Merhaba,
Sokrates, doğduğumuzda bilgilerin halihazırda (default) bizde bulunduğunu, bilgilerin kazanılmayıp doğurtulduğunu savunur. Yine Sokrates ruhun da maddeden önce var olduğunu savunduğu gibi algılarımızda yanılabileceğimizi, dolayısıyla şeylerin kendisini değil gölgelerini gördüğümüzü söyler (mağara alegorisi).[1]
Fakat bu görüşün doğru olduğunu savunmayan kişiler arasında yer alıyorum. Çünkü konu hakkında okuduğumuz neredeyse bütün nörobilim yazılarında bilgi diye algıladığımız şeylerin nöronlarımızda yeni bağlantılar kurdurduğunu gösteriyor. Yani eğer siz bisiklet sürmeyi bilmiyorsanız beyninizde ona dair hiçbir şey bulunmamaktadır, ama ne zaman ki öğrenmeye başlarsınız o zaman beyninizde farklı bağlantılar oluşur, bisiklet sürerken o bağlantılar aktifleşir.
Sokrates'in bu görüşüne göre daha makul görünen bir başka görüş ise John Locke'un boş levha kavramıdır. "İnsan zihni doğuştan boş bir levhadır" sözünü daha önce mutlaka duymuşsunuzdur, bu söz kendisine aittir ve biz bunu tabula rasa olarak da biliriz. Söz konusu görüş doğuştan hiçbir bilgi olmadığını, tüm bilgilerin deneyimler yoluyla edinildiğini destekler. İnsan, bilgi adına elde ettiği bütün kazanımları sonradan deneyim yoluyla elde etmiştir.[2]
Son olarak Carl Gustav Jung'un Arketip kavramından söz edeyim. Bu kavram ile Jung şunu söyler: insanlar olaylara belli tepkiler vermek yönünde bir eğilimle birlikte dünyaya gelirler. Ne bilgi doğuştan gelir ne de insan zihni boş bir levhadır... Mesela Evrim Ağacı'nın İnsan Evriminde Özel Konular başlıklı yazı dizilerinin bir tanesinde (tam olarak şu linkte) uyku sırasında düşme hissiyle uyanmamızın ağaçlarda yaşayan atalarımızdan bizlere miras kalmış olabileceğini yazmış. Bununla birlikte mesela yılandan korkma güdüsü yüzbinlerce yıllık yaşantının bizler üzerindeki etkisini gösterir. İşte Jung da tam da bu biçimde insanların bazı davranışları sergilemeye daha yatkın olduğunu destekliyor.[3]
Özetle, Sokrates'in bilginin doğuştan geldiği varsayımının bilimsel hiçbir dayanağı olmadığı gibi bilimsel kaynaklar bu varsayımın yanlış olduğunu kabul etmemize yetecek kadar açık. İnsan ne bilgilere doğuştan sahiptir ve biz onları hatırlarız (Sokrates) ne de doğduğunda hiçbir bilgiye sahip değildir ve her şeyi deneyimlerimizle ediniriz (John Locke); asıl olan şey şudur: doğduğumuzda bazı davranışları sergilemeye, tepkilere vermeye daha yatkınızdır ve bilgiler deneyim yoluyla kazanılır (Jung & bilimsel kaynaklar).
Umarım cevabım faydalı olmuştur, sağlıcakla kalın.
Kaynaklar
- K. Maral. Platon'un Epistemolojisi Ve Ontolojisi: Gerçeğin Doğası Nedir?. (30 Temmuz 2020). Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
- Mustafa Cihan. John Locke Ve Eğitim. Alındığı Yer: dergipark.org.tr | Arşiv Bağlantısı
- F. Begüm Yılmaz. Carl Gustav Jung’un Arketipleri Bağlamında “Persil, Magnum Ve Eti Canga” Reklam Filmlerinin Çözümlemeleri. (1 Mart 2018). Alındığı Tarih: 16 Mayıs 2022. Alındığı Yer: dergipark.org.tr | Arşiv Bağlantısı