Sadece okuldaki bilgiler değil. Tüm bilgilere karşı şüphe duymalıyız. Bu bilgileri, belirli filtrelerden geçirmeliyiz. Bu filtreleri, bilginin önemine göre daha iyi seçmek gerekir kimi zaman.
Örneğin birinin sağlığı söz konusuysa çok daha şüpheci bakmalıyız duruma. Kararlarımızı daha emin verebilmek için kesinlikle bu gerekli.
Özellikle de günümüzde yaygınlaşan "internet doktorculuğu"ndan olabildiğince uzaklaşmalıyız mesela. İşin uzmanına (doktora) danışmalıyız. Hatta kimi zaman danıştığımız bu uzmanı bile sorgulamalı, araştırmalıyız.
Hele hele yanlış bilginin virüslerden daha hızlı bulaştığı bu zamanlarda...
Diğer yandan bahsettiğiniz durum için konuşacak olursak. Benim gözlemlediğim kadarıyla Milli Eğitimin yayınladığı müfredat bilimsellikten çok "her şeyi bilme" üstüne kurulu. Birçok ders ve birçok konu var. Durum böyle olunca bazı durumlarda -hatta birçok durumda- ezbere başvuruluyor. Zaten bunu çoğu yerde duymuşsunuzdur. Belli bir müfredat var ve bu müfredat çerçevesinde bir şeyler öğretilmeye çalışılıyor. Neden? Çünkü sınavda "bu yerden" çıkacak. Bilmek istediğimizden değil yani, sınav uğruna öğreniyoruz her şeyi. Öğrenci merak ettiğinden değil, gireceğimiz TYT, AYT sınavları merak ediyor bu yüzden.
Anlayacağınız TYT, AYT sınavları bizim yerimize merak ediyor. Onların merak etmediği yerleri doğal olarak öğrenmiyoruz, bize öğretilmiyor. Neden? Çünkü çıkmayacak. Ne gerek var boş, beleş (!) bilgilere.
Evrim çıkacak mı sınavda? Yok. "Ee, ne öğreniyoruz o zaman, bize ne evrimden?" dedirtiyor bu sistem.
Kabaca mantık bu şekilde işliyor...
Buna karşı mükemmel çözüm yöntemlerimin olduğunu iddia etmiyorum. Bir eğitim uzmanı değilim. Fakat ortada bir sorun olmadığını söylemek de mümkün değil açıkçası. Yolunda gitmeyen bir şeyler var. Ve bunu herkes görüyor.
Belki müfredatta sadece önemli konulara yer verilse böyle olmayacak. Böylelikle sadeleşmeye gidilebilir. Kalan konular ise öğrencilere daha detaylı gösterilir. Detay olarak bahsettiğim şey, şu anki güncel (modern) bilgilerin öğretilmesi. Böylelikle az ama öz/gerçek öğretilmiş olunur. Tabii burada önemli konuları seçmekte önemli. Örneğin biyoloji dersinde evrim konusunun müfredatta yer almadığı bir sadeleşmeye gidilse, sadeleşmenin ne önemi kalır? Yani demek istediğim çok detaylı, çok geniş bir konu bu. Üstünde çok fazla düşünülmesi gerekilen, tartışılması gerekilen bir konu. Ben sadece bir öğrenci olarak fikirlerimi yazıyorum. Bunu ele alması gereken kişiler tabii ki de eğitim uzmanları.
Örneğin bu platformda daha önceden şöyle bir soru sorulmuştu:
Ranvier boğum sayısı impuls iletim hızına etki eder mi?
Bu soruyu okuldaki biyoloji müfredatına göre cevaplarsanız cevap başka, şu anki modern bilgilere göre cevaplarsanız cevap başka.
Kısaca sorgulamalı, araştırmalı, şüpheci davranmamız gerekiyor. Özellikle de böyle bir sistemde.