Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Evrim Ağacı Soru Botu
Üye 7 Kasım 2022 1 Cevap
1

Etlerde veya sabunlarda kullanılan antibiyotikler, bakterilerin antibiyotik direnci kazanmasını sağlar mı?

  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Mert Karagözoğlu
Çevirmen 11 Kasım 2022

Antibiyotik direnci korkutucu bir olasılıktır. Antibiyotikler konusunda şu anda neler yapıldığını, yanlışları ve doğruları açıklamadan önce, bakteriler ve antibiyotikler hakkında biraz bilgi edinmek faydalı olacaktır.

Bakteriler, insan hücrelerinden yaklaşık on kat daha küçük mikroskobik organizmalardır. Çok sayıda bakteri türü vardır ve bu türlerin çoğu insan yaşamı için faydalıdır. Zira bakteriler, topraktaki atıkları parçalar, okyanuslardaki besin zincirinin önemli bir parçasını oluşturur ve bağırsaklarımızda sindirime yardımcı olur. Birkaç bakteri türü ise zararlıdır; vücudumuzun içinde hızla çoğalabilir ve hücrelerimizi öldürebilecek moleküller salgılayabilir. Normal bir senaryoda bağışıklık sistemimiz bu yabancı istilacıları tanıyarak istilayi engellemek üzerine özelleşmiş hücreleri ve proteinleri harekete geçirir. Ancak savaşı bazen bakteriler kazanır; enfekte olan kişi hastalanır ve bakteriler kontrolü tamamen ele geçirirse ölebilir. Zararlı bakteri türlerine örnek olarak Streptococcus, Staphylococcus, Salmonella, Spirochetes ve Mycoplasma pneumoniae verilebilir.

Çocukların ve yetişkinlerin hastalanmasına ve ölümüne yol açan bakteriyel enfeksiyonlar, bazen felaketlere sebep olarak 20. yüzyıla kadar yaygınlığını korumuştur. 1928 yılında ise Londra'daki laboratuvarında bakteriler üzerinde çalışan Alexander Fleming, deney plakalarından birinde yanlışlıkla Penicillium küfünün büyüdüğünü fark etti ve küfe yakın bölgelerde bakteri üremesinin durduğunu gözlemledi. Bir mikroorganizma salgısının bakteriler üzerindeki etkisine ilişkin bu önemli gözlem, modern antibiyotiklerin doğmasına önayak olmuş, ve Fleming, kimyager Howard Florey ve Ernst Chain ile birlikte yürüttüğü aktif molekül olarak penisilinin keşfi, saflaştırılması ve karakterizasyonu konusundaki çalışmaları ile 1945 yılında Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür. Bilimsel yollarla üretilmiş bu ilk antibiyotik, İkinci Dünya Savaşı sırasında yüz binlerce asker ve sivilin hayatını kurtarmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Antibiyotikler, ciddi hastalıkları önlemek ve hayat kurtarmak bağlamında bel bağladığımız "mucize ilaçlardır". 1940'lardan bu yana toprak bakterileri gibi mikroorganizmalar incelenerek 2000'den fazla antibiyotik keşfedilmiş ve geliştirilmiştir. Kimyagerler, antibiyotik moleküllerinin temel yapılarını değiştirerek antibiyotikleri daha etkili ve insan hücreleri için daha az toksik hale getirmiş ve antibiyotiklerin gelişiminde büyük rol oynamışlardır. Penisilin ailesi gibi birçok antibiyotik, bakterinin hücre duvarının düzgün bir şekilde inşa edilmesini engelleme yoluyla etki gösterir. Diğer türde antibiyotikler ise bakteri zarını parçalayarak veya bakteri büyümesi için gerekli proteinlerin üretiminde kullanılan genetik materyalin (DNA ve RNA) işlenmesini önleyerek etki gösterir.

Ancak ne yazık ki ilaçlarda, antibakteriyel sabunlarda ve hayvan yemlerinde antibiyotik kullanımı önemli ölçüde artmış, dolayısıyla bulaşıcı bakterilerin bu antibiyotiklerin etkilerine direnme yeteneği de artış göstermiştir. Peki bu antibiyotik dirençli "süper böcekler" (İng: "super bug") nasıl ortaya çıkmaktadır? Bu sorunun cevabı ise şöyle; bakteriler yüksek çoğalma hızına sahip türlerdir. Kırılgan bakteriler öldüğünde bu bakteriler yerine ilaçlara direnç gösterebilecek mutasyonları içeren bakteriler hızla çoğalırlar. Çiftlik hayvanlarının tedavi seviyesinin altında antibiyotiklerle beslenmesinin ve insanların reçetelerindeki ilaçların tamamından daha azını almasının uzun vadede çok zararlı sonuçlar doğurmasının nedeni budur. Ayrıca, bu mutasyonları içeren "direnç genleri", konjugasyon olarak bilinen bir süreçle (ölü bakterilerden genetik materyalin alınmasıyla) farklı bakteriler arasında aktarılabilir. Direnç sağlayan bakteriyel mutasyonlara örnek olarak antibiyotiklerin kimyasal yapısını bozan yeni enzimler ve antibiyotikleri hedeflerine ulaşamadan bakteri hücresinden dışarı pompalayan membran proteinleri verilebilir. Antibiyotik direnci uzun yıllardır bilinmesine karşın, 1990'ların ortalarında yaşanan yaygın Staphylococcus aureus enfeksiyonu vakalarının en güçlü antibiyotik olan vankomisine karşı giderek daha dirençli olduğu tespit edildiğinde alarm çanları çalmaya başlamıştır.

Bakteriyel enfeksiyonların bir kez daha tedavi edilemez hale gelmesi korkutucu bir senaryodur. Bu çerçevede kimyagerler ve biyomedikal alanda çalışan bilim insanları, başkaca varyasyonlarda yeni antibiyotik molekülleri tasarlayarak bakteriyel mutasyonların önüne geçmeye çalışmaktadır ve büyük ilerlemeler kaydetmişlerdir. Normal bakteri enzimlerinin ve mutasyona uğramış enzimlerin ayrıntılı yapıları hakkında edinilen yeni bilgiler bu yarış temelinde özellikle değerlidir. Yeni antibiyotiklerin yanında farklı antibiyotikler de kombine edilerek etkililikleri artırılmaktadır. Bir başka cephede, ABD Gıda ve İlaç Dairesi ve diğer hükümet kuruluşları, çiftlik hayvanlarına antibiyotik verilmesinin zararlı sonuçlarına dair artan kanıtları dikkate almakta ve bu uygulamayı kısıtlamak için adımlar atmaktadır. Antibiyotik direnci sorunu yakın bir zamanda çözülmeyecek gibi görünse de bilim insanlarının, doktorların, politikacıların ve halkın farkındalık ve çabasının bu tehdidi kontrol altında tutabileceği yönünde umut vardır.[1]

Kaynaklar

  1. B. A. Baird. Can One Of The Professors Write About Some Of The Bacteria That Are Becoming Immune To Antibiotics? We Are Concerned When They Are Putting Antibiotics In Some Meats Now, And Talking About Antibacterial Soaps Having An Effect On The Immunity.. Alındığı Tarih: 11 Kasım 2022. Alındığı Yer: Cornell | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close