Mecburuz da ondan…
Çünkü mutluluk sağlıktır, huzurdur, güvendir, güvencedir. Hem bir neden hem de bir sonuç olarak ve karşılıklı bir birini besleyecek şekilde yaşamın kendisidir.
Bu olmadan (huzur, güven, sağlık vb.) ne hayatımızı sürdürebilir ne de soyumuzu… Fakat kendini dayatan genetik kodlarımız var hayatta kal ve soyunu sürdür diyen…
Neticede mutluluk kimyasaldır. Bu kimyasal (hormonlar) milyonlarca yıllık elekten geçerek daha sağlıklı nesiller-uyumlu nesiller var edebilme ve onları hayatta tutabilme üzerine hem komplike bir neden hem de bir sonuçtur. Tıpkı bunlara verdiğimiz isim üzerinden mutluluğun olduğu gibi.
Bunu gönüllü yaparız. Fakat aslında zorunlu. Bu öylesine uzun ve zamanla kanıksanmış bir sürenin sonunda olur ki, bir zamanlar zorunlu olanı otomatiğe bağlanmış gibi ve tırnak içinde gönüllü yapmaya başlarız. Tıpkı uyumak gibi, tıpkı beslenmek gib, tıpkı nefes almak gibi, tıpkı tuvalete gitmek gibi.
Bunların hangisini zorla yapıyoruz. Yahut hangisini yapmamız için birileri kafamıza silah dayıyor. Güya hepsini gönüllü yapıyoruz ve bu vb. lerinin toplamı bizi mutlu ediyor. Hadi bakalım yapmayalım da bir görelim; uyumayalım, yemek yemeyelim, su içmeyelim, nefes almayalım, çiş yapmayalım vb. İşte buna gönüllülük ya da daha açık bir ifade ile kavranmış zorunluluk diyoruz. Çünkü gönüllülük; ister genetik olarak ister kültürel olarak (sosyolojik, psikolojik, felsefi, ekonomik, bilimsel vb.) zorunluluğun kavranmasından başka bir şey değildir.
Genetiğimiz milyonlarca yıl ceremesini çeke çeke ve bedelini ödeye ödeye kopyalarını sonraki kuşaklara bu hayati bilgi notunu da ekleyerek aktarmıştır ve aktarmaya da devam etmektedir.
Yani mutlu olmak zorundayız. Ve ona ulaşabilecek yolların hepsini denemek zorundayız. Bu bazen sorun çözmek, bazen iyi bir üniversiteye gitmek, bazen aile kurmak, bazen hayallerimizin peşinden gitmek, bazen de bunları sağlayacak ekonomik alt yapı için ve zorunlu olarak bir meslek edinmek şeklinde. Bunu gönüllü yapıyor olmak sadece zorunluluğu kavramaktır. Bu yaşamın her alanı için geçerli.