Düşünce bir zihinsel faaliyet olduğuna göre düşünce evrimleşir mi sorusunun nesnel bir cevabı zihinin nasıl oluştuğu ve nasıl çalıştığıyla yakından ilgilidir. Yaygın yapılan hata düşünce ile kültürel değişimi ve yeni düşüncelerin ortaya çıkmasını birbirine karıştırmaktır. Bilimsel anlamda evrim, yani düşüncenin kendisinin evrimi görülmemiştir. Ya da daha somut bir ifade ile: Bir konuda ortaya atılan bir düşünce eğer yayılmışsa, ve kayıt altına alınmışsa (örneğin kitap basımı) o düşünce artık evrimleşmez ve değişmez. Değişirse zaten değişim sonucu ortaya çıkan şey o düşünce değildir, başka bir düşüncedir. Daha somut bir örnek vereyim. Newton mekaniği dış dünyanın, evrenin nasıl çalıştığını açıklayan bir fizik kuramıdır ve 20.yy’a kadar da eksiksiz bir kabul görmüştür. Hatta ünlü fizikçi Kelvin “artık keşfedilmemiş bir şey kalmamıştır, bize düşen bundan sonra daha hassas ölçüm ve hesap yapmaktır” diyebilmiştir. Şimdi Newton’un fizik kuramı evrim sonucu mu Görelik Kuramına dönüştü ? Kastedilen bir düşüncenin başka ve yeni düşüncelerin doğmasına neden olması ise buna evrim denmese gerek!
Bir önceki yazımda belirtitğim gibi, hâlâ düşüncenin evrimleşmeyeceği, bunun mümkün olmadığını söylemekte ısrar edeceğim. Düşünce soyut bir kavramdır, evet ama verdiğim örnekler somut örneklerdi. Zihnin nasıl oluştuğu tartışmalı bir konudur ve açıklayabilen net bir kuram henüz yoktur. Yeni nörolojik/bilimsel bulgular zihinsel faaliyetlerimiz sonucu, yani düşünce faaliyeti soncu beynimizde nörolojik değişimler olduğunu, yeni bağlantısallık olduğunu göstermektedir. Bu konuda, ilgilenenler aşağıda belirttiğim kitapları okuyabilir.
- Zihnin Gölgeleri- Roger Penrose
- Zihin Felsefesi-John Heil
- Bilginin Arkeolojisi- Michel Foucault
- Tüm Beyin ile Yaşam-Jill Bolte Taylor
- Bilinçli Zihin- David Chalmers