Vardır.
Evcil dostlarımız, ister memeli olsun ya da olmasınlar, bizim gibi birçok akıl hastalığından ve ruhsal rahatsızlıktan muzdarip olabilirler. Evcil hayvanlar da bu tip durumlarda ilaç kullanabilir, terapi görebilir ve tıpkı bizim gibi iyileşirler.
TSSB ya da benzer bozukluklar, hayvanlar aleminde de sık sık görülebiliyor. Terk edilen kuşlar, özellikle papağanlar bu rahatsızlığın belirtilerin gösterirler. Papağanlarda bu sendrom, genellikle hızlı yürüme, bazı kalıpları tekrar tekrar söyleme ya da özledikleri kişinin ismini bağırma olarak kendini belli eder.
Farelerde yapılan birtakım testler, bu memelilerin de travma sonrası stres bozukluğu yaşadıklarında diğer sağlıklı türdeşlerine göre daha problematik davrandığını ortaya koymuştur.
Kedilerin kum kabı ya da belirli şeylere takıntılı olması OKB olarak değerlendirilebilir. Amerikan Doberman cinsi köpeklerin ise, %28'inde obsesif kompulsif bozukluk olduğu araştırmalar ile tespit edilmiştir.
Alzheimer hastalığı birçok evcil hayvanda, özellikle köpeklerde, kedilerde ve oldukça ileri yaştaki atlarda sık sık görülebilen bir durumdur. Bu rahatsızlığa sahip hayvanlar, çok iyi tanıdıkları ortamları ya da rutinleri tamamen unuturlar, amaçsızca dolaşmaya başlarlar, agresyon gösterebilir ya da kaybolabilirler. Ayrıca kontrolsüz su tüketimi ya da yemek yememe de bunama ya da Alzheimer başlangıcı belirtisi olabilir.
Uyku bozuklukları hem kediler hem de köpeklerde görülen sorunlardır. Nakolepsi (derin uykuya dalma), uyku apnesi ya da uykuda korku yaşama en sık örnekleridir demek mümkün.
Özellikle hayvanat bahçesinde tutulan hayvanlarda görülen depresyon, kendini farklı yollardan belli edebilir. Sık sık hastalanma, aşırı bitkinlik, hiçbir şey yapmama isteği, yemeğe karşı isteksizlik, takıntılı davranışlar, cinsel isteksizlik ve kendine zarar verme en sık görülen depresyon belirtilerdir.
Trikotilomani: Hayvanlarda bu genellikle 'kendini aşırı tımarlama' olarak ortaya çıkar ve çoğunlukla strese karşı verilmiş bir reaksiyondur. Çoğu memeli hayvan, ayrıca köpek ve kediler için, kendini yalama ve öz-bakım davranışları sakinleştirici bir hormon olan endorfin salgılar. Fakat bazı obsesif durumlarda hayvan kendini neredeyse tüysüz bırakacak kadar fazla temizlemeye, hatta kendi tüylerini yolmaya başlar.
Genellikle kedi ve köpeklerde görülse de, aşırı yeme bozukluğu tropik hayvanlar alemine kadar uzanabilir. Veterinerler bunun, özellikle kuş, sürüngen, kemirgen gibi küçük evcil hayvanlarda oldukça tehlikeli olduğunu söylüyor.
Çoğu köpek ya da kedi sahibi, evcil arkadaşlarının herhangi bir eşyaya zarar vermesi ile ilgili birçok trajikomik hikaye anlatabilir. Fakat pika sendromu aslında hayati tehlike arz eden bir durum haline gelebilmektedir. Evcil hayvanların yediği birtakım yabancı maddeler sindirim sisteminde ölümcül durumlara sebep olabilir. Sendrom genellikle yalnızlıktan kaynaklanan anksiyete, panik ya da can sıkkınlığına bağlı olduğu için, çözüm bulmak daha kolay olacaktır.