Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Yiğit Kulaoğlu
Üye 30 Mayıs 2023 1 Cevap
1

Kendi etrafımızda döndüğümüzde neden durduğumuzda hala başımız döner?

Ve neden kusma eğilimi gösteririz?
777 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Moderatör Uyarısı
Kural İhlali 1 moderatör tarafından eklendi
Uygun unvan giriniz.
0
Supra Mario
Supra Mario
54K UP
Dinazor eğitmeniyim 30 Mayıs 2023

Kendi etrafımızda dönmeye başladığımızda, iç kulaktaki denge organlarına ilişkin bilgilerde bir uyumsuzluk oluşur. Bu uyumsuzluk, iç kulaktaki dönme hissinin ve beyne gönderilen karışık sinyallerin nedenidir. Bu durum vestibüler sisteminizi yanıltır ve beyindeki denge merkezinde bir çelişki yaratır.

Beyindeki bu çelişki, baş dönmesi, bulantı ve kusma hissinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu genellikle "hareket hastalığı" olarak bilinen bir durumdur. Hareket hastalığı, araçta seyahat ederken veya dönme hareketlerine maruz kaldığınızda ortaya çıkabilir.

Kusma hissi, vücudunuzun bu dengesizlikle başa çıkmaya çalışmasının bir sonucudur. Beyin, iç kulaktan gelen sinyallerle birlikte görsel ve diğer duyusal bilgileri işlerken uyumsuzluklar yaşar. Bu, bir tür savunma mekanizmasıdır ve vücudunuzu korumak için ortaya çıkar. Kusma, vücudunuzu potansiyel olarak zararlı veya tehlikeli bir durumdan uzaklaştırmaya çalışan bir tepkidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Bilim ve felsefe okuru 30 Mayıs 2023

Bu durumun sebebi bir süre daha algılarınızın devam etmesidir. Üstelik ne kadar çok uzun süre bir algının devamlılığı içinde kalırsanız algınızın izi de bununla bağlantılı bir süre boyunca devam devam edecektir. Bu sırada beyinde neler olduğunu da atomik seviyede açıklayacağız. Bu durum beynin herhangi bir bilgi ile sekronize duruma girebilmesi ile ilgilidir. Dönme algısı bir süre devam ettikçe beyniniz için artık bu durum onunla sekronize olduğu 'normal' duruma dönüşmeye başlar. Siz durduğunuz anda ise bu sekrondan aniden çıkar ama atomik seviyede ve beyin hücreleriniz de bu sekronize durum bir anda kesilmez ve bir süre daha devam eder. (Bir kokuyu bir süre koklayın ve kesin sonra koku algısının da aynı biçimde devam ettiğini fark etmeniz mümkün) Beynin tüm veri işleme biçimlerinde bu durum geçerlidir. Zaten beynin temel veri işleme biçimi de bu sekronize olabilmeye dayanır. Yani görmek duymak gibi durumlar bile sinir sistemi ile dış uyarının o anda anlık sekronize olmasına bağlıdır. Burada da bu sekronize durum için kuantum fiziği devreye girmek zorundadır. Siz evrendeki herhangi bir uyaran ile o an 'bütün' olmadan herhangi bir veriyi beyninizin işlemesi mümkün değildir. Buna dair profilimde ayna örneğini verdim. Beyniniz tabiri caizse bu anlamda bir kuantum aynadır. Görüntüler ona yansımadan hiç bir şeyi görmeniz ve evrendeki hiç bir veriyi beyninizin işlemesi mümkün değildir. Beynin bir kuantum ayna olduğuna dair örneğin koku algısına dair bilimsel teoriler veya öngörüler vardır. Buna dair çalışmalar devam etmektedir.

Bu konuya biraz daha detaylı girersek bunun neden böyle olması gerektiğini anlamamız kolaylaşır. Şunu bilmek gerekir ki evrende bütün etkileşim biçimleri eninde sonunda gelir kuantum fiziğine dayanır. Çünkü hiç bir nesne bir diğerine gerçekte temas etmez. İşte tam da bu noktada bu etkileşimin gerçekleşmesi kuantum fiziğine bağlıdır. Çünkü mikro seviyede kuantum geçiş olması bu etkileşimin ortaya çıkması için zorunludur. Evrendeki tüm madde etkileşimleri atomik ve atom altı seviyede elektromanyetik alanlara ve etkileşimlere dayanır. İşte bu seviyede herhangi bir şeyin diğerine etki geçişi de kuantum fiziği ile olmak zorunda makro nesneler için de mikro nesneler içinde tüm etkileşimler buraya dayanmak durumunda. Aksi halde zaten kuantum etki geçişi olmasa evrende hiç bir nesne diğeri ile etkileşemez ve bizim 'temas' dediğimiz durum da gerçekleşemez. İşte evrende tüm madde etkileşimleri gibi biyolojik sistemler için de aynı şey geçerlidir. Beyin içinde bu etkileşimler sinir sistemi ile dış uyaran arasında aynı etkileşimlerini ve geçiş etkisinin gerçekleşmesine bağlıdır.

Beynin qualia (bilinç deneyimi) o an hangi veriyi işliyorsa siz bilinç deneyimi bakımından osunuz veya yine bilinç deneyimi bakımından ona dönüşürsünüz. Örneğin mavi rengi gördüğünüz anda bilinç deneyiminiz de mavi renge dönüşür.( Daha da ötesi belki de bunu oluşturdu 😳) Bilinciniz de evrendeki görüntülerin yansıdığı bir ekran veya aynadır. Evren size yansır ve böylece tüm veri işleme süreçleri gerçekleşir. Unutmayın normal bir aynaya da görüntüler ışığın yansıması ve aynanın parlak yüzeyi ile ışığın etkileşime girerek onu geri yansıtması ile mümkündür. Maddeci (madde ve kendinizi (bilincinizi) birbirinden soyutladığınız) algılardan çıkarsanız evrende birbirinden kopuk ve etkileşim kurulmadan gerçekleşen hiç bir süreç yoktur. Görmek ışık ile sizin etkileşime girmenizi gerektirir. Işığın etkisi sinir sistemi yolu ile beyninize kadar ulaşır ve ancak bu şekilde görürsünüz. Görmek ışığın sadece bir nesneyi aydınlatması ve sizinde bu süreçten soyut bir şekilde gördüğünüz bir süreç değildir. Tam aksine sizin de gözlemci olarak görüntü ile (ışık yolu ile) bütünleşip etkileştiginiz bir süreçtir. Maddeci algılar sizin olanı olduğu gibi gördüğünüz algısını yaratır ama evrende gerçek durum hiç bir biçimde bu değildir. Evrende gözlemcinin de dış uyaranla bir biçimde (örneğin görmek bakımından ışık yolu ile) etkileşime girmesi gerçekleşmeden var olan bir algılama süreci yoktur. Ünlü beyin bilimci David Eagleman da bunu tam olarak kitabında ifade ederek dış dünyanın algıladığımız biçimini beynin oluşturduğunu örneğin dışımızda renklerin olduğu bir dünya olmadığını ifade etmiştir. Yine sesler de havadaki titreşimlerdir. Ancak beyniniz sinir sistemi sayesinde bu titreşimleri işler sese dönüştürür ve sizde bunu duyarsınız. Yani kısacası algıladığınız dünyayı beyniniz dış uyaranları özel bir biçimde işleyerek onlara biçim vererek beyniniz oluşturuyor.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close