Bu, ince bir soru aslında. Neyin bilim ya da bilimin konusu olup olmadığı karmaşık bir konu.
Bir anlamda bakarsak her şey bilimin konusudur. Neden olmasın ki? Ama değil. Neye göre?
Buradaki ayrım, bilimsel metot ayrımı. Herhangi bir soruyu, bilimsel metotla çözümlemeye çalışmak mümkün ise ona bilimin konusu ve yapılan çalışmaya da bilimsel çalışma denebilir.
Bu anlamda sosyal bilimler bilimin konusudur çünkü bilimsel metotla sosyal dünya üzerine bir çok çalışma yapılmış ve veriler elde edilerek kuramlar üretilmiştir. Zaten bu nedenle sosyal bilim deniyor.
Ama bilimsel metotla cevaplanamayacak ve bu nedenle de bilimin konusu olmayan sayısız soru da vardır. Atıyorum bir sanat eserinin değerini ya da önemini bilimsel metotla belirleyemezsiniz. Doğruluğu mu iyiliği mi hedeflemeliyiz, kötülük nedir, Romeo neden Juliet'e aşık oldu, Cem Yılmaz nasıl bu kadar komik olabiliyor gibi felsefi, sanatsal, insan duyguları ile ilgili, soyut soruların cevabını bilim bulamaz. Denenmemiş de değildir ama pek de başarılı olunmamıştır. Çünkü bu soruların cevaplanması sürecinde kullanılacak olan veriler güvenilir değildir. Sayısız değişken vardır. Tümünü kontrol altında tutmak ve ölçülebilir kılmak da mümkün görünmemektedir.
Belirttiğiniz sosyal bilimler de kısmen bu soyut verilerden etkilenir ama konunun matematiğe dökülebilen kısmı gayet de bilimseldir.