Ayak fetişizmi üzerine, aşağıda vereceğim kaynakta kısa bir bilgi vermiştim. Ve -şimdi fark ettim ki- ilginç biçimde bu kısa cevap, inanılmaz sayıda görüntülenmiş. Bu ilgi site kaynaklı mı yoksa dışarıdan mı bilmiyorum ama insanlar ayak fetişi konusuna büyük merak duyuyor gibi.
Bu konu üzerine yapılan analiz ve yorumların Freud'tan başladığını söyleyebiliriz, belki öncesi de vardır. Ayrıca internette ayak fetişizmi üzerine psikologlar, doktorlar gibi bilimsel eğitimden geçmiş uzmanlar tarafından kaleme alınmış gerçekten çok sayıda makale var.
Ancak şunu çok rahat söyleyebiliriz ki sorunuzun cevabını tam olarak bilmiyoruz. İnsanlar normalde cinsel vasıf barındırmayan bir nesne ya da uzva neden cinsel çekim duyar? Ya da belirli nesne ya da uzuvlara -örneğin ayak gibi- neden cinsel çekim duyar? Bunun bilimsel olarak teorileştirilmiş, sistematik ve net bir cevabı yok. Zayıf ve pek de kesin olmayan çalışmalar yok değil ama bunlar net değil. Birçok uzman farklı yorumlar yapıyor. Kimi bir hastalık olarak görüyor (ki bu pek ikna edici bir iddia değil), kimi gayet normal ve alışıldık diyor, kimi ise bunu teşvik ediyor.
Kaynak istediğiniz için birkaç makale vereceğim ve bir tanesinde bir uzmanın açıkça söylediği gibi bunun nedenini bilmiyoruz. E bilimsel bir bulgu, verilerden yola çıkılarak kuramsallaştırılmış bir tespit olmadığı için de bilimsel olarak net bir cevap vermek olanaksız oluyor. Söylenen hemen her şey bir yorum, bir hipotez oluyor.
Konu üzerine iki noktayı hatırlatmak faydalı olabilir.
Birincisi insanların cinsel ve duygusal talepleri, güzellik ve estetik algıları, çok sayıda bileşenin etkisi ile biçimlenebiliyor. İnsanlar partnerlerini neye göre seçer? Kim kimi neden çekici bulur? Hayvanlar aleminde bunun belirli kıstasları yok değil ama konu insan olunca -yani görece evrimsel olarak en ileri canlı- denklemde o kadar fazla değişken oluyor ki bunu bilimsel olarak kuramsallaştırmak olanaksız oluyor. İlla bu konuya bilimsel bir cevap vermeye çabalarsak insanın evriminde cinsel çekiciliğin kadın ve erkek için biraz farklı olduğunu görürüz. Çekici erkek çoğunlukla hayati yeterliliği, kadın ise cinsel verimliliği sembolize eden özellikler ile tanımlanıyor. Ama artık hiç bir insan mağarada yaşamıyor ve çoğumuz boyuna posuna, memesine kalçasına bakarak eş seçmiyoruz. Seçki kıstasları toplu yaşam, sosyal ilişkiler sayesinde giderek detaylanıyor. Kabaca kıstaslar hâlen erkek için hayati yeterlilik, kadın için ise güzellik ama bunları sembolize eden vasıflar zenginleşti gibi. İşte erkek için hayati yeterlilik bir zamanlar boy, kas, irilik gibi, kadın için ise meme, kalça, saç, ten gibi ilk bakışta fark edilebilen özellikler iken artık iki taraf için de bunlar ayrıntılarda aranır hâle gelmiş durumda. Mükemmellik detaydadır gibi bir ilkeyi icat edip kabullenmiş bir medeniyetin bu yaklaşımı bedensel güzelliğe adapte etmemesi düşünülemez. İşte muhtemelen, milyonlarca yıldır var olan "kadının güzelliği" olgusunun ulaştığı son noktayı da -estetik aramak için akla gelecek son nokta olması ayrıca önemli- ayak temsil ediyor gibi görünüyor. Ve bu yaklaşım da, herkes tarafından taşınır olmasa da en azından makul görülmüş olmalı ki artık ayak fetişizmi üzerine fikirler, hipotezler, yorumlar üretiliyor. Yani aslında ayağa duyulan ilgi, erkeğin kadına duyduğu ilginin güncel bir açılımı gibi. Kadınların da erkekler üzerine ürettiği yenilikçi bir çok çekicilik kıstasının var olduğu düşünülürse -ses yakışıklılığı- erkeklerin de bu eğilimde olması gayet normal.
İkincisi ayak fetişizminin dikkate değer ölçekte konuşuluyor olması, sorunuzdaki gibi bilimsel bir yorum talebini doğuruyor. En güvenilir kaynağımız bilim ise -ki elbette öyle- haliyle "bilim bu konuda ne diyor?" diye soruyoruz. Ama dediğim gibi konu üzerine yapılmış sistematik bir bilimsel çalışma yok. Neden? Çünkü -bence- bu konu, üzerine istediği kadar sohbet ve tartışma dönsün, bilimsel olarak çalışılmaya değer bir konu değildir belki de. Peki bunun nedeni ne olabilir? Neden bu kadar konuşuluyor da üzerine çalışılmıyor? Bence bunun nedeni, ayak fetişizminin konuşulup merak uyandırmasına rağmen aslında çoğunlukla ahlaki bir temelde yargılanması ve bu yargılamadan da beraat etmesi. Ahlaki olarak şüpheli görünüp arkasında illa bir travma, bir sapıklık, bir gariplik aranması ama ortada bir gariplik olmaması. Ve bunun da kabul edilememesi. Gayet basitçe "aman seven sevsin, sevmeyen sevmesin" denip geçilememesi. Ve hatta normalde tamamen özel ve partnerler arası bir durum olması gerekir iken giderek toplumsal olarak değerlendirilip bir tespite bağlanmasının gerektiğinin hissedilmesi. Aslında dediğim gibi -bence- ortada çok da garip bir durum yok. Ayak fetişizmi ne bir hastalık, ne bir sapıklık, ne bir sorun. Evrimsel olarak açıklanması pek de karmaşık da değil. Gayet anlaşılır ve normal bir şey. Bazı kişilere hiç şüphesiz ki garip gelse de hissedilen bu antipatinin bir kılıfa sığdırılamayıp bilimsel bir açıklamaya dayandırılmaya çalışılması. Ama öyle bir açıklama yok. Hatta herhangi bir açıklama yapma ihtiyacında olan da yok.
Sorunuz bağlamında da en kısa cevap muhtemelen, insanların partner seçerken dikkate aldığı kıstasların detaylanmasıdır. Bu noktayı açılımlamak ise, yukarıda belirttiğim gibi çok fazla bileşenin etkisinde olunduğu için hayli zor görünüyor.
Kaynaklar
- evrim ağacı. Ayak Fetişizmi. (19 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 19 Aralık 2021. Alındığı Yer: evrim ağacı | Arşiv Bağlantısı
- isa özgür özel. Ayak Fetişizmi. (19 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 19 Aralık 2021. Alındığı Yer: isa özgür özel | Arşiv Bağlantısı
- Can Gülgen. Ayak Fetişizmi. (19 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 19 Aralık 2021. Alındığı Yer: Can Gülgen | Arşiv Bağlantısı
- Ali Hilmi Yazıcı. Ayak Fetişizmi. (19 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 19 Aralık 2021. Alındığı Yer: Aktüel psikoloji | Arşiv Bağlantısı