Merhaba,
Ana kan grupları sıkça bilinen adıyla ABO Sistemi ve daha az bilinenleri MN Sistemi, Duffy Sistemi, Diego Sitemi, Kidd Sistemi altında adlandırılır. Ayrıca, yardımcı kan grubu olan yada daha bilimsel adıyla "kan faktörü" olarak ise Rh Faktörü bulunmaktadır. Bunların dışında, Uluslararası Kan Aktarımı Cemiyeti tarafından resmi olarak kabul gören 30 farklı kan grubu bilinmektedir.
ABO kan grubu, sadece insan türünde değil, diğer bütün maymunlarda ve daha genel primatlarda görülmektedir. Bu da kan gruplarımızın bize özel olmadığını ve evrimsel süreçte atalarımızdan edindiğimizi (ve tabii kuzenlerimizin de atalarımızdan edindiğini) göstermektedir.
Konu hakkında yapılan 28 farklı araştırma göstermiştir ki, en yakın kuzenlerimiz olan bonobolar ve şempanzelerin tamamı A kan grubuna sahiptir, çok nadir de olsa 0 kan grubu da görülmektedir; ancak şimdiye kadar tanımlanan hiçbir şempanzede B kan grubuna rastlanmamıştır.
Öte yandan, 8 farklı araştırmanın sonuçlarına göre, şempanzelerden sonra ikinci en yakın kuzenimiz olan gorillerin çoğunun kan grubu B'dir, çok az bir kısmı 0'dır ve A kan grubuna hiç rastlanmamıştır. Ayrıca insansı-maymunlar arasındaki hiçbir türün hiçbir bireyinde AB kan grubuna rastlanmamıştır.
Bu iki canlı grubundan daha uzak akraba olduğumuz babunlarda ise A, B ve 0 kan gruplarına rastlanmaktadır. Ancak bu türlerde de antijenler kan hücreleri üzerinde değil, dokulardaki hücrelerin üzerlerinde bulunmaktadır. Yani lokasyon farklılığı görülmektedir. Ayrıca yapılan incelemelerde babunlar ile insanların kan hücreleriyle ilgili alellerde çok sayıda benzerlik bulunmuştur, ancak babunlarda, insanlarda bulunan bazı mutasyonlara rastlanamamıştır, özellikle de 0 kan grubunu belirleyen alellerde. Yapılan bir diğer araştırma da, insanlarda 0 kan grubu her ne kadar en sık rastlanan kan grubu olsa da, babunlarda birkaç defa bağımsız olarak evrimleşmesine rağmen seyrek bulunan bir kan grubu olduğunu ortaya çıkarmıştır. Babunlar arasında 0 kan grubuna sahip olanlara karşı şimdilik bilinmeyen bir sebeple bir seçilim baskısı olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca bazı fosiller üzerinde yapılan araştırmalarda, birer hominid (insansı tür) olan Australopithecus africanus ile Australopithecus robustus türlerinin kan gruplarına da belirli bir istatistiki hata ile ulaşılabilmiştir. Eldeki bütün Australopithecus africanus örneklerinin kan grubunun A olduğu, tüm A. robustus'ların ise B kan grubuna sahip olduğu keşfedilmiştir. Bu bilginin üzerinde çok fazla durmuyoruz, çünkü bu sonuçlara anatomi ve fizyolojiden yola çıkarak elde edilen bazı istatistiki değerlere göre karar verilmektedir ve elde çok fazla örnek bulunmadığı için çok sağlam bulgular değildir. Ancak yukarıda verdiğimiz şempanze ve goril verileri, bize yeterince sonuç üretmemiz için yeterlidir.
Şimdi, bu verileri değerlendirelim: İlk olarak, çoğu primatta ya A, ya B grubu gözlenmekte, 0 kan grubu ise ya hiç gözlenmemekte, ya da çok seyrek olarak görülmektedir. Bu da bizlere 0 kan grubunun sonradan evrimleştiğini ve orjinal kan gruplarının A ve B kan grupları olduğunu düşündürmektedir.
Ayrıca sadece insanlar, şempanzeler ve gorillere bakarak söyleyebiliriz ki A ve B kan gruplarının birbirinden ayrılması ve evrimleri; insanlar, şempanzeler ve gorilleri kapsayan Homininae alt familyasından, gorillerin ayrıldığı 13 milyon yıl öncesinden daha önce olmuştur.
Yani kan gruplarına bakarak da, bu farklı özelliklerin zaman içerisinde kademeli olarak edinildiğini görmemiz mümkündür.
Şimdi daha detaya inelim:
İnsanlığın tarihi kadar eski olan bu konunun; insan kanı gruplarının oluşumu ve mutasyonları hakkında en az üç tane hipotez bulunmaktadır. Kan gruplarının global dağılım şekli hastalık, iklim, irtifa, nem gibi çeşitli çevresel faktörlere bağlıdır.
Maymunlarda yapılan araştırmalardaki gibi, insan kan grupları bir kaç milyon yıl boyunca gelişen çok eski genetik göstergelerdir. Hatta ABO Sistemi'nin en az 20 milyon yıllık bir tarihi gösterdiği biliniyor; fakat bilim insanları kan türlerinin amacını tam olarak anlamış değiller.
Birincil ırklar hipotezine dayanarak, üç ana insan ırkında, Avrupa'daki kan grubu A, Asya'da B ve son olarak Güney Amerika'da O'ın ortaya çıktığı düşünülmektedir ve yavaş yavaş, göçlerle beraber yaşanan karışmayla beraber bugünkü haline geldiğidir. Ancak her kıtada, izole edilmiş popülasyonların tamamen farklı kan gruplarına sahip olduklarını görüyoruz. Örneğin, Sibirya sakinlerinde kan grubu 0'ın nispeten yüksek prevalansı vardır; ancak, bu kan grubu İsviçre'nin bazı bölgelerinde çok yaygındır.
Başka bir hipoteze göre, A ve B kan gruplarının ve bunların alt gruplarının ortaya çıkması, temel ve ortak kan grubu olan 0'ın, arka arkaya gerçekleşen başarılı mutasyonlarının milyonlarca yıldır dallanmasıyla oluştuğudur. Bu teoriye dayanarak, en son bulunan etnik gruplarda A ve B kan grupları baskın görünürken, Güney Amerika'daki Kızılderililer gibi eski ırklarda 0 kan grubunun bulunması ve Eskimo bireyler arasında O kan grubu görülme sıklığının %75 ile %100 olduğu bulgulanmıştır.
Başka bir hipotezde ise, ilk kan grubunun AB olduğuydu; bu da yavaş yavaş genetik mutasyonlara bağlı olarak, A ve B gruplarına, en nihayetinde de 0 kan grubuna kadar dallandı. Bu teoriye dayanarak, belki de bir kaç milyon yıl önce tüm insan cinsi, bulaşıcı hastalıklara karşı daha dayanıklı olan 0 kan grubuna sahipti.
Bu kan gruplarının insanlarda ortaya çıkışı ve evrimi henüz net değil. Coğrafi yayılma sadece yukarıdaki varsayımların bir sonucu değil; aynı zamanda, mevcut doğal seleksiyon sürecine karşı hastalık, iklim, nem, yükseklik ve benzeri çevresel faktörler var olmaya devam edecektir. Hastalıklara direnç kazanma ihtiyacının doğması, evrimsel olarak bu farlı grupların oluşmasını tetikleyen güçlü unsurlardan biridir.
10,357 görüntülenme