Bir LED ekran düşünün. Ekrandaki görüntüler tek tek ledlerin uygun şekilde yanmasıyla oluşuyor. Ekranda oluşan bütünsel görüntü bizim için anlamlıdır ve tanımlıdır. (Zaten ekranı veya makineyi kendi bilincimize göre uygun çıktı vermesi için dizayn eden biziz yani ekrandaki anlamlı bütünsel görüntü bizdeki anlamın (bilincın) uygun bir dizayna yansımasıdır,) TV veya makine için bu görüntünün bütünlüğüne dair bir anlamlandırma hiç bir biçimde yoktur. Bu nedenle yapay zeka mevcut hali ile tek tek kod okuduğu için ve bilinçsel bütünlüğü olmadığı için bilinç kazanamaz. Yine makine bir nesneyi tanırken de aynı durum geçerlidir. Gerçekte tanımladığı nesnenin ne olduğuna dair hiç bir bütünsel anlamlandırması yoktur. Bir çok kişinin yaptığı hata çıktı verisine yani makinenin sunduğu veriye bakarak bilinç kazanmaya yakın olduğunu sanmasıdır ki bu yanlış bir değerlendirmedir. Bu bir papağanın gerçekten konuştuğunu sanmakla eş değer bir durumdur. Oysa papağan gerçekte konuşmaz sadece ses taklidi yapar. Papağanın konuşmasında semantik hiç bir unsur yoktur.
Bilincin ne olduğu ve nasıl ortaya çıktığı çözülmeden yapay zekaya bilinç kazandırılması mümkün gözükmüyor. Önce kendi bilinçimizi çözmemiz ve yeterince tanımamız gerek. Elimizde gerçek anlamda bilince dair tek örnek kendi bilincimiz.
Son olarak makine hissedemez. Hissedebilmek için biyolojik bir bütünlük gerek. Örneğin acı deneyimi olması gerek. Bir makine acı çekemez.