Konusuna göre değişen bir şey bu. Örneğin resim yapmanın teknikleri var. O eğitimi aldığında yaratıcı olmasan bile bir çok şeyi çizenilir hale gelirsin. Tabii ki yetenekli insanlar burada bilen insanlardan da ayrılıyor. Ama yine de leonardo da vinci'nin ölü bedenleri inceleyerek resim yapması çığır açmıştı kendi devrinde. Çünkü bildiğim kadarıyla o döneme kadar insanlar 2 boyutlu gibi çiziliyordu. İşte bu yaratıcılıktır. Resim yapabilmek sadece tekniktir. Ortaya daha önce görülmemiş bir çözüm getirmek yaratıcılıktır.
İnsanlar genellikle doğadan referans alırlar. Aslında yaratıcılığımızın da bir sınırı var yani.
Örneğin en ünlü mimarların en ünlü yapılarına baktığın zaman genel olarak 3 nedenden öyledir o yapı.
Birincisi yapının fonksiyonu yani işlevselliği sıradışı bir çözüm gerektirmiştir. Örneğin tavandan ışık alan bir yapı.
İkincisi mimar orada bulunan insanlara farklı duygular hissettirmek istemiştir. Örneğin bir müzede gelen ziyaretçilerin rahatsız olmasını istemiştir ürünlerden. Gider sert ve ruhsuz bir ortam yaratır.
Üçüncüsü doğadan bir kavramı alıp kendi yapısında kullanmıştır. Örneğin peysaj mimarlarından birisi flamingonun tek ayak üzerinde durduğu şekilden yola çıkarak değişik bir yapı inşa etmişti.
Bir endüstriyel tasarımcı isen yani örneğin saat tasarlamak için ya o saatin bir fonksiyonunu geliştireceksin ya da görsel olarak değişikliğe gideceksin. Kordonunu çok sağlam yapmak da bir tasarımdır. Veya saatin kordonlarını öyle bir tasarlarsın ki kordon ejderha şeklini alır ve çok değişik bir şey olur.
Fakat genellikle uç bir şey yapmıyorsan o yaptığın şeyin bir trendi, modası vardır. Onları takip edebilirsin. Mesela 10 sene öncesinin vilgisayar ikonları 3 boyutlu gibi yapılmaya çalışılırdı. Ama bugün düz kare içine logoyu da düz oturtmak moda oldu.
Son söz olarak diyebilirim ki hangi konuda yaratıcı olmak istiyorsan o konuyu bir araştır bakalım, kim ne yapmış daha önce. Sen bunun üzerine bir şey koyabilir misin ona bak mesela.