Soyu Tükenmiş Maymunun İç Kulağı, İnsanların Dik Yürümeyi Nasıl Öğrendiğine Dair İpuçları Barındırıyor!
Bu haber 6 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bazı primatların dört ayak üzerinde hareket etmekten iki ayak üzerinde yürümeye (bipedalizme) nasıl evrimleştiğinin izini sürmek zor olmuştur.[1] Fosil kayıtları iki ayaklılığın net bir evrimsel tarihini sunmamıştır. Günümüzde türümüz iki ayak üzerinde dik yürür, ancak primatlar vücutlarını hareket ettirmek için kollarını ve bacaklarını birlikte kullanarak ağaçlara tırmanabilmektedir.[2] Büyük maymunlar gibi bazı primatlar da tipik olarak dört uzvunu kullanarak yürürler ve daha küçük maymunlar ağaç dalları arasında zarifçe salınırlar. Bilim insanları, soyu tükenmiş bir primat olan Lufengpithecus'un iç kulaklarını inceleyerek insanların iki ayak üzerinde yürüme yeteneğini nasıl geliştirdiğini daha net bir şekilde görmeye başladılar.
Bir grup bilim insanı, 6 milyon yıllık fosilleşmiş bir Lufengpithecus kafatasının kemikli iç kulağının üç boyutlu CT taramalarını kullandı ve günümüzün bazı iki ayaklı memelilerine benzeyen bir yapı buldu. Bu iç kulak bölgesi, muhtemelen iki ayak üstünde durmanın evriminde rol oynamıştı. Bulgular, 29 Ocak'ta The Innovation dergisinde yayınlanan bir çalışmada açıklandı.[3]
Lufengpithecus ile Tanışın!
Lufengpithecus, yaklaşık 23 milyon ila beş milyon yıl önce, Miyosen Dönemi'nde Doğu Asya'da yaşamıştır.[4] O dönemde karada yaşayan hayvanlar, bugün gördüğümüz hayvanlara daha çok benzemeye başlamıştı, ancak bunların Lufengpithecus gibi daha eski ve ara formlarından bazıları hâlâ yaşıyordu. Çalışmanın eş yazarı ve New York Üniversitesi'nden biyolojik antropolog Terry Harrison PopSci'ye şöyle diyor:[5]
(Bu hayvan) yaklaşık bir şempanze büyüklüğünde olmalı. Bu konuda elimizde çok fazla ipucu yok, ancak öncelikle meyve konusunda uzmanlaştığından oldukça emin olabiliriz. Nispeten uzun kolları varmış gibi görünüyor ve ağaçların arasında hareket ederken oldukça hassas hareket ediyor olmalı. Zamanının çoğunu ağaçlarda geçirmiş olduğunu düşünüyoruz.
Ekip, ilk olarak 1980'lerin başında Çin'in Yunnan Eyaleti'nde keşfedilen kafataslarını inceledi. Ne yazık ki kafatasları zaman içinde hasar görmüştü ve üzerlerinde yapılan önceki çalışmalar iç kulaktaki çok önemli ve hassas yarım daire kanallarının iyi korunmadığını ortaya koymuştu. Çalışmanın yazarlarından Çin Bilimler Akademisi Omurgalı Paleontolojisi ve Paleoantropolojisi Enstitüsü (IVPP) doktora öğrencisi Yinan Zhang yaptığı açıklamada şöyle diyor:[6]
Kafatasında beynimiz ile dış kulak arasında bulunan yarım daire kanalları, hareket ettiğimizde denge ve konumlanma hissimizi sağlamak için çok büyük öneme sahiptir ve çoğu insanın muhtemelen farkında olmadığı hareketimizin temel bir bileşenini sağlar.
Yarım daire kanallarının boyutu ve şekli, maymunlar ve insanlar da dahil olmak üzere memelilerin nasıl hareket ettikleri ile ilişkilidir. Modern görüntüleme teknolojilerini kullanarak fosil kafataslarının iç yapısını görselleştirebildik ve soyu tükenmiş memelilerin nasıl hareket ettiğini ortaya çıkarmak için yarım daire kanallarının anatomik ayrıntılarını inceleyebildik.
Altı Milyon Yıllık Yapının Yeniden Oluşturulması
Lufengpithecus'un iç kulaklarına daha doğru bir şekilde bakabilmek için ekibin, fosil kayıtlarından elde edilen verileri kullanarak hasarlı yarım daire kanallarını yeniden oluşturması gerekiyordu. Ekip, iç kulağın kemik kanallarını sanal olarak yeniden oluşturmak için üç boyutlu taramalar kullandı. Daha sonra bu taramaları Afrika, Avrupa ve Asya'dan yaşayan ve fosil maymun ve insanlarla karşılaştırdılar. Çalışmanın eş yazarı ve IVPP paleoantropoloğu Xijun Ni yaptığı açıklamada şöyle diyor:
İncelemelerimiz, erken maymunların insanın iki ayak üzerinde yürüme özelliğinin atası olan bir devinimsel birikimi paylaştığını gösteriyor. Görünüşe göre iç kulak, maymun hareketinin evrimsel geçmişine dair eşsiz bir kayıt sunarak gövde ve uzuvlarla ilgili iskelet çalışmalarına paha biçilmez bir seçenek sağlıyor.
Bu karşılaştırmadan yola çıkan ekip, insanın iki ayaklılığının evrimine üç adımın yol açtığına inanıyor. Maymunlar ilk olarak ağaçlarda, günümüzdeki gibonların ağaçlarda sallanmasına benzer bir tarzda hareket ettiler. Hem maymunların hem de insanların son ortak atası, tırmanmanın, yerdeyken dört uzuv üzerinde yürümenin ve ağaçlarda dolaşmak için sadece iki uzuv kullanmanın bir kombinasyonunu kullandı. Bu hareket karışımı sayesinde insanlarda iki ayaklılık (İng: "bipedalism") sonunda baskın hale geldi.
Türümüz iki ayak üzerinde yürümeyi sağlam bir şekilde kavradığında, denge gibi iç kulakla ilgili daha ince devinimsel becerilerin zaman içinde geliştirilmiş olması mümkün. Harrison şöyle diyor:
Her ne kadar insanlar evrimsel tarihleri boyunca iki ayaklılık geliştirmiş olsalar da hareket etmek için benzersiz yöntemler geliştiren çok sıra dışı bir primat grubundan geliyoruz. Yani biz bir tuhaflığın sonucuyuz.
İnanılmaz Maymun Çeşitliliği
Yaşam ağacının ortasında yer alan bir tür olarak Lufengpithecus, bilim insanlarına maymun çeşitliliğinin 20 milyon yıl önce nasıl ortaya çıktığını anlamaları için bir pencere açıyor. Ekip ayrıca, iklim değişikliklerinin maymunların ve hareket biçimlerinin nasıl evrimleştiği konusunda önemli bir çevresel hızlandırıcı olabileceğine inanıyor. Yaklaşık 3,2 milyon yıl önce Kuzey Yarımküre'de buz tabakaları oluşmaya başladı ve iklim soğumaya başladı.[7] Bu çevresel değişiklikler, iç kulağın kemik labirentindeki değişikliklerin artmasına karşılık geliyor.
Kuzey Yarımküre'deki buz tabakaları büyürken bu yürüme şeklinin evrimleşmesinin neden özellikle yararlı olduğunu ve maymun çeşitliliğinin neden Dünya çapında azalmaya başladığını tam olarak belirlemek için gelecekteki araştırmalara ihtiyaç var. Harrison şöyle bitiriyor:
Modern [yaşayan] maymunlar, geçmişte sahip olduğumuz inanılmaz çeşitliliğin sadece küçük bir örneklemesidir. Fosil kayıtları olmasaydı, bu inanılmaz çeşitliliğin varlığından haberimiz olmayacaktı. Kafa karıştırıcı ve benim ömrümün süresi içinde çözülemeyecek olmakla birlikte gerçek şu ki, bunu gerçekten anlamaya başlamaya çok yakınız.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ L. Baisas. Evolution Of Human Foot Arches Put The Necessary Pep In Our Upright Steps. (30 Mayıs 2023). Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Popular Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Solis-Moreira. Foraging In Trees Might Have Pushed Human Ancestors To Walk On Two Feet. (14 Aralık 2022). Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Popular Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ Y. Zhang, et al. (2024). Lufengpithecus Inner Ear Provides Evidence Of A Common Locomotor Repertoire Ancestral To Human Bipedalism. The Innovation. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. E. O. E. Britannica. Miocene Epoch | Plants, Animals, & Fossils. Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- ^ NYU Arts & Science. Terry Harrison. Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2024. Alındığı Yer: NYU | Arşiv Bağlantısı
- ^ AAAS. How Did Humans Learn To Walk? New Evolutionary Study Offers An Earful. (29 Ocak 2024). Alındığı Tarih: 13 Mayıs 2024. Alındığı Yer: EurekAlert! | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. D. Herbert, et al. (2016). Late Miocene Global Cooling And The Rise Of Modern Ecosystems. Nature Geoscience, sf: 843-847. doi: 10.1038/ngeo2813. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:28:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17577
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.