiyordu. Ekip, "haber"in günlük kullanımının aksine, kelimeyi daha geniş bir anlamla kullandı. Günlük yaşamda bir bilgiye "haber" demek için onun habercilik sektörü tarafından duyurulmasını bekleriz, eğer rastgele birinden duyduysak "söylenti" deriz. Bu araştırmada birinin paylaştığı herhangi bir bilgi "haber" sayılırken, o bilginin Twitter içinde yayılmasına "söylenti" dendi. Yani, örneğin, bir Twitter kullanıcısının bir fotoğraf paylaşıp üstüne yazdıkları "haber" iken, bu tweetin paylaşılması durumu "söylenti" kabul edildi.
Bunun ardından araştırmacıların söylenti sayısı ve boyutunu tanımlamaları gerekti. Söylenti sayısı, bir olay veya sav hakkında paylaşılan bağımsız iddialardı. Söylenti boyutu ise bir olay veya sav hakkında paylaşılan bir iddianın kaç kez retweetlendiğiydi. Eğer bir olay ya da sav hakkında birbirinden bağımsız iddialar paylaşılıyorsa söylenti sayısı, aynı iddia yeniden paylaşılıyorsa (retweetleniyorsa) söylenti boyutu artar. Yani, eğer "A" söylentisi 10 kişi tarafından ayrı ayrı tweetlendiyse, ama hiç retweetlenmediyse bu, her birinin boyutu 1 olan 10 söylenti demektir. Eğer "B" söylentisi 2 kişi tarafından ayrı ayrı tweetlendiyse ve her 2 tweet de 100 defa retweetlendiyse bu, her birinin boyutu 100 olan 2 söylenti demektir.
Araştırmanın doğru sonuç verebilmesi için bahsi geçen haberlerin doğru olup olmadığını bilmek çok önemliydi. Bunun için 6 tane bağımsız doğrulama organizasyonundan yardım alındı (Snopes, Politifact, Factcheck, TruthorFiction, HoaxSlayer ve UrbanLegends). Bu siteler, haberlerin %95-98'inde aynı yargıya vardılar. Araştırmada toplam yaklaşık 3 milyon insan tarafından 4,5 milyon defa paylaşılmış 126.000 söylenti dizisi kullanıldı.
Araştırmayı yapan bilim insanlarından biri olan Deb Roy'un söylediğine göre, sonuçları gördüklerinde araştırmacılar, "şaşırmak ve donakalmak arasında bir yerdeydi" çünkü yalan haberler, doğrulardan her alanda daha hızlı ve daha çok yayılıyordu.
Yalan haberin daha çok yayılmasının sebebinin, onları paylaşan kullanıcıların takipçi sayısı, Twitter'da aktiflikleri ya da doğrulanmış hesap sayısının fazla olması gibi sebeplerden şüphelenen araştırmacılar, paylaşımları bu kriterlere göre de incelediler. Gördükleri sonuç, şaşkınlıklarını yalnızca daha da artırdı: Yalan haber yayılımına katkıda bulunan kullanıcılar daha az hesap takip ediyordu, daha az hesap tarafından takip ediliyordu, uygulamada daha az aktifti, uygulamada daha az vakit geçiriyorlardı ve doğrulanmış hesap sayısı daha seyrekti (bunların bot hesap olabileceği düşünülerek bot tespit ve kaldırma algoritmaları da kullanıldı; ama sonuç aynıydı, yalan haberin yayılımına botlardan çok insanların kendileri sebep oluyordu). Tüm bunlara rağmen insanların paylaştıkları haberler bir şekilde görenlerin ilgisini çekiyor ve onları da paylaşmaya sürüklüyordu.
Önümüzdeki cisimlere bir yenisi eklendiğinde, risk alarak o yeni cismi keşfetmeye çalıştığımızı ve bu davranışı yeni cisimlerin yanı sıra yeni bilgilere de gösterdiğimizi bilen araştırmacılar, yalan haber yayılımı ve haberin insanlara yeniliği (önceden bildiklerine ters düşmesi) arasında bir bağlantı olup olmadığını öğrenmek için rastgele yaklaşık 5.000 kullanıcı ve bu kullanıcıların paylaşım yapmadan önceki son 60 günde gördükleri yaklaşık 25.000 tweeti veri olarak kullandılar. Buldukları sonuca göre bir haberin kullanıcılara yeni olması ile kullanıcıların o haberi paylaşması arasında önemli ölçüde bir ilişki var. Yalan haberlerin çoğunlukla genelgeçer bilgiye ters düşmesi ve kullanıcılara yeni gelmesi de yalan haberlerin doğru haberlere nazaran yayılma hızını ve boyutunu artırıyor.
Peki ama yeni ve tuhaf bilgi neden ilgimizi çeksin ya da bizi paylaşmaya sevk etsin ki? Araştırmacılar, sosyal medyadaki bu davranışımızın 2 yönden anlaşılabileceğini yazıyorlar. Bilgi Teorisi yönünden yeni bilgi, eski bilgiden değerlidir. Yeni bilginin karar vermemize katkısı olur, çünkü kararlarımıza önceden bilmediğimiz bir etmen katmış olur, bu da dikkatimizi zaten bilinen bilgidense yeni bilgiye yönlendirir. İkinci açıklama ise sosyal yönden: İleri düzeyde sosyallik gösteren bir tür olarak toplumdaki statümüz ve bireylerin bizim hakkımızdaki görüşleri bizim için değerlidir. Bireylere daha önceden bilmedikleri bir şeyi göstermemiz, gözlerinde bizi yükselterek sosyal konumumuzu güçlendirir, bu da bizi tatmin eder. "Büyük resmi görmek" ya da "tanıdıkları olmak" bu davranışın birer örneğidir.
Sonuç
Görünüşe bakılırsa, yeniliğe olan bu önlenemez takıntımız ve sosyal yaşantımız birleşince, bilginin yeniliğini ve tuhaflığını doğruluğundan üstün gören bir davranış biçimi doğmuştur. Bunun muhtemel olumsuz sonuçlarını önlemek için bir bilgiyi yaymadan önce mutlaka doğruluk kontrolünden geçirmemiz önemli. Ya da araştırmacılardan biri olan Deb Roy'un da dediği gibi:
Retweet'e basmadan önce bir düşünün.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 4
- 2
- 2
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- P. Dizikes. Study: On Twitter, False News Travels Faster Than True Stories. (8 Mart 2018). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2021. Alındığı Yer: MIT News | Arşiv Bağlantısı
- S. Vosoughi, et al. (2018). The Spread Of True And False News Online. Science, sf: 1146-1151. doi: 10.1126/science.aap9559. | Arşiv Bağlantısı
- N. Swaminathan. Our Brains On Marketing: Scans Show Why We Like New Things. (26 Haziran 2008). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2021. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:23:01 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10640
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.