Aslında bu evrimin nasıl işlediğini anlamak için çok güzel bir soru.
Yavaş yavaş geriye saralım. Bir nesil geriye gidersek anne ve babanıza ulaşırız. Onlardan bile ne kadar farklısınız ama çok benziyorsunuz. 2 nesil biraz daha farklı, 5, 10, 30 daha da farklı...
Günümüzden 100 nesil geriye gittiğimizde, 3000 yıl geriye gitmiş olacağız. Hala insan, insandır. Ancak artık 100 nesil önceki bir bireyi alıp, günümüzdeki bir bireyle kıyasladığımızda, farklılıklar listesi daha da uzun olacaktır. Biyolojik olarak hala "insan" (Homo sapiens) olan insan, fiziksel olarak oldukça farklıdır. Daha da geriye, 200 nesil, 300 nesil, 500 nesil, 1.000 nesil, 10.000 nesil, diyelim ki 15.000 nesil geriye gittiğimizde, yıl bazında 200.000 yıl geriye gitmiş oluruz. Artık bu noktada ele alacağımız bir insan bireyi ile, günümüzden ele alacağımız insan bireyi o kadar farklıdır ki, aynı tür olduklarını söylemek ataklık (ve muhtemelen hata) olacaktır.
Bunu şu şekilde anlayalım: evet, her nesilde bir önceki nesil kendisiyle aynı tür, ancak bu geçişin yumuşak bir şekilde değişmemesi için bu durum herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Yani "insan" tanımı, eğer ki tüm hatlarıyla, net bir şekilde tanımlanabilir bir olgu olsaydı, bu durumda daha farklı bir anlatım gerekebilirdi. Ancak "insan" ya da bilimsel adıyla Homo sapiens türünün doğada %100 net tanımlanabilir bir yapısı bulunmamaktadır. Dolayısıyla bir türün evrimsel süreç ve dolayısıyla zaman içerisindeki görünümleri, yapıları, özellikleri birbirinden farklı olabilecektir. Örneğin alt türler, bu şekilde özellikleri birbirinden aşırı farklı olan; ancak halen ayrı tür sayılamayacak canlı grupları için kullandığımız bir terimdir. Dolayısıyla, artık ufak tefek miktarda değil de, on binlerce nesil geriye gittiğimizde, o her nesildeki ufak tefek değişimler o kadar çok miktarda birikir ki, başlangıç noktasındaki bizlerle görünümleri, yapıları, özellikleri tamamen farklı olur. İşte bir noktadan sonra, bu farklılıklar ayrı birer türe ulaştığımızı gösterir.
Bunu tersten de inceleyerek anlayabiliriz: her insan ana-babadan, hep insan yavrular doğsa da, doğada, özellikle vahşi ortamda sadece belli özelliklere sahip bireyler hayatta kalabilecektir. Çünkü vahşi yaşamda, genellikle hayatta kalabilenden fazla sayıda yavru üretilir ve hayatta kalanların genleri hep gelecek nesillere aktarılır. Bu durumda, her nesilde gen havuzları içerisindeki gen frekanslarında (sıklıklarında) belirli ölçülerde değişimler yaşanır. İşte evrim, bu ufak değişimlerdir ve bunlar, uzun vadede fiziksel değişimleri de doğuracaktır. Yani her nesilde doğan "insan" bireyleri, fiziksel özelliklerin belli şekillerde seçilmesi ve kalıtılması sonucunda bir miktar değişecektir. Birkaç nesil ele alınacak olursa, bu değişimden kaynaklı fiziksel farklılıklar, ayrı türlerden bahsetmemiz için hiç de yeterli olmayacaktır. Ancak ola ki 100.000 nesil arasındaki fiziksel farklılıkları kıyaslayacak olursanız, apayrı türlerden bahsediyor olmanız çok muhtemeldir.
Örneğin bırakın Homo sapiens türünün ilk olarak evrimleşmeye başladığı 300.000 yıl kadar öncesini, bundan sadece 43.000 yıl önce yaşamış olan Cro Magnon insanı bile, bizzat Homo sapiens türüne ait olmasına rağmen bizden ayırt edilebilir miktarda farklı gözükür.
Eğer nesil çizgilerini daha da geriye götürür, on binlerce nesil geriye giderseniz göreceğiniz şey, gittikçe insandan uzaklaşıp vahşi hayvanlara benzeyen bireyler olacaktır. Her biri ana babasından, onları andıracak, onlara yakın şekilde doğar. Ancak inceleme yaptığımız aralığı genişlettikçe, benzerlikler azalacaktır. Dikkat edilmesi gereken nokta, süreç içerisindeki bu nesillerden herhangi birini ele alacak olursanız, bu nesilden önceki ve sonraki birkaç yüz veya birkaç bin nesil, bu birey ile oldukça benzer ama giderek uzaklaşan özellikler taşıyacaktır. Kısaca, evrimsel süreç içerisinde farklılıklar hissedilmeyecek kadar yavaş ama istikrarlı olarak birikir ve inceleme aralığınızı birkaç nesille sınırlı tutmayıp, birkaç on bin nesle yayacak olursanız, fiziksel farklılıkları kendi gözlerinizle görmeniz mümkün olacaktır.
/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fqna_media%2F494729b1950cf4ef9235d49fd4d43a69.jpg)
Ayrıca Mikroevrim ve Makroevrim: Harfler ve Renkler Üzerinden Basit Evrim Anlatımı! isimli yazıya da bakmanızı öneririm.
Kaynaklar
- Ç. M. Bakırcı. Evrimin İşleyişi - 3: Bir Canlının Ebeveyni De, Çocuğu Da Kendisi İle Aynı Türken, Evrim Nasıl Yeni Türler Yaratır?. (22 Ocak 2012). Alındığı Tarih: 30 Ekim 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı