O kadar canlı renkli değiller. Hatta bazı durumlarda gerçeği de yansıtmayabilirler. Çünkü yıldızların veya galaksilerin ışığı yerine nebuladaki kimyasal bileşime bağlı olarak da, specturuma 3 ana rengin izi düşer ve bu arka plandaki gerçek rengi ayırt etmemizi zorlaştırır.
Hubble'ın çektiği diğer renkli görüntülerden (filtresiz) renklerin daha soluk olduğunu görebilirsiniz. Bu solukluğun nedeni uzaklık olsa da, eğer nebulaya yaklaşırsanız renkler saydamlaşır. Çünkü bu filtresiz görüntüler ancak (görece) çok yakın galaksi ve nebulalardır. Atomlar arasındaki mesafe daha fazla olacağı için, renk yoğunluğu da azalır ve kahverengi bir tona bürünür. Genelde bütün nebulalarda, hidrojenin daha çok olması sebebiyle, kırmızı ve kırmızının tonları hakimdir.
Rengarenk gördüğümüz o fotoğraflar çok uzaklardaki devasa büyüklükteki cisimlere aittir ve bir fotoğraf karesinde merceklenerek toplandığı için, çok daha canlı ve parlak gözükür. Nebulaya doğru yavaş yavaş hareket ederseniz renkler soluklaşmaya ve saydamlaşmaya başlar. Nebulanın içine girdiğinizde artık hiçbir şey göremezsiniz. Çünkü yoğunluk aslında çok düşük olduğundan; yakından bırakın rengi, nebulanın varlığını bile fark edemezsiniz.