Genel olarak, çoğumuz geçmişe genel olarak olumlu bir şekilde bakma eğilimindeyizdir. Üniversite hatıraları, anneannenizin bahçesi, doğum günü partileri ve aile yemekleri odaklanılan iyi anılardır; aynı dönemde yaşadığınız, sınav stresi, ödevinizi yapmamanızdan kaynaklanan öğretmene ne cevap vereceğim gerginliği, dışarı çıkmak için babanızla kavga etmeniz ise çoğu zaman hatırlanmaz. İlk aşkınızı öptüğünüz anı hatırlarsınız ama sizi terk ettiği gün çoğu zaman aklınıza gelmez.
Peki neden genelde negatif olanlardan ziyade pozitif anılara odaklanıyoruz?
Bu soru Benjamin Storm ve Tara Jobe tarafından Psychology Science Dergisinin Kasım, 2012 sayısında yayınlanan bir makalede araştırılmış. Araştırmada insanların sahip olduğu imajı olumlu şekilde ayakta tutabilmek için hayatına ilişkin olumlu anılara odaklanma eğilimi olduğuna dikkat çekiliyor. Bu yüzden güncel olumlu imajınızı desteklemek için pozitif hatıralara odaklanarak, pozitif bilgi edindiğimizi, bu yöntemle aynı zamanda negatif anıları azaltma veya engelleme yeteneğinizi de geliştirdiğimizi ifade ediyor. Kısacası, hafıza üzerine yapılan bu araştırma, bilginin hafızadan alınmasının hem elde etmek istediğiniz bilgileri hem de rakip anıları engelleme süreçlerini aynı anda yürüttüğünü gösteriyor. İnsanların anıları engelleme konusunda ne kadar etkili olduklarını, geçmişin olumlu hatıralarına karşı olumsuz hatıralıklardan uzaklaştıklarını öne sürüyor. Sonuç olarak, bu araştırma, geçmişin olumlu hatıralarına odaklanmaya çalışarak olumlu benlik kavramımızı sürdürdüğümüzü gösteriyor.[1]
Kaynaklar
- www.bursahayat.com.tr. Neden Geçmişi Hep Güzel Hatırlarız? - Selin Özcan - Bursa Hayat Gazetesi. Alındığı Tarih: 7 Eylül 2022. Alındığı Yer: www.bursahayat.com.tr | Arşiv Bağlantısı