Her şeyin başlangıcı ile ilgili olan bilgimiz kısıtlı. Evrenimizin başlangıcının büyük patlama ile gerçekleştiğini öne sürüyoruz, ancak gelecekteki bilgi haznemiz bu bulguyu yalanlayabilir. Başlangıç denilen şey bir tekerrür demektir. Başlangıcı sağlayanın da bir başlangıca ihtiyacı vardır. Bu da sonsuz gerileme problemidir. Bu önermenin sonucunda ise elimizde sonsuzluk bilgisi kalır, sonsuzluk ise bilincimizin algı düzeyini aşmakta bulunduğundan bunu asla öğrenemeyeceğiz.
Eğer bunu minimum olgular içerisine indirgeyecek olursak, varlığımızın bir başlangıç-son döngüsüne bağlı olduğunu söyleyebiliriz. "her şey" gibi tümevarımsal terimler bizim varlık değerlerimiz dolayısıyla radikal yargılar getirilmesi olanaksız olan bir önermedir. Dolayısıyla "her şey" değilde, "bilinebilecek şeyler" doğrultusunda yorum yapmak daha entelektüel olacaktır.
İnsanlar başlangıç sorusuna yanıt veremeyip, sonsuzluğu kavrayamadıkları için "Tanrı" inanışına sığınırlar. Bu tanrı korkusundan öte olarak, bildiğini sanma ve kendini tatmin etme yöntemidir. Her şeyin başlangıcı tanrı olsa bile tanrının bilinemezliği sebebiyle, her başlangıca tanrı kılıfı giydirmek bilgisizliktir.
Başlangıcı bilmiyorsak, sonu nasıl bilebiliyoruz? Başlangıç ve son aslında aynı şeylerdir. Başlangıç sonu, son da başlangıcı getirir. Sonu bilmek ise bilinebilen olgular içerisindedir. Örneğin Evrenimiz, geleceği bilmek mümkün değildir bu sebeple bizler sadece gerçekleşen ve gerçekleştiğine inandığımız olgular üzerinden hesaplamalar sayesinde bir sonuca varabiliyoruz. Bu da genelleme değil, varlığımızın temsilcisidir. Başka bir deyişle başlangıcı bilseydik son hakkındaki hesaplamalarımız daha farklı olacaktı, dolayısıyla son hakkımızdaki bilgimiz gerçekçelendirilmiş doğru inançtır.