Merhaba, öncelikle 'dünyamızı terkedecektir' ifadesini düzeltmekle başlayayım. Dünyamızı terketmeyecek :)
Coronavirüs alt ailesini de kapsayan virüsler, biz insanlardan önce de varlardı, insan soyunun muhtemel bir vedasından sonra da var olmaya devam edecekler. Aslında şu anda yaşadığımız şey deprem gibi, yağmur gibi doğanın normal bir aktivitesidir. Virüsler, konaktan konağa gezerken bazen daha önce enfekte edemedikleri yani ele geçiremedikleri konaklara da geçebilecek şekilde mutasyon geçirirler. Hayvanlarda bulunan bir virüs, insana da geçecek şekilde evrimleşmiştir ve bu pandemiye neden olmuştur. Doğaya ve diğer canlılara sayısız zararlar veren biz insanlar, zarar görmeye başlayan biz olunca yani işin ucu bize dokununca 'felaket' diyerek ortalığı ayağa kaldırdık. Oysa evimizde rastladığımız bir hamamböceğini 'ıııyyy pis hayvan' diyerek ezdiğimiz de biz de bir mikro felaket yaratıyoruz o böcek için, hem de kasten. Özetle, biz insanlar evrenin en önemli(!) varlığı olduğumuz için, doğanın olağan halleri bizi etkilerse adı felaket oluyor ama aslında değil.
Şimdi biraz daha detaya girersek; resmi adıyla SARS-CoV-2, halen tanımlanmakta olan bir virüs. Yani A'dan Z'ye her şeyini bilmiyoruz. Yeni davranışları salgın esnasında ortaya çıkabiliyor. Bu da salgının gidişatıyla ilgili tahminleri zorlaştırıyor. Ölümcüllü oranı bile her gün güncelleniyor. Çünkü o da ülkeden ülkeye değişiyor.
Normal senaryolarda; aşı gibi önleyici ve ilaç gibi tedavi edici unsurlar devreye girmezse, toplumun çoğunluğu hastalığı geçirip iyileşirse salgın yavaşlar. Bunun sebebi, hasta olup iyileşen her bireyin o virüse karşı bağışıklık kazanmasıdır. Bağışıklık kazanan kişi sayısı arttıkça virüsün kişiden kişiye yayılımının önü tıkandığı için salgın gerilemeye başlar. Bu oran her virüs ya da hastalık için farklıdır. Bilim insanları (mevcut verilerle) COVID-19 için bu oranı %60-70 civarı olarak tahmin ediyorlar.
Şimdi bu noktada, salgının her ülkede aynı hızda seyretmediğini hatırlamamız gerekiyor. Ülkeden ülkeye halkın sosyal mesafe disiplini, otoritenin virüsle mücadele yöntemi, harekete geçme zamanı, sağlık sisteminin hem yapısı hem kapasitesi, halkın hijyen alışkanlıkları gibi kriterler, salgının bir ülkede pik yaparken bir başka ülkede daha henüz başlangıç seviyesinde olmasına yol açabiliyor. Gördüğünüz gibi tüm dünya için ortak bir tahmin yürütmek imkansıza yakın.
İyi ve kötü haberleri toparlarsak...
İyi haberler: Ülkemiz dahil birçok ülkede hem aşı için hem de tedavi edici ilaçlar için gece-gündüz mesai harcanıyor. Sık sık bu konuda iyi haberler alıyoruz. Bilim insanları hepimiz için hummalı bir çalışma içindeler. Bu çalışmalar esnasında virüs çok daha iyi inceleniyor ve tanımlanıyor. Bir şeyi ne kadar iyi tanırsanız, o kadar iyi mücadele edersiniz.
Bir diğer iyi haber ise, oransal olarak hastaların çoğunun iyileşmesi ve bağışıklık kazanması.
Kötü haberler: Güney Kore iki gün önce, hastalanıp iyileşmiş 116 hastanın testlerinin pozitif çıktığını duyurdu. Bunun nedeni inceleniyor elbette. Bazı uzmanlar, testlerin hatalı olabileceğini ya da bedende virüs kalıntılarının kalabileceğini ama bireyi enfekte edemeyeceği yorumunu yaptılar. Umarım haklı çıkarlar. Yoksa bu salgını geri geleceği anlamına gelir.
Yeni tip koronavirüs için geliştirilecek bir aşının üretime hazır olması için en iyimser tarih Eylül-Ekim gibi duruyor. Kaldı ki hazır olduktan sonra yüzmilyonlarca adet üretilme ve dağıtım süreci bekliyor bizi.
Bu bilgiler ışığında, salgının yavaşlayıp tamamen kontrol altına alınmasına dair tüm dünya için ortak bir tarih söylemek mümkün değil.
İspanya ile İtalya'da pik seviyeye ulaşmış ve inişe geçmeye başlamış olabilir. Çin de kontrol altına almış gibi görünüyor ama açıklanan bilgilerin manipüle edilmiş olma ihtimali de var. Öte yanda ülkemiz dahil birçok ülkede salgın halen tırmanış aşamasında.
Aşı bulunup insanlara ulaşana kadar, birçok ülkenin salgında pik seviyeyi göreceğini ve ister-istemez sürü bağışıklığı yüzünden salgının sönümleneceğini söyleyebiliriz. Ülkemiz için (gidişata bakarak) pik seviyeyi bulup, tekrar inişe geçmesi için gerekli süreyi ben bugünden itibaren (15.04) 2-3 ay olarak tahmin ediyorum.