Bu konu sıkça dile getiriliyor ama burada bir yanılsama var aslında. Uzun uzun açıklama yapabiliriz ama kısaca şu noktayı vurgulamak yeterli olabilir:
Maddeler birbirine temas ettiğindeki etkileşim, o maddeyi oluşturan atomların çekirdeklerinin çevrelerinde dönen elektronların yörünge alanlarının kesişmesi demek kabaca. Bu etkileşim, neden bizim temas dediğimiz kelimenin karşılığı olmasın ki? Yani elimizi suyun altına soktuğumuzda o suyu hissediyor muyuz? Hissediyoruz. Bir cisim başkasına çarptığında o cisim hareket ediyor mu? Ediyor. O elektronların kesişen yörüngeleri, o cismin fiziki bütünlüğünün içinde zaten. Bu temas demek zaten. Temas, yörüngelerin kesişmesi. İlla atom çekirdeklerinin, protonların ya da nötronların temas etmesi gerekmiyor ki bu zaten olanaksız. En azından ortada nükleer bir tepkime yoksa.
Buna göre sizin, "aradaki mesafe asla sıfır olmaz" söyleminiz pek de doğru olmuyor çünkü bahsettiğimiz çatışan elektron yörüngelerini, maddenin bütünlüğünün içinde görmemiz gerekir. Zaten atomun için çok yüksek oranda boşluk. Atom boş diye tüm maddelere boş diyor muyuz? Hayır. Çünkü o boşluk dediğimiz bölge, bizim makro dünyamızda boş değil. Ve zaten tüm bu bahsettiğimiz boşluk, yörünge, elektron vs. kavramları kuantum dünyanın bileşenleri. O dünyaya müdahale ettiğimizde, şehirleri yok edebilecek güçler ortaya çıkabiliyor. Demek ki o boşlukta da bir şeyler var. Enerji var, gerilim var, etkileşim var.
O nedenle, "maddeler birbirine hiç temas etmiyor" ifadesi, bir tür ifade yanılsaması. Kelime oyunu gibi yani. Temas nedir? Bunu konuşmamız lazım ama temas kelimesinin tanımı, kuantum ölçekteki süregiden dinamiklerden bağımsız bir konu. Birileri gelip bize tokat attığında bize, "sana temas bile etmedim" dese bu ikna edici olur mu? Olmaz. Çünkü o kelimenin anlamı, bizim dünyamızda bir eyleme karşılık geliyor ve tokat, o kelimenin anlamını karşılıyor.
Konuya böyle bakmak gerekli bence. Umarım açıklayıcı olmuştur.