tanımlardan ziyade şöyle bir şey söylemek istiyorum;
"varlık" ifadesi için mevcut "düşünme" biçimimiz ile tanımlamaya çalışırken içinde bulunduğumuz "uzay-zaman"a bağlı olduğumuzu hatırlamak gerek. zira düşünme eylemi dahi "uzay-zaman"a bağlı gerçekleşmekte olan bir eylem.
şimdi, hiçlik ifadesi ise "uzay-zaman"ın var olmadığı durumlarındaki diğer tüm eylemsizliklerin tanım olarak bir bütünü olduğunu söyleyebiliriz.
yani "hiçlik" kelimesinin tanımı için "uzay-zaman"sızlık demek doğru olacaktır, düşüncesindeyim.
"uzay-zaman"sızlık ise var mı derseniz, bigbang'den öncesi konusu irdelenebilir, zira mevcut "uzay-zaman" sınırlarının dışı da bu tanıma uyacaktır.
kelimelerin tanımları üzerinden; "yok" tanımı vardır dolayısı ile "yok" aynı zamanda "var"dır, demek doğru olmayacaktır.
mevcuttaki tüm "bilgi", ki bilgi, gerçekte uzay-zaman'a bağlı değildir, örneğin pi sayısı için sonsuz bir sıra devam eder, ancak herhangi bir basamağındaki rakam, mevcut tüm bilginin içindeki bilgilerden sadece birdir ve biz bu rakamların neler olduğunu bilmesek de pi'ye ait bu bilgi uzay-zaman'a bağlı olmaksızın vardır.
"uzay-zaman"sızlık durumunda herhangibir bilgi eylemleştirilmemiş olacağından bu bilginin "uzay-zaman" içinde "olmadığı" söylenebilir, ancak bu bilgi "uzay-zaman" olmasa da bunun dışında zaten mevcut haldedir.
bu durumda ateşi kim yaktı da başlangıcı ve bitişi olmayan "bilgi", sınırlı uzay-zaman (ki bu uzay-zaman bilgisi de yine bu bilginin içindeki bir bilgi) içindeki eylemlerin kaynağı oldu.