Doğru yanlış, iyi kötü, güzel çirkin gibi rölatif deneyimlenen olgular, tamamen insan kognisyon üretimi yapay değerlerdir. İnsan kendi faydası merkezli düşündüğü için, bu odakta iyi kötü doğru yanlış güzel çirkin tanımlamalarına ihtiyaç duydu. İşlevsel ve anlam için önemli tabii ki bu kavramlar. Ancak bir yere kadar.
En çarpıcı ve geçerli örnek ile bakarsak, avcı toplayıcı bireylerde, gasp eden, başka topluluklardaki bireylere tecavüz eden, çalan genler aktarıldı. Mağarasında sakin oturanlar elendi. Ya da yaşamda kalmayla ilgili tehdit altında olan kişinin eylemleri, sıradan zamandaki halindeki kriterler ile değerlendirilebilir mi... Eğitim düzeyine bağlı bile kişinin yaklaşım biçimi ve faaliyetlerinde otomatik öngörüler oluşur ve bu hiyerarşiye uygun beklentiler oluştururuz.
Sosyal doğru yanlışları şartlar belirler. Kişinin bireysel doğru yanlışlarını da yaşam şekli ve şartlar etkiler ve değiştirir sürekli olarak. Aynı birey dürtüleri arttığında farklı, tatmin iken farklı davranış biçimlerine girer.
Değerler anlamında doğru yanlışları da daha çok kültür gelenek belirliyor. Zamana ve bilinç gelişimine göre onlar da değişiyor. Bir zamanlar kölelik yasal ve doğru iken, artık yasak ve yanlış.