Paranın, devletin, dinin ve silahın olmadığı bir dünya teorik olarak düşünülebilir, ancak böyle bir dünyanın pratikte var olup olamayacağı tartışmalıdır.
Para, ticaretin kolaylaşması ve ekonominin işleyebilmesi için önemli bir araçtır. Paranın olmadığı bir dünya, ekonomik faaliyetlerin takas gibi daha ilkel yöntemlerle yürütülmesini gerektirebilir. Bu durum, modern toplumların karmaşıklığı ve büyüklüğü göz önüne alındığında pratikte zorluklar yaratabilir.
Devletler, toplumsal düzeni sağlamak, güvenliği temin etmek ve kamusal hizmetler sunmak için vardır. Devletsiz bir toplumda, bu görevlerin nasıl ve kim tarafından yerine getirileceği belirsizdir. Anarşizm gibi ideolojiler, devletsiz bir toplumun mümkün olduğunu savunurken, böyle bir sistemin sürdürülebilirliği ve etkinliği tartışmalıdır.
Din, birçok insan için moral değerler, toplumsal normlar ve anlam arayışı için önemli bir unsurdur. Dinlerin olmadığı bir dünya, bireylerin manevi ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları konusunda belirsizlikler barındırabilir. Bununla birlikte, seküler toplumlar, dini inançların bireysel tercihlere bırakıldığı sistemleri benimseyebilir.
Silahların olmadığı bir dünya, barışçıl ve şiddetten arınmış bir toplum idealini temsil eder. Ancak, savunma ve güvenlik açısından bakıldığında, silahsız bir dünyanın pratikte uygulanabilirliği tartışmalıdır. Toplumlar arası veya bireyler arası anlaşmazlıkların çözümü için alternatif yöntemlerin geliştirilmesi gerekir.
Sonuç olarak, paranın, devletin, dinin ve silahın olmadığı bir dünya teorik olarak mümkün olsa da, bu unsurların modern toplumların işleyişinde oynadığı kritik roller göz önüne alındığında, böyle bir dünyanın pratikte var olup olamayacağı konusunda ciddi soru işaretleri bulunmaktadır. Bu tür bir dünya için, mevcut toplumsal yapılar ve normlarda köklü değişiklikler gerekecektir.