Geçmişten bu yana yavaş yavaş dahi insanların nüfusu azaldı ve şu an dahi insanların sayısı çok az bu mümkün olmuş olabilir mi?

Öncelikle dâhi kelimesi üzerinde duralım. Dâhi, olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse anlamına gelmektedir. Bu niteliklere sahip bilim insanlarımız, akademisyenlerimiz, araştırmacılarımız ve kim bilir bu toplumların kenarında köşesinde insanlarımız var olabilirler. Bu tür insanlar her zaman vardı, muhtemelen toplum var oldukça, hep de var olacaklar. Fakat eskiden bilim çok gitgelli bir ilerleyişe sahipti, doğu bazen çok iyi işler çıkarıp, gerileyebiliyor. Batı bazen çok üst düzeylere yükselip, yere çakılabiliyordu. Bu da bizim bugünki ilerleyişe kıyasla daha göze çarpan, kırılmalar yaşatan insanlara odaklanmamızı sağlıyor ve ilgimizi çekiyor. Bugün de ileride bu tür insanlarımız, gelecek nesillerin gözüne çarpacaktır. Fakat eskiye kıyasla imkanlar arttı ve bilim geçmişe göre inanılmaz bir ilerleme kaydediyor. Bu durum da belli başlı insanların değil, genel bilim camiasının eseri olarak görülüyor. Elbette bugün de göze çarpan, dikkat çeken bilim insanlarımız var fakat dâhi olarak nitelendirebilecek yetkinlikte miyiz değil miyiz, buna emin olmak zor. Bunun için önce kişilerin çalışma alanlarını iyice anlamış olmak, sonra da yaptıkları inovasyonları gözden geçirmek, hayatına, kişiliğine ve katkılarına hakim olmak gerekiyor ki, bu kadar çok insana bunu uygulamak pek kolay bir iş değil. Çünkü nüfus çok hızlı yükseliyor, medya inanılmaz derece yoğun bir bilgi kirliliğine sahip, üstelik kavramları da bazen oturtamayabiliyoruz. Bu tür bir sürü faktör, belki de hayran kalacağımız tonlarca insanı gözden kaçırmamıza neden oluyor. Ancak şunu da unutmamak lazım dâhi olarak nitelendirilen insanların birçoğu kendilerini bu statüye koyamayacak bir tevazuya sahip olabiliyorlar, bu da bizim onları dâhi olarak tanımlamamızı zorlaştıracaktır ancak nitekim bu pek de gerekli bir sınıflandırma mıdır? Orası tartışılır. Çünkü çoğu insan için bu bir illüzyon yaratıp, ulaşılamaz bir düzey olarak tahayyül ediliyor. Bu pek doğru değil. İşin içerisinde kontrol edilemeyecek etmenler olsa da, bu tür bir zihin aslında çok yoğun bir çalışmanın, yetenekler üzerinde durmanın ve geliştirmenin eseridir.