Zaaf aslında bizimle beraber hep olan aynı zamanda bizi biz yapan özelliklerimizin başında gelmektedir, kişisel zaaflarımız dışında toplumsal zaaflardan konuşursak bunların değişmekten çok baskılandığını öne sürmek daha doğru olur, zaaflar aynı zamanda insanları hırçınlaştırma olasılığı ola bilen ya da tehlikeli olabilecek durumlara sokması muhtemel olanaklardır, özellikle pek çok din'de zaaflarımızı yenmemiz ve onları baskı altında tutmamız söz konusudur, ancak antik Roma ya da Yunanistan özellikle sparta gibi yerlerde bu tarz zaaflara ne kadar düşkün olduklarını ve baskılamaktan çok bu zaaflarını besleme yönelimine gidildiğini söylemek doğru olacaktır. Geçmişe kıyasla şu sonuç çıkarılabilir, eskiden zaaflarımız çevremizdeki olaylar kadar kısıtlanmıştı ancak günümüz de sürekli hayatımıza yeni olguların girmesi ve zaaf düşkünlüğünğn artması, sosyal haklar gibi olgular insanı içinden çıkılmaz bir zaaf çukuruna sürüklemekte. Tarihi gelişimi açısından düşünürsek malesef direkt tüm insan ırkı üzerinden bir kanıya varmak zor olucaktır, genel olarak kültür ve ırk üzerinden konuşmak ve belli insanların yaşadıkları belli bölgeler deki zaafları nelerdi ve nasıl değişti? Tarzı daha mantıklı olucaktır.
Kaynaklar
- Francis Wilson Smith, et al. (1975). Essays In American Intellectual History. Dryden Press, sf: 475. | Arşiv Bağlantısı