Para bir maldır, metadır. Markette gördüğünüz ürünlerden esasında hiçbir farkı yoktur. Markette gördüğünüz bir ürünün değerini de arz ve talep yasaları belirler. Örneğin çikolataya olan talep artarsa, çikolatanın değeri artar. Ve piyasada çok fazla çikolata olursa (yani arz artarsa) çikolatanın değeri düşer. Değerinin artması demek benim çikolataya sahip olmak için daha fazla şey vermem demek. Elinizdeki ürünün değeri ne kadar fazla ise, onu sattığınızda karşılığında o kadar fazla ürün alırsınız (Bugünkü fiyatı 5 TL olan çikolatanın değeri yarın 2 katına çıkarsa, çikolatayı sattığımda 2 kat ürün, yani 10 TL almış olurum, örneğin.)
Paralar için de aynısı geçerlidir. 100 TL'nin değeri piyasada 100 TL'ye olan talebe bağlıdır. Eğer insanlar Türk Lirası talep ederse Türk Lirası'nın değeri artar. Eğer Merkez Bankası para basarsa, paranın miktarı artar ve dolayısıyla değeri düşer. Bu da paranın değerinin her şeyden etkilenebileceğini gösteriyor. Ülkeler genel olarak Türkiye'den hoşlanmaya başlarsa, Türk Lirası onlar için daha mühim olur ve paramızın değeri artar. Eğer Türkiye'yi tehlikeli bir yer görürlerse, paramızın değeri düşer.
Bu sadece Türk Lirası için geçerli değil, aklınıza gelen her ürün geçerlidir. Örneğin Bitcoin, haberlere çıktığı zaman birden son derece yükselir. Neden? Haberlere çıktığında herkes Bitcoin'e talep gösteriyor da onun için. Talep arttığında Bitcoin'in değeri de artıyor. Haberlere çıkmamaya başladığında ise insanlar yavaş yavaş unutuyor, talep etmemeye başlıyor, dolayısıyla değeri tekrar düşüyor.
Ve paranın değeri artarsa, paramı sattığımda karşılığında o kadar fazla ürün alırım. 10 liram varsa, bakkal benim 10 liramı almak için bana bir miktar çikolata vermelidir. Eğer yarın 10 lirama daha fazla talep gösterirse (yani paranın değeri artarsa) daha fazla çikolata vermesi gerekir. Paramın değeri ve elimdeki parayla alabileceğim ürün miktarı (alım gücüm) artmıştır.
Kaynaklar
- M. Rothbard. (2021). Yasal Kalpazan.