Aslında çoğu zararlı virüs ve bakteriyi öldürür ama bazıları mide asidine karşı adaptasyonlar geçirerek hayatta kalmayı başarır. Bu adaptasyonlardan biri de mide asidine dayanabilen bir dış kaplamaya, kapside sahip olmasıdır. Bazı bakteriler, olumsuz koşullar sırasında kendilerini bir kitin tabakasıyla örtme aşamasına girer ve daha sonra koşullar uygun olduğunda tekrar üremeye başlarlar.
E. coli, Salmonella Typhimurium ve H. pylori gibi birçok bakteriyel patojen, asit ortamlarında hayatta kalmayı[2][2][2] sağlayan adaptif mekanizmalar geliştirerek midenin asit koşullarını atlatabilir.[1]
Örneğin, Helicobacter pylori, üreyi karbondioksit ve amonyağa ayıran üreaz adı verilen bir enzim üretir. Amonyak, mide asidinin etkilerine karşı koyan bir bazdır. Ayrıca Helicobacter pylori midedeki ülserin başlıca nedenidir.

Mide kanseri gibi hastalıklar veya bazı ilaçların kullanımı sırasında asit miktarı azaldığında belli bakteriler midede bulunabilir. Ve aynı zamanda iyi çiğnenmemiş besin ceplerinde bulunan mikroorganizmalarda mide asidinden etkilenmeden geçebilir.
Kaynaklar
- J. L. Smith, et al. (2003). The Role Of Gastric Acid In Preventing Foodborne Disease And How Bacteria Overcome Acid Conditions. Journal of food protection. doi: 10.4315/0362-028x-66.7.1292. | Arşiv Bağlantısı
- Karan S. Hingorani and Lila M. Gierasch, et al. How Bacteria Survive An Acid Trip. Alındığı Tarih: 26 Kasım 2023. Alındığı Yer: pnas | Arşiv Bağlantısı