İnsan olarak bizler her geçen gün değişiyoruz. Yaşama stillerimiz, üretme şekillerimiz, toplumsal yapımız... 'İnsanı, diğer hayvanlardan ayıran, emek bilinciyle üretim yapmasıdır. Bu nedenle insanların kültürel evrimi üretim ve onun biçimlerine dayanır'1. Bu noktada kültür için hayatta kalmaya yönelik bir strateji diyebiliriz. Kültür, daha gelişmiş teknolojiler elde etmek için bilgi ve becerilerimizi aktarmamıza yardımcı olur. Bunların yanı sıra, kültürel evrim için gerekli iki temel yeti vardır. Bu yetiler sosyal öğrenme ve zihin teorisidir. Bazı hayvanların kültürel gelenekleri vardır fakat evrilmezler ya da zamanla gelişmezler. Bunun sebebi zihin teorisi ve sosyal öğrenmenin eksikliğidir. Hayvanların tersine, insanlar zamanla gelişir ve kültürel adaptasyon sayesinde ufak ufak evrilirler. İnsanlar birbirlerini taklit ettikçe yeni teknolojiler edinip onları bilgileri ve yetileri doğrultusunda dönüştürürler. Bu sürecin sonunda ortaya çıkan şey karmaşık ve çeşitli bir kültür birikimidir. Bazı teorilere göre, kültür uyum sağlar. Daha spesifik olmak gerekirse, kültür bulunduğu ortama uyum sağlamayı dener. Marin Harris kültürel materyalizm adlı bir teori ortaya atmıştır. Harris, kültürün alt yapısındaki değişimlerin, özellikle üretim ve teknoloji alanındaki değişimlerin, yapı ve süper yapıyı etkileyen yeni kültürel özellikler ortaya attığını söyler. Fakat bu alt yapı, yapı ve süper yapının hala ilişkili olduğu anlamına gelmez. Herhangi bir seviyedeki bir değişiklik diğer iki seviyeyi bariz bir şekilde olmasa da etkiler2.
Buna ek olarak, alan dersimde Erken Çocukluk Döneminde Oyun isimli bir dersim var. Dersin içeriğinde oyun kuramları da bulunmakta ve bu kuramlardan "Rekapitülasyon Kuramı"ndan bahsetmek istiyorum. Bu kurama göre çocuklar oyun oynarlarken, oynadıkları oyunlarla atalarının geçmiş yaşam tarzlarını yansıtmaktadırlar.Başka bir deyişle çocuklar, oyun faaliyeetlerinde insanın evrimindeki kültürel aşamalara uygun bir gelişme gösterirler3. Oyunda çocuk, insanın geçirdiği devinimsel ve ruhsal aşamaları tekrardan yaşar. Oyundaki her hareket kalıtımsal bir temele dayanmaktadır ve birey yaşamı boyunca kendinden önceki soyunun geçirmiş olduğu aynı gelişmeyi geçirecektir4. Yani eskiden atalarımızın kılıç, kalkan ile uğraşmaları günümüzde çocuklarımızında bir sopayı kılıç, kalkan olarak kullanmasının nedeni olabilmektedir. Örneğin, Avcılık ile geçimini sürdüren bir topluluk düşünelim. Avcılıkla yaşamını idame ettiren bir toplulukta çocuklar av eşyalarıyla oyun oynarlardı. Bu kurama göre; eski avlanma kültüründe çocukların oyun oynarlarken kullandıkları gerçek eşyalar günümüzde evrilerek sopaya dönüşmüştür yani kılıç yerine bir sopayı kılıç gibi kullanmaya başlamışlardır. Yani kültür kendini yok etmemiş, günümüz yaşam şartlarına göre değiştirmiştir.
Ayrıca Evrim Ağacı'nın da bu konuyla ilgili bir içeriği bulunmaktadır. 5. sıraya ekliyorum kaynak olarak.
Evet evrimseldir.Aslına bakıldığında evrim denen şeyin her canlı ya da cansız olayda var olduğu göze çarpar.Kültürün de bir evrimi vardır.Dil'in de bir evrimi vardır.Mesela erkekler'de çok eski zamanlarda, dedelerimiz ape iken saçları,kılları maşallah,ibadullah mevcut imiş.Tabii ki canlılar üremek zorunda ve kıllı eril bireyler olmuş hep.Tüm bunlara bakıldığında şuan saçları, kılları,sakalları bol erkeklerin daha çok tercih edilmesini bekleriz ama öyle değildir :) Saçlarından yoksun erkekler de birçok saçı sakalı bol olan erkeklerden daha fazla tercih edilebiliyor.Bu sadece basit bir örnekti.Zaman geçtikçe değer yargılarımız değişiyor.Kültürel evrim işte tüm bunların toplamı olduğuna göre o da evrimseldir.