Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 28 Aralık 2020
Uzaktan bakıldığında bu görüntünün tamamı bir kartal gibi görünüyor. Ancak Kartal Bulutsusu‘na yakından bakıldığında parlak bölgenin, aslında tozdan oluşan büyük ve karanlık bir kabuğun merkezine açılan pencere olduğu görülüyor. Bu pencereden, bir açık yıldız kümesinin oluşmakta olduğu aydınlık bir atölye görünüyor. Bu oyukta yani yıldızların hala oluşmakta olduğu bölgede, uzun sütunlar ve karanlık tozla soğuk moleküler gazdan oluşan yuvarlak kürecikler bulunuyor. Birkaç parlak mavi yıldız daha şimdiden görülmekte. Bu yıldızlardan gelen ışık ve rüzgar, geriye kalan iplikçiklerin, gaz ve toz duvarlarının yanıp geriye itilmesine neden oluyor. M16 olarak da bilinen Kartal emisyon bulutsusu, 6500 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor ve genişliği ise yaklaşık 20 ışık yılı kadardır. M16, Yılan Takımyıldızı yönünde bir dürbün ile görülebilir. Bu görsel, 12 saatten fazla görüntüleme sonucu elde edilmiştir. Sülfür (kırmızı renkli), hidrojen (sarı renkli) ve oksijen (mavi renkli) tarafından yayılan üç özel rengin birleştirilmesi sonucu oluşmuştur.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
104
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Ağustos 2021 34 dk.

Vücut geliştirme, vücuttaki kas ve tendonları kademeli bir şekilde artan dirence maruz bırakarak, yani giderek daha ağır yükler altına sokarak, iskelet kaslarının büyüklüğünü ve gücünü arttırmayı hedefleyen bir güç antrenmanıdır.

Çoğu durumda bu gelişmeyi sağlamak için, kütleçekim kuvvetinden faydalanılır: Büyük kütleler, Dünya'ya doğru daha büyük bir kuvvetle çekildiği için, bu kütlenin altına giren veya onu kaldırmaya çalışan kişiler daha büyük bir ağırlık kuvveti hissederler. Bir dambıl veya halterin yaptığı, kişinin kaslarıyla dengelemeye çalışacağı büyük bir kütle (dolayısıyla yere doğru büyük bir ağırlık kuvveti) görevi görmesidir. Düzenli olarak bu tür bir yük altına giren kaslar, burada detaylarını izah ettiğimiz fizyolojik süreçlerden geçerek irileşir ve güçlenirler.

235
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Şafak Aki
Şafak Aki
116.4K UP
İnceleyen10 17 Temmuz 2023
Çok güzel, aydınlatıcı, öğretici, etkileyici ve şaşırtıcı bir belgesel serisi. Evrene dair kavrayışımızı ve bilgimizi derinleştiriyor. Tarih boyunca elini taşın altına koymuş ve hakikate yaklaşmamızı sağlayan insanları da anlatıyor. Sunucunun harika anlatımı belgeselin izlenmesini hem kolaylaştırıyor hem de anlaşılır kılıyor. Belgeseli bitirince, "evrenin bize kayıtsız, bizim ise soluk bir mavi nokta olduğumuz" gerçeğini daha iyi anlıyor insan.
9.8/10
(133 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Cosmos: A Spacetime Odyssey
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Önder Bilge
Üye 3 gün önce 1 Cevap
Varsayalım bir kara deliğin olay ufkunun hemen dışında ilerliyoruz ve uzay gemimizde yeterli kablo uzunluğunq sahip makaraya sarılmış bir kameramız var. Ve bu kamera gemide bir monİtöre bağlı. Bu kamerayı olay ufkundan kara deliğe doğru uzatsak ekranda ne görürdük yada ekrana kameradan bir sinyal gelirmiydi?
157 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Furkan Coşar
Furkan Coşar
25.7K UP
Alıntıyı Ekleyen 10 saat önce
Bizim için en iyi Müzik, Huzurdur.
Kaynak: Açlık santçısi 4. bölüm şarkıcı josephina yada fare ulusu bölümünün ilk sayfası ve açlık sanatçısı kitabımın ilk sayfası
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağlayan Taybaş
Çağlayan Taybaş
144.1K UP
Yazar 17 Aralık 2014 8 dk.

Yıl 1665, Robert Hook bilinen en küçük canlıları keşfedip onlara “cell” yani ‘hücre’ adını verdi. Yıl 1866, genetiğin babası olarak görülen Gregor Mendel bezelyelerde karakter kalıtımını keşfetti. Yıl 1953, Rosalind Franklin, James Watson ve Francis Crick DNA’nın üç boyutlu çift sarmal yapısını keşfettiler. Yıl 1983, Kary Mullis geliştirdiği PCR (polymerase chain reaction) tekniğiyle moleküler biyolojide yeni bir devir başlattı. Yıl 1996, bilim insanları Dolly adlı hayvanı klonlamayı başardıklarını açıkladılar. Yıl 2007, insan genom projesi başarıyla tamamlandı ve insanın bütün genetik haritası çıkarıldı. Bilim kurgu filmlerinde gördüklerimiz günden güne hayatımıza girmeye başladı ve bilimsel araştırmalar parabolik bir hızla artmaya devam ediyor. Yıl 2013, Londra Kraliyet Hastanesi’nde 30 kişilik bir ekip kök hücrelerden organ üretmeye başladıklarını duyurdu.

1996’da Kuzey Karolina’da bir laboratuvarda ilk idrar torbası üretildiği günden bu yana üretilen doku ve organların karmaşıklığı git gide artmakta. Şu ana kadar 5 hastaya soluk borusu nakli yapıldı. Araştırma ekibinden Alex Seifalian daha öncesinde hastalarına gözyaşı kanalı ve atardamar nakilleri yapmış bulunmakta.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
330.2K UP
Çeviren 28 Şubat 2016 4 dk.

Hormonlar, fizyolojik dengemiz üzerinde etkisi en güçlü olan kimyasallardır. Güzel bir gece uykusu çekmek istediğimizde aklımıza pek gelmezler. Ancak onlar biz uykudayken de mesailerine devam eder, iyi uyku çekerek dinlenmemiz ve ertesi güne hazırlanmamız için çaba harcarlar. 

Gün içerisinde yaşadığımız stres, koşturmaca bizi fiziksel ve psikolojik olarak yorar. Bunun en büyük nedeni hormon seviyelerimizde olan değişimlerdir. Böyle zorlu bir güne hazırlanmak ise iyi bir uyku çekmekten geçer. Ancak "iyi uyku göreceli bir kavramdır. Yaştan yaşa ve cinsiyetlere göre değişir. Hormonlar ile uyku arasındaki bağı anlamak ise iyi uykuya ulaşmaktaki en önemli basamaktır.  

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sabri Küsüroğlu
Yazar 6 gün önce 15 dk.

Kimya, maddenin temel yapı taşlarını, bileşimini, özelliklerini ve uğradığı dönüşümleri inceleyen temel bir bilim dalıdır. Atomların ve moleküllerin davranışlarını, aralarındaki etkileşimleri ve bu etkileşimlerin makroskopik dünyaya yansımalarını sistematik olarak araştırır.

Kimyanın temel odağı, maddenin mikroskobik düzeydeki organizasyonu ile makroskobik özellikleri arasındaki ilişkiyi anlamaktır. Örneğin bir metalin elektriği neden ilettiği, suyun neden belirli bir sıcaklıkta kaynadığı veya ilaç moleküllerinin vücutta nasıl etki gösterdiği gibi sorulara yanıt arar. Bu bağlamda kimya, doğal dünyayı anlamamızı sağlayan ve teknolojik ilerlemelerin temelini oluşturan kritik bir disiplindir.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Arda Küçükoğlu
İnceleyen 4 gün önce
Tolstoyun, uzun roman yazma yeteneğine sahip bir yazar olmadığını düşündüren bu eser, olayları karmaşık ve diğer romanlarına kıyasla, hiç akıcı olmayan bir dil ile ele alan bu eser fikrimce başarısız bir yapıt olarak kalmıştır.

Eserde 200'lü sayfalara kadar herşey oldukça normal ve akıcı iken bir anda konular birbirine girmeye, akıcılık kaybolmaya başlıyor ve bu eserin okunabilirlik açısından sürdürülebilirliğini oldukça zayıflatıyor.
9.2/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
3 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.2K UP
Yazar 3 Aralık 2018 10 dk.

Sabah gün daha tam ağarmadan uyanmışsınız. Yağan yağmuru görüp hayıflanıyor, ne giymeniz gerektiğine karar vermeye çalışıyorsunuz. Geçici bir süreliğine girdiğinizi düşündüğünüz işte 5. yılınızı doldurmuşsunuz. Evden çıkmaya hazır hale geldiğiniz on beş dakika içinde aynı rutinler, aynı beğenmediğiniz sistem, aynı sıkıcı ve boş günlük yaşam meşgaleleri zihninize boca oluyor. Zaten kahvaltı yapmıyorsunuz. Giderken bir simit alır, iş yerinde de bir hazır kahve içersiniz olur biter. Esasında kahvaltıyı seviyorsunuz ama bu şekilde değil. Hafta sonundaki geç ve uzun kahvaltılara bayılıyorsunuz. Zaten düşündüğünüzde, yapmaktan zevk aldığınız hemen her şeyi hafta sonu yapıyorsunuz. O bile tam değil, çünkü pazar günü öğleden sonra başlayan pazartesi sendromu, o gününüzün de yarısını götürüyor.

“Bir buçuk gün” diye düşünüyorsunuz, “tüm hafta yaptığım her şey, katlandığım her şey, her sıkıntı bir buçuk günümü kazanmak için.”

181
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 29 Ağustos 2019 17:32
28 Kasım 2018’de bilim dünyasından gelen bir haber şok etkisi yarattı: Çin'de Jiankui He isimli bir araştırmacı, genleri değiştirilmiş bebekler doğurduklarını...
24
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
İrem Kaplan
İrem Kaplan
148.4K UP
Biyoloji Öğrencisi 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba ben aslında bu soruya çok daha önceden cevap yazmıştım. Ama sistemsel bir sıkıntıdan dolayı cevabımı paylaşmadan silindi. Sonrasında soruyu da kaybettim. Gecikme için kusura bakmayın lütfen.

Öğlen şekerlemelerin neden daha tatlı geldiğini anlatmadan önce uyku döngülerini den biraz bahsetmek istiyorum. Uyku, NREM (evre 1–3) ve REM evrelerinden oluşan yaklaşık 90 dakikalık döngülerle ilerler.

NREM evre 1: uykuya geçiş, hafif uyku

Tüm Reklamları Kapat

NREM evre 2: gerçek uyku başlangıcı, kalp atışı ve vücut sıcaklığı düşer

NREM evre 3: derin uyku, beyin toparlanması

REM: rüya ve hafıza konsolidasyonu

Bu döngüler birbirini takip ediyor ve uyku sürenize göre bir gecede ortalama 4-6 kez tekrarlanıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kısa gündüz uykuları genellikle hafif uyku evrelerinde (NREM evre 1–2) kalır, bu da hızlı bir zihinsel tazelenme sağlar.

Bir de herkesin kendine özel bir sirkadyen ritmi var, yani biyolojik saati. Öğlen saatlerinde vücut doğal olarak kısa bir enerji düşüşü yaşar. Kısa bir şekerleme ise günün hala verimli olmasını sağlar.

Öğle uykuları, özellikle hippocampus ve prefrontal korteks bölgelerinin işlevini tazeler. Bu nedenle öğrenme, dikkat ve odaklanmada hızlı bir artış görülür. Gece uykusu ise uzun vadeli hafıza konsolidasyonu ve bedenin onarımı için gereklidir.

Şimdi birazcık da gece uykularından bahsedelim. Diyelim ki ses biyolojik saatinize göre geç yatıyorsunuz. Yani bu sirkadyen ritminizi bozuyorsunuz. O zaman uyku kaliteniz bu mu olumsuz etkileniyor. Ayrıca uzun gece uykuları ise tüm uyku evrelerinden geçer. Eğer sizin uyku apnesi huzursuz, bacak sendromu gibi rahatsızlıklarınız varsa bu durumlar gece uykunuzu böleceği için gece daha uzun süre uyumuş olsanız bile yeterince dinlenmemiş hissedebilirsiniz. Bu sağlık problemleri kısa gündüz uykunuzu bölmez ve sizi rahatsız etmez.

Uykunun bölünmesinden bahsetmişken hangi evrede bölünürse nasıl tepkilerle karşılaşırız bunu da anlatmak istiyorum.

Hafif uyku yani evre bir ya da 2 içerisindeyseniz beyin çok çabuk tekrar uykuya dönebiliyor. Çoğunlukla uyku evresi kaldığı yerden devam ediyor veya sıfırlama oluyor ama birbirinden bir farkı yok, kişiyi de fazla etkilemiyor.

Eğer derin uyku yani evre 3 içerisindeki bir kişi uyanırsa beyin burada uyanmaya zorlanıyor. Tekrar uyuduğunuzda da genellikle uyku döngüsü baştan başlatılıyor. Çünkü derin uykuya geçmek, enerji gerektiren bir süreç ve beynin reset yapması gerekiyor.

Rem uykusundayken uyanırsınız da (beyin aktivitesinin yüksek olduğu bir evre) uyanmak uyku sarhoşluğuna yol açıyor. Yeniden uykuya geçiş çoğunlukla NREM evre 1’den başlar. REM evresine gelmek biraz zaman alır. Yani siz Uykunuzun en tatlı yerinde çalan o alarmı erteliyorsunuz ya Aslında yataktan dinç bir şekilde çıkabilecekken Gününüzün ilk 3-4 saatini yorgun ve mutsuz geçiriyorsunuz. Alarmlarını ertelemeyin.

Tuvalet ve su içmek için yataktan çıkmak da kişide uyku sarhoşluğa sebep olabilir. O yüzden yatağa girmeden önce tuvalete gidilmeli ve bi şeyler tüketmeyi, fazla ışığı yarım saat 1 saat öncesinden kesmelisiniz.

Uyku hakkında da detaylı bilgi isterseniz profilimdeki birkaç yıl önce yazdığım blog yazımı okuyabilirsiniz. Ayrıca bu hafta içinde uyku hakkında 2 blog yazısı daha yazmayı düşünüyorum, konu ilginizi çekiyorsa beni takip edebilirsiniz. Sevgiler...

Tüm Reklamları Kapat

[1][2][3][4]

Kaynaklar

  1. C. J. Hilditch, et al. (2019). Sleep Inertia: Current Insights. Nature and Science of Sleep, sf: 155. doi: 10.2147/NSS.S188911. | Arşiv Bağlantısı
  2. D. Desai, et al. (2024). Exploring The Role Of Circadian Rhythms In Sleep And Recovery: A Review Article. Cureus, sf: e61568. doi: 10.7759/cureus.61568. | Arşiv Bağlantısı
  3. Simin Zhang, et al. Circadian Rhythms And Sleep Quality Among Undergraduate Students In China: The Mediating Role Of Health-Promoting Lifestyle Behaviours. (15 Temmuz 2023). Alındığı Tarih: 16 Eylül 2025. Alındığı Yer: Science Direct | Arşiv Bağlantısı
  4. N. Lovato, et al. (2010). The Effects Of Napping On Cognitive Functioning. Progress in brain research. doi: 10.1016/B978-0-444-53702-7.00009-9. | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Öğrenci-Okur 2 Mayıs 2021 Sen de Cevap Ver

Bilim tarihine baktığımızda, yukarıdaki "değişmez kanun" tanımının sorunlu olduğunu görürüz. Bu sorunlardan ilki, günümüzden birkaç asır önce yaşamış ve bilimsel kanun tanımı üzerine kafa yormuş insanların, kanunların Evren'in her noktasında aynı şekilde geçerli olduğunu düşünmeleriydi. İkinci ciddi hata ise, insanların kanunların değişmez/değiştirilemez unsurlar olması gerektiğini düşünmeleri ve bunu tanım dahilinde kullanmış olmalarıdır.

Örneğin cisimler arasında bir "çekim kuvveti" olduğunu söyleyen Newton Yasaları, yıldız ve kara delikler gibi büyük kütleli cisimler etrafındaki gök cisimlerinin hareketini veya atom altı parçacıklar seviyesinde kullanılamayacak kadar hatalıdır. Eğer Newton'un F=ma denklemine "yasa" dersek, bu yasayı ihlâl eden birçok durumu görmezden gelmemiz gerekir ve bu, "yasa" veya "kanun" kavramının altını oyar.

Öncelikle, kanunları bilimsel olarak tanımlarken, onların "değişmezlik" niteliğini ortadan kaldırmamız gerekmektedir; ancak "evrensellik" özelliğini olabildiğince korumamız gerekmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Dünya üzerinde, yerden yüksek bir noktadan serbest bırakılan cisimler, yere doğru hareket ederler.

İşte bu, yeterince genel bir gerçeği veya olguyu anlatmaktadır. Bu çerçevede keşfettiğimiz gerçeklere "kanun" diyebiliriz. Daha isabetli bir terim ise doğa gerçekleri olacaktır.

Bu, bize çok temel bir ders vermektedir: Bilimde, "değişmez kanun" diye bir kavram yoktur! Modern bilim sınırları dahilinde, eğer ki "kanun" veya "yasa" kelimelerini kullanıyorsanız, değişmez ve mutlak yasalardan söz ediyor olamazsınız.

Öte yandan kanunlar da sınırsız değildir. Yukarıda gösterdiğimiz gibi, Newton'un kütleçekim yasasının da belirli sınırları vardır (sadece zayıf kütleçekimsel alanlarda geçerlidir ve büyük kütleli cisimlerin etrafında bozulur). Benzer şekilde; Ohm Yasası sadece doğrusal elektrik devre ağlarında çalışır; Bernouilli Yasası gibi aerodinamik yasaları, transonik ve süpersonik uçuşlarda gözlenen sıkıştırılmış akışlarda çalışmaz; Hooke Yasası sadece elastik limitinin altında sünen malzemelerde çalışır; Boyle Yasası sadece ideal gazları tanımlar ve daha nicesi... Bu yasaların hepsi bilim için önemlidir; ancak sadece ve sadece belirli sınırlar altında yapılan gözlemleri tanımlarlar.

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca yasaların kapsamı da vardır. Bazı yasalar, diğer yasaların ufak bir kısmını tanımlarlar veya onların kısıtlı bir alandaki karşılığıdırlar. Örneğin Newton dinamikleri içindeki yasalar, Galileo dönüşümlerini kapsar; öte yandan Newton dinamiği, özel görelilik yasalarının bir alt başlığıdır çünkü Galileo dönüşümleri, özel göreliliğin temel aldığı Lorentz dönüşümlerinin düşük hızlardaki yakınsamalarıdır (İng: "approximation"). Benzer şekilde, Newton'un kütleçekim yasası, genel göreliliğin düşük kütleler için bir yakınsamasından ibarettir. Coulomb Yasası, zayıf çekirdek kuvvetine dayanan kuantum elektrodinamiğinin uzun mesafelerdeki yakınsamasıdır. Eğer bir olguyu daha basit bir yasayla/gözlemle ifade edebiliyorsak, o şekilde ifade etmeyi seçeriz; çünkü bu işleri daha kolay kılar.

---

Doğa yasası derken sadece bu kavramı kastediyorsak "Doğada gördüklerimizi kısıtlı biçimde olarak ifade etmek için icat ettik diyebiliriz." Ama biz ifade etmesek de kütleçekimi gibi etkiler olacaktı. Evrenin yapısından kaynaklanan bu durumun belirli bir alandaki etkisinden bahsediyorsak "Bunları keşfettik." de diyebiliriz. Tamamen cümledeki kullanım amacına bağlı.

Örneğin "Top neden düşüyor?" diye sorduğunuzda "Kütleli cisim, uzay-zaman dokusunu büktüğü için." diye cevap alırsınız. Bu "neden soruları silsilesi"nde en başa sararsanız büyük patlamaya kadar gidiyor. Doğa yasaları dediğimiz olgu da büyük patlama sırasında oluşan şartlardan dolayı evrenin dokusundan kaynaklanan şeyler. Yani şöyle düşünün. Bir nehir, aktığı zaman nehir yatağı onu sınırlar. Su, "Ben buradan gitmiyorum ya!" diyemez. Aynı şekilde evrenin dokusu da bazı durumları sınırlıyor. Yani bir bilinç olmasına gerek yok. En sonunda bir yere geliyoruz yani. Evrenin başlangıcında oluşan şartlardan dolayı evrenin dokusu belirli şeyleri dikte ediyor, sınırlıyor. Evrenin başlangıcının nasıl olduğunu tam olarak anlarsak kaynağı hakkında fikir edinebiliriz ama şu an "Doğa yasalarının kaynağını nedir?" sorusuna verilebilecek en bilimsel cevap "Bilmiyoruz." olur.

190 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Ç. M. Bakırcı. Bilim Dahilinde Hipotez, Kanun, Gerçek Ve Teori Ne Anlama Gelir?. (9 Nisan 2011). Alındığı Tarih: 2 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arıların ve Ağaçların Gizli Yaşamı Seti

Unutulmaz yolculuğunda bal arısı Vızvız’a eşlik ederken, bu çalışkan ve vızıltılı canlıların dünyasındaki tüm sırları keşfedin. Vızzz!

Arıların dans etmeyi sevdiklerini biliyor muydunuz?

Veya koklama duyularının muhteşem olduğunu?

Dünyanın dört bir yanından arılarla ilgili hikâyeler okurken, onların nasıl doğduklarını, yuvalarını nasıl inşa ettiklerini ve hepimiz için neden çok önemli olduklarını öğrenin.

*

Ormandaki en yaşlı ve en bilge ağaç Cesur Koca Meşe’den eski masallar dinleyin ve ağaçların sakladığı sırları keşfedin…

Şşş!

Ağaçların birbiriyle konuşabildiğini biliyor muydunuz?

Veya dünyadaki en yaşlı canlının bir ağaç olduğunu?

Dünyanın dört bir yanından ağaç hikâyeleri bulacağınız bu doğa kılavuzu sayesinde nasıl değişik ağaçlar olduğunu, nasıl yetiştiklerini ve biz insanlar için neden bu kadar önem taşıdıklarını öğrenin.

Set İçindeki Ürünler:

  • Arıların Gizli Yaşamı
  • Ağaçların Gizli Yaşamı

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺250.00
Arıların ve Ağaçların Gizli Yaşamı Seti
Yaşam Ağacı Gözlemi
Merve Koç
Gözlemi Yapan 15 Nisan 2023 Türkiye, Manisa
19
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Arda Küçükoğlu
İnceleyen 4 gün önce
Bu kitabı ilk okuduğum zamanlarda 13 yaşlarımda idim ve yaşıma göre oldukça ağır bir kitapdı. İlk okuduğumda o yaşlarımda anlatılan şeyler çok iyi, hoş gelmişti, aslında böyle olsa dünya daha iyi bir yer olabilir mi diye düşünmüştüm ancak şimdi anlıyorum ki başından sonuna kadar kitapta iyiye dair hiçbirşey yok.
9.7/10
(58 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Brave New World
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikBilim Buluşması
Taner Beyter
Taner Beyter
396.7K UP
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce AnkaraÜcretsiz27 Eylül
Bilkent Felsefe Şenliği (PhilFest'25)
27 Eylül 2025 11:00 tarihinden 27 Eylül 2025 21:00 tarihine kadar.

Bilkent Üniversitesi Felsefe Şenliği

PHILFEST’25 27 Eylül 2025’te Bilkent’te!

Kayıtlar Ücretsizdir!

Program

11:00 Açılış Stantlar ve Sergi Alanı Açılış

11:15 Dans Atölyesi Lindy Hop: Hareketteki Felsefe

Serenat Simser, Buğra Ulaşoğlu

12:30 Söyleşi Çocuklar ve Gençler için Felsefe

Ezgi Emel

Moderatör: Armağan Ateşkan

13:30Söyleşi Hak İhlali olarak Yoksulluk

Hacer Foggo

Moderatör: Bengü Demirtaş

14:30 Anlatımlı Dinleti Schubert'in Çıkrığı, Schopenhauer'ın Sarkacı

A. Onur Aktaş, Başak Tatar (Soprano), İdil Yavuz (Piyano)

15:30Söyleşi Klinik Felsefe

Alper Hasanoğlu

Moderatör: Maşuk Şimşek

16:30Konuşma Felsefe Şenliğinin Felsefesi

Rektör Kürşat Aydoğan, Tufan Kıymaz

17:00Konuşma Umudun Felsefesi

Ahmet İnam

Moderatör: Berk Celayir

18:00Yarışma Ödüllü Felsefe Bilgi Yarışması

19:00Film Gösterimi

Film Gösterimi Flow (2024)

21:00Kapanış

Kapanış

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Kural İhlali 1 moderatör tarafından eklendi
Yazım ve noktalama işareti hatası bulunmamalıdır.
0
Söz
Sude Şahin
Sude Şahin
22.5K UP
Alıntıyı Ekleyen 7 Ağustos 2023
Bununla beraber , anlayışın yalnız çokluğunun değil , kendisinin bile hastalık olduğuna dair güçlü bir inancım var.
Kaynak: Yeraltından Notlar , Dostoyevski , Sayfa 13
9.7/10
(124 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Записки из подполья
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close