Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Mesut Kose
Mesut Kose
4,637 UP
Üye 3 hafta önce 5 Cevap
10

Yaratıcı var mıdır, Yok mudur konusu üzerine geliştirdiğim nihai 3 maddelik önermem doğru mudur. Önergemi maddesel bağlamda hükümsüz kılmak mümkün müdür, Mümkünse kılınız?

Önerge. 1. "Şeyin" maddesel bağlamda oluşmuş olması yada olabilme potansiyeli var ise Tanrı yoktur. 2. "Şeyin" maddesel bağlamda oluşmuş olması yada olabilme potansiyeli belirsiz ise Tanrı belirsizdir. 3. "Şeyin" maddesel bağlamda olabilme potansiyeli yok; ancak "Şeyin" varlığı bilinebiliyorsa Tanrı vardır. (2' de durup 1 ve 3 ü arayıştamıyız)?
1,426 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
5 Cevap
Genç Mühendis
Genç Mühendis
341K UP
Düşünür 2 hafta önce

Sorunuzda “god of the gaps ” yani boşlukların tanrısı denilen mantık hatası mevcut. Yani bilinemeyen her yere tanrı figürünü koyma ve bilinemezliği sanki tanrının bir kanıtı olarak sunma gibi hatalar var. bir şeyi bilmiyorsak, bilmiyoruzdur. Bilinemezlik tanrı ya da bilim fark etmez eşit şekilde doğrulamaz veya yanlışlanamaz.

Belki de biz simülasyon bir evrende yaşıyoruz, belki bizi yönlendiren karakterler uzaylı ve insana hiç benzemeyen bambaşka bir varlık ve bambaşka fizik kuralları içinde yaşıyorlar. Simüle ettikleri bu dünya ile gerçek dünya arasında hiçbir bağlantı yok. Gördün mü , tanrı ya da bilimden öte başka bir hipotez de her şeyi kapsayabiliyor.

O sebeple söylediğiniz önerme hatalıdır, bir şeyi bilmiyorsak bilmiyoruzdur. Ha bu bilinmezliği tanrı ya da fizik gibi şeylere inanç adı altında sübjektif açıklamalar yapmaya kalkabiliriz. İstediğimiz şeye inanmakta özgürüz. Lakin bu herhangi bir şeyin kanıtı olmadığını unutmayalım.

Tüm Reklamları Kapat

119 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Bilinmiyor. God Of The Gaps. Alındığı Tarih: 12 Nisan 2025. Alındığı Yer: Wiki | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Muhammet Miraç Bulut
Düşünür 2 hafta önce

"Şey"in maddesel bağlamda oluşmuş olması ya da olabilme potansiyeline sahip olması veya olmamasına rağmen bilinmesi, Tanrı'nın varlığı veya yokluğunu kanıtlamaz. Bir şeyin olma potansiyeli yoksa ama buna rağmen varsa, zaten fizik yasalarının dışında demektir. Fizik yasalarının dışında bir şeyin var olması, Tanrı'nın varlığına dair bir ispat oluşturmaz; çünkü felsefi ve bilimsel açıdan, fizik yasalarının dışında bir varlığın olması ile Tanrı’nın varlığı arasında doğrudan bir bağlantı kurulamaz. Her fizik-dışı olan şeyin Tanrı olduğu varsayımı, metafiziksel bir atlamadır.[3] Tanrı’nın yokluğu veya varlığı, sadece mümkün olabilir; mutlak surette ispatlanamaz, çünkü Tanrı fiziksel olmayan, deneysel olarak test edilemeyen bir kavramdır. Yani, Tanrı günümüzde fiziksel olarak test edilemediği için “maddesel bağlam” üzerinden yürüyen argümanlar sınırlıdır. Maddeyi ve doğa olaylarını var eden varlık Tanrı olabilir veya böyle bir varlık olmayabilir de.[1]

“Şeyin maddesel bağlamda oluşmuş olması ya da olabilme potansiyeli belirsizse, Tanrı belirsizdir.” görüşü kişiden kişiye göre hatalı veya doğru kabul edilebilir. Çünkü Tanrı kavramı farklı şekillerde yorumlanabilir. Daha önce belirttiğim gibi, bazı Tanrı anlayışlarına göre Tanrı hakkında bilgi sahibi olunamaz. Eğer Tanrı bütün maddeyi var ettiyse ama kendisi maddeden bağımsız ve fizik kurallarının dışındaysa, maddeden yola çıkarak O'nun hakkında bilgi edinmek mümkün olmayabilir.[2] Çünkü eğer Tanrı varsa ve tüm maddeyi yaratan O ise, madde aracılığıyla kendisine ulaşmanın önünü bilerek kapatmış olabilir. Bu, teist bakış açısından bir açıklamadır. Elbette, birçok farklı Tanrı görüşü vardır. Senin Tanrı anlayışın maddeden bağımsız değilse, belki madde aracılığıyla açıklanabilir. Ama benim Tanrı anlayışımda, Tanrı varsa bile madde ile açıklanamayan bir Tanrı da olabilir. Farklı bakış açılarına göre cevaplar da değişecektir.

Tüm Reklamları Kapat

165 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Jerry H. Gill. Kant, Kierkegaard, And Religious Knowledge. Alındığı Tarih: 13 Nisan 2025. Alındığı Yer: JSTOR | Arşiv Bağlantısı
  2. Michael C. Rea. Hiddenness Of God. Alındığı Tarih: 13 Nisan 2025. Alındığı Yer: platostanfordedu | Arşiv Bağlantısı
  3. Brian Leftow. God And Other Necessary Beings. Alındığı Tarih: 13 Nisan 2025. Alındığı Yer: platostanfordedu | Arşiv Bağlantısı
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 2 hafta önce

Güzel Önermeler…

İşe önce tanrıyı tanımlamakla başlamakta yarar var. Hangi tanrı? Kastedilen, ilkel topluluklar ile çok tanrılı dinlerin öngördüğü doğa kaynaklı tanrı mı yoksa bugün egemen olan ve semai olarak nitelendirilen dinlerde öngörülen ezeli ve ebedi tanrı mı? Yoksa tüm bunların dışında ve tıpkı her şeyi birbirine bağladığı öngörülen uzay zaman dokusunun kendisi gibi bir fenomen mi?

Semavi dinlerde ön görülen olduğunu var sayarak devam edebiliriz.

Tüm Reklamları Kapat

Maddeyi başat aldığımız her giriş, ki kılavuzumuz burada diyalektik materyalizmdir, illa ki olacaksa da bizi ya güç ve etkiyen anlamında maddi bir “tanrının” varlığına ya da her şeye muktedir manevi bir tanrının yokluğuna çıkarır.

Aksine, madde başat değil de tali olduğunda, ki artık kılavuzumuz metafiziktir, burada semavi dinlerin söylediğine çıkarız.

Belirsizlik ilkesi ise , gerek öncül oluşu nedeni ile gerekse niteliği itibarı ile ona bağlı her şeyin niteliğini de belirleyeceğinden tartışma biter ve hiçbir yere hiçbir zaman ve hiçbir vasıta ile varamayız. Ne maddeye ne de tanrıya…

Şu an 1 ile 3 arasında bir arayış olduğu kanaatinde değilim. Ancak diyalektik-materyalist akıl ile metafizik aklın ezeli savaşının tam ortasındayız. Maddeyi ve buna dayalı akıl yürütmenin bir neticesi olarak bilimi önceleyenlerin her gün alanlarını biraz daha ve kanıta dayalı olarak geliştirdiği, öte tarafın alanının ise her geçen gün biraz daha özelleşip daraldığı söylenebilir. Ki tüm eksikliğine rağmen uygarlığımız bunun birikiminden başka bir şey değildir.

Tüm Reklamları Kapat

Yarın çok daha farklı keşifler bizi çok daha farklı düşünmeye itebilir mi, itebilir. Ancak varacağımız yere de akıl ve bilimle varacağımızdan ve tıpkı üç boyutlu bir evrende her şeyin buna uygun olması gerektiği, üç boyutlu bir evrende iki boyutlu yolculuk ile tek boyutlu bir yere varılamayacağı misali; yol, yolcu ile menzil aynı yasalara tabi olacağından, sonucun niteliği değişmeyecektir. En azından aklın ve bilimin bize yürüttüğü akıl ve bugün için böyle.

Asırlar sonrası için garanti verebilir miyiz? Tabi ki hayır. Zira bilimi bilim yapan şey de bu: Kuşku, önce kendi bildiklerimizden başlamayı asgari sadakat koşulu ve doğru kabul eden bilimsel kuşku. Ancak bu hem her şeyden kuşku duyacağımız hem de aynı kuşkudan öteki aklın muaf olacağı anlamına gelmez. Sevgiyle…

119 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Richard Dawkins. (2007). Tanrı Yanılgısı. Yayınevi: Kuzey Yayınları. sf: 366.
  2. Henri Lefebvre. (2021). Diyalektik Materyalizm. Yayınevi: Sel yayıncılık. sf: 116.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Fen Bilimleri Öğretmeni 2 hafta önce

Birinci Önerme : . 1. "Şeyin" maddesel bağlamda oluşmuş olması yada olabilme potansiyeli var ise Tanrı yoktur.

Bir şeyin maddesel bağlamda oluşması, o şeyin zaten maddeden meydana geldiğini ifade eder. Buradaki asıl soru madde nereden geldi ? Esas sorun burada ve bu önermenin çıkarımı ''Tanrı yoktur'' olamaz.

İkinci Önerme: 2. "Şeyin" maddesel bağlamda oluşmuş olması yada olabilme potansiyeli belirsiz ise Tanrı belirsizdir.

Tüm Reklamları Kapat

Şey eğer maddeden olagelen maddesel bir fazda ise zaten maddeden meydana gelir. Eğer madde temeli değilse ve doğaüstü bir şeyse böyle bir durumda Tanrı aranabilir. Ortada bir belirsizlik yoktur.

Üçüncü Önerme:

"Şeyin" maddesel bağlamda olabilme potansiyeli yok; ancak "Şeyin" varlığı bilinebiliyorsa Tanrı vardır. Bu önermeye de doğru diyemeyiz çünkü Tanrı mutlak bir çıkarım değildir. Belki de şeyin farklı bir yaratıcısı vardır ama bu varlık tanrı olmak zorunda değildir. Teistik tanrının sıfatlarını taşımıyor olabilir.

Kaynaklar

  1. C. Özkan. Mantığa Giriş.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tolga Ilgın
Tolga Ilgın
51K UP
Sıradan biriyim 2 hafta önce

Hac / 5. Ayet

Ey insanlar! Öldükten sonra dirilme konusunda en küçük bir şüpheniz varsa, şunu bilin ki, biz sizi başlangıçta topraktan, sonra bir nutfeden, sonra rahim cidârına yapışan bir hücreden, sonra esas unsurlarıyla yaratılışı tamamlanmış ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde bir ceninden yarattık ki, size kudretimizi gösterelim. Dilediğimizi rahimlerde belli bir süreye kadar bekletir, sonra sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız. Sonra güçlü kuvvetli çağınıza ulaşmanız için sizi besleyip büyütürüz. İçinizden kimi erkenden, hatta çocuk yaşta ölür. Kimi de ömrün en düşkün çağına kadar yaşatılır da, daha önce bazı şeyler öğrenmişken artık hiçbir şey bilmez hâle gelir. Ayrıca yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır, her türden göz alıcı, gönül açıcı bitkiyi erkekli-dişili bitirir.

TEFSİR:

Tüm Reklamları Kapat

Yüce Rabbimiz, öldükten sonra dirilişin mümkün olduğuna delil olarak insanın bizzat kendi yaratılışını göstermektedir. Selim bir akılla kendi yaratılış mûcizesi üzerinde tefekkür eden kişi, Allah Teâlâ’nın ne kadar büyük bir ilim, irade ve kudrete sahip olduğunu, dolayısıyla böyle bir Yüce Zat için ölüleri diriltmenin hiç de zor olmayacağını kolaylıkla anlayabilir.

Âyet-i kerîmede insanın yaratılış safhaları ve doğumundan ölümüne kadar geçen hayat serüveni esas noktaları itibariyle şöyle beyân edilir:

Birincisi; اَلتُّرَابُ(toprak) safhası: Allah Teâlâ insanlığın babası Âdem’i, bir kısım âyet-i kerîmelerin de işaret ettiği gibi, içine katılan suyla beraber toprağı çamur, yapışkan çamur, bekletilmiş kokuşmuş balçık çamur, süzülmüş çamur, ateşte kurutulmuş çamur gibi çeşitli safhalardan geçirerek yaratmış; ona ruhundan üfleyerek tastamam insan haline getirmiştir. Ondan eşi Havva’yı, o ikisinden de kademe kademe diğer insanları var etmiştir. (bk. Nisâ 4/1) Normal şartlarda insan anne ve babanın evliliğinden meydana gelse de, insanın tohumu mesabesinde olan “nutfe”nin oluşumuna değin geçen safha, Âdem’in topraktan yaratıldığı safha ile aynilik arzetmektedir. Dolayısıyla her insanın yaratılışı, aynı Âdem gibi topraktan başlamakta, sonra nutfe olarak anne rahmine düştükten sonra oradaki yaratılış safhaları devreye girmektedir.

İkincisi; اَلنُّطْفَةُ (nutfe) safhası: İnsanın anne rahminde yaratılmaya başlamasının ilk maddesi “nutfe”dir. Erkeğin vücudunda oluşan bu madde, cinsî münâsebet yoluyla annenin yumurtasıyla birleşir. Döllenmeden sonra da rahimde gelişmeye, tavırdan tavıra geçerek büyümeye başlar. Yukarıda da temas ettiğimiz üzere “nutfe” denilen bu maddenin de oluşmasının bir alt yapısı vardır. Bunun, topraktan yetişip insan vücüduna giren besinler sonucu ortaya çıktığı bilinmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Üçüncüsü; اَلْعَلَقَةُ (‘alaka) safhası: “Alaka” sözlükte ilişmek, yapışıp tutunmak, bağlı olmak anlamlarına gelir. Bu safha, döllenmiş yumurtanın rahim çeperlerine asıldığı ve orada takılı kaldığı safhadır. Beslenmesi için etrafı kan havuzcuğu ile çevrildiği ve bu sebeple görünümü kan pıhtısına benzediği için, ona “kan pıhtısı” mânası da verilmiştir. Bu safhada pürtüklü bir özelliğe sahip olan yumurta, toprağa yerleşen kökler gibi, gerekli gelişimini sağlamak maksadıyla, ihtiyacı olan gıdaları almak üzere rahim çeperinin derinliklerine doğru dalar. Bu durum, yumurtayı kelimenin tam mânasıyla döl yatağına yapıştırır.

Dördüncüsü; اَلْمُضْغَةُ (mudğa) safhası: ‘Alaka safhasının tedrici olarak gelişmesi ve değişmesi sonucu ceninin mudğa safhası başlar. “Mudğa”, çiğnem büyüklüğündeki et parçası demektir. Fakat bu, bildiğimiz normal etten başka bir ettir. Çünkü Araplar normal taze et için “lahm” kelimesini kullanırlar. Dolayısıyla mudğa normal bir et olmayıp, kendine özgü özellikleri bulunan bir et parçasıdır. Bunun kısmen kemik özelliği taşıyan bir et parçası olma ihtimali vardır. Çünkü bu safhanın sonunda cenin, tamamen veya kısmen kemiğe dönüşüp iskeletin kütlesini teşekkül ettirmektedir. Günümüzde ceninin çekilen fotoğrafları incelendiğinde mudğa safhası gerçekten çiğnenmiş ve üzerinde diş izleri bulunan bir görünüm arzetmektedir. Dolayısıyla Kur’an’ın bu safhayı ifade etmek üzere özellikle “mudğa” kelimesini seçmesi gayet yerinde ve oldukça dikkat çekicidir. Burada dikkat çeken bir husus da “mudğa”nın مُخَلَّقَةٌ (muhallaka) ve وَغَيْرُ مُخَلَّقَةٍ (ğayr-i muhallaka) olarak ikiye ayrılmasıdır. “Muhallaka”, esas itibariyle yaratılışın kısmen belirmiş ve uzuvları ortaya çıkmış; “gayr-i muhallaka” ise sınırları ve şekilleri nihâî durumlarıyla tam olarak belirlenmemiş bir et parçası mânasına gelebilir. “Muhallak”ın yaratılan, kemik ve diğer safhaları tamamlanarak sağlam olarak doğanlara; “gayr-i muhallak”ın ise mudğa halindeyken düşen, tamamlanmayan ceninlere işaret etmesi de mümkündür.

İşte çıplak gözle göremediğimiz, ancak günümüzde bir kısım teknik imkânlarla kısmen âşina olabildiğimiz bir âlemde insanın geçirdiği bu safhalar, Allah’ın sonsuz kudretinin birer delilidir. Bundan sonraki safhaları takip edip inceleyebilme imkânı biraz daha fazladır. Cenâb-ı Hak, her bir insanı gelişimini tamamlayıncaya kadar ana rahminde dilediği bir müddet saklamakta, sonra onu bebek olarak dünyaya getirmektedir. Sonra onu büyütüp güç kuvvet sahibi kılmaktadır. Her zaman tecrübe etme imkânı bulduğumuz gibi insanların bir kısmı henüz bebek iken veya çocuk ya da genç yaşta iken vefat etmektedir. İlâhî kudretin onlar için takdir buyurduğu ömür bu kadardır. Ölme vakti gelmiş bir canlının ölümüne mâni olabilecek hiçbir güç tasavvur etmek mümkün değildir. Bu da ne müthiş bir kudretullah tecellisidir. Allah Teâlâ buyurur:

“Hele can boğaza gelip dayandığında, o vakit can çekişenin yanında bulunan sizler, elinizden bir şey gelmez, sadece çaresizlik içinde seyredersiniz. Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat siz göremezsiniz. Eğer siz yeniden diriltilip hesaba çekilmeyecek, ceza görmeyecekseniz; lütfen çıkmakta olan o canı geri çeviriniz; eğer iddianızda tutarlı ve doğru iseniz!” (Vâkıa 56/83-87)

İnsanların bir kısmı ise uzun yaşamakta, yaşlanmakta, hem maddi hem ruhi olarak güç ve kuvvetten kesilerek ömrün en rezil, en düşkün devresine düşmektedirler. İlâhî takdir bu sahada da hükmünü icrâ etmektedir. Buna da kimsenin mâni olması mümkün değildir. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Kime uzun ömür verirsek onu yaratılışta baş aşağı çeviririz. Hiç akıl erdirmiyorlar mı ki gidiş nereye?” (Yâsîn 36/68)

Âhiretin bir diğer mühim delili de ölü halde bulunan toprağın hususiyle bahar mevsiminde üzerine yağan yağmurlarla harekete geçmesi, kabarması; zahiren kara bir toprak olarak gözüken o sır yumağının, göz ve gönül alıcı muhtelif şekil, renk, koku ve tatta binlerce bitki, meyve ve sebze bitirmesidir. Bütün bunları yapan da şüphesiz sonsuz ilim ve kudret sahibi Rabbimizdir.

Peki Allah Teâlâ bu muazzam varlıkları ve olayları nasıl yaratabiliyor? İşte bu âyetler bu sualin cevabını vermektedir:[1][1][1][1]

Kaynaklar

  1. Ömer Çelik Tefsiri. Hac Sûresi 5. Ayeti Ve Tefsiri | Kuran Ve Meali. Alındığı Tarih: 19 Nisan 2025. Alındığı Yer: kuranvemeali | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close