Kendi haline bırakıldığında hiçbir şey yapmayacak olan sıradan insanlar, bir uyaran olduktan sonra çalışmaya başlarlar. Yani hep bir iradeye bağlıdır.
insan tehdit ile de çalışır, yönlendirme ile de ama bir başka bağlamda bakarsak her zaman iç huzurumuzu kovalamaya çabaladığımızdan kaynaklı olarak yani her şeye ---sonuç olarak--- kendi çıkarımız yönünden baktığımız için mesela boğulan bir çocuğu kurtarmazsak vicdanımız bize eziyet edecekse biz sonuç olarak vicdanın tehdidine karşı gelerek o çocuğu kurtarırız sadece o çocuğu kurtarmanın temizliğinden bahsetmek hata olur sonuçta kendimiz için yapıyoruz. bu tarz örnekleri çoğaltırsak her türlü sosyal ilişkinin içinde de tehdit denen şeyi görüyoruz. fakat bahsettiğim bağlamda.
Şöyle anlıyorum soruyu: Olasi negatif duruma karşı mı harekete gecer insan genellikle.
Faaliyetin nedenini, o faaliyeti yapmazsa yasayacagi sorunlara mı bağlar.
Yillarca çalışıp emekli olan kişi aslında ne için çalışmıştır? Hicbir sey yapmamak icin.
Yani çalışmazsa olabilecek butun negatif durumlardankurtulup onların olmadığı şartlara ulaşabilmek için.
Ancak homosapiens hic bu şekilde yasamadi. Genetik program bu yaşam stiline göre oluşmadı.
Emekli olma hali bilinçaltı için şu mesajı içerir: -Bu hayattaki gorevin bitti. Artik burada olman icin bir neden kalmadı.- Zaten bu yuzden sosyal yasam ve çalışmaktan uzaklaşan kişiler hizla hasta olur ve ölür.
Bizim çalışmama arzumuz, bu yaşamda yapabileceğimiz en iyi şeyi bulma çabamıza olan uzakligimizla ilgili. Kapital merkezli endüstriyel çarka dahil olmayi öngören sistem, sizin neyi en iyi yapacağınızı değil, sistemin neyi istediğini neye ihtiyacı olduğunu önemser Insanı degil.
Biz kendi potansiyelimizi bulma ve onu kullanma uzerine odaklanacak sekilde yetiştirilmiş oldugumuzda calismama arzusu kalmaz. Calismak kendini gerceklestirmenin bir yan ürünü oldugu icin ölene dek bizimle olur.
Cok idealist ülküsel gelebilir, hatta ütopya denilebilir. Ancak bir zamanlar kölelik de boyle bir sistemdi ve biri kölelik bitecek dese, dalga geçilirdi. Sosyal yapı CANLI olduğuicin degismek zorundadır ve bu değişim biz istesek de istemesek de gerçekleşir.
Eğer şanslı doğmamışsak içimizdeki o yaşam tehdidini istesek de kendimizden uzaklara atamayız bundan dolayı iradeyle olsun ya da olmasın o tehdit yaşama tutunmamız adına bizi yönlendirecektir.