Yeterince yüksek yoğunluklar göz önüne alındığında, Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi, maddenin hem maddenin yoğunluğunun hem de uzay-zamanın eğriliğinin birbirinden ayrıldığı tekillik adı verilen bir bölgeye çökebileceğini öngörüyor. Bu, aynı zamanda bir kara deliğin oluşumunu da tanımlar.
Bir kara delik oluştuğunda tekillik, olay ufku tarafından gizlenir, ancak Genel Görelilikte durumun böyle olması gerektiğini söyleyen hiçbir şey yoktur. Başka bir deyişle Genel Görelilik çıplak tekilliklerin varlığını dışlamaz. Bu, hem teorik hem de gözlemsel açıdan çok rahatsız edicidir çünkü fiziksel koşullar giderek daha aşırı hale gelir ve tekilliğe yaklaştıkça fizik yasaları tamamen çöker. Bu durumdan kaçınmak için 1960'ların sonlarında Roger Penrose, Genel Görelilik denklemlerinin çözümü olarak çıplak tekillikleri dışlayan, henüz anlaşılamayan bazı fiziksel ilkelerin bulunduğunu öne sürdü. Başka bir deyişle, her tekillik, tekilliği gözden saklayan bir olay ufkuna sahip olmalıdır. Bu, "kozmik sansür varsayımı" olarak biliniyor.[1]
Kaynaklar
- astronomy.swin.edu.au. Cosmic Censorship Conjecture | Cosmos. Alındığı Tarih: 23 Ağustos 2023. Alındığı Yer: astronomy.swin.edu.au | Arşiv Bağlantısı