Notaların nasıl ortaya çıktığı ile ilgili birçok makale var. Eminim google araması yapmışsınızdır, Evrim Ağacındaki linki aşağıda paylaşıyorum.
Ama anladığım kadarı ile siz tam olarak bunu sormuyorsunuz. Teknik olarak, ses bilimi açısından soruyorsanız işin orası biraz karışık.
Ses nasıl ortaya çıkıyor? Herhangi bir titreşim ile. Bu titreşimin birim zamandaki tekrarına frekans ve birimine de hertz diyoruz. Herhangi bir titreşim kaynağı da belirli bir iletken ortamda dalgalar oluşturuyor. Suya atılan taş gibi.
Bu dalgalar sayesinde söz konusu titreşim de bizim kulağımıza geliyor. Sesleri duyuyoruz. Ve farklı titreşim sayıları da farklı yükseklikte ve alçaklıkta sesle oluşturuyor. Taşın oluşturduğu dalgaların birim zamanda kıyıya vuruşu gibi. Birim zamanda ne kadar az dalga gelirse ses o kadar kalın, ne kadar fazla dalga gelirse o kadar ince. Ve kalından inceye doğru bir grafik oluşuyor.
Şimdi. işin bu kısmını, küçük bir çocuğa açıklar gibi açıklamak lazım. Önünüzde bir kase çorba var diyelim. Bu çorbada hiç tuz yok. Bir kaşık çorbayı ağzınıza attınız. Ne dersiniz? Tuzsuz dersiniz. Bu noktadan sonra her kaşıktan önce çorbaya 1 mg tuz ekleyelim ve tatmaya devam edelim. 1,2,3,4... Hangi noktada tuz tadı alırsınız? Bu nokta insanın tat alma eşiği olsun. Diyelim ki 5 mg. İşte ses de saniyede en az 20 kez titreşmeli ki insanın kulağı onu algılasın. Tüm algılarımız gibi dilimizin ya da kulağımızın bir algılama eşiği var. Seste bu 20 hertz.
5 mg'da tuz tadı geldi ama pek de emin değilsiniz. Yani tuz tadı geldi ama çorbaya lezzet kattığı henüz şüpheli. 20 hertz de böyle. O ses duyuluyor ama anlamlı gelmiyor insana. Mesela 20 hertzlik titreşimle bir kelime söyleyecek olsanız o kelimeyi anlamak olanaksız gibi birşeydir. Hani bozuk ses kaydı ya da kalınlaşıp yok olan ses gibidir. İnsan için bu ses sınırı 250 hertzdir. Yani sizin isminizi ancak 250 hertz ile söylersek bu anlaşılır olur.
Şimdi uzatmamak için açıklamamı hızlandırıyorum: 5 mg tuzdan sonra siz hangi tuz oranlarına "az tuzlu, güzel tuzlu, orta tuzlu, biraz fazla tuzlu, çok tuzlu, abartılı tuzlu, yenmeyecek kadar tuzlu" gibi, insan için anlam sunan seviye isimlendirmeleri yapıyorsanız bunları her biri seste birer notaya karşılık geliyor. Yani insanın sesi algılama hassasiyetine göre her biri farklı anlamlar sunan titreşim ve hertz miktarlarının her biri birer nota oluyor.
O hertzler şunlar:
Nota Frekans (Hz)
Do 261,6
Re 293,7
Mi 329,6
Fa 349,2
Sol 392,0
La 440,0
Si 493,9
Do 523,5
Peki, tam cevaba gelelim: Neden 8 tane? Çünkü 8 aşama sonra insan kulağı, aynı anlama ulaşıyor. O an'a kadar algıladığı ses anlamları tükeniyor, aynı anlama yani başa geri dönüyor. Bu aralığa da oktav diyoruz.
Özetle, sesi algılama becerisi ve hassasiyetine göre insan, farkı titreşim miktarlarının 250 ve 3000 hertz arasındaki kısmını, 8 ayrı hassasiyet ile algılayabiliyor ve her bir hassasiyet noktasına da nota deniyor. Bir kedi için, bir yarasa için, bir köpek için, bir balina için çok daha fazla nota söz konusu olurdu çünkü hayvanların ses algılama sınırları ve hassasiyetleri bambaşka. Ama insan için durum bu...
4,493 görüntülenme