Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
1

bulunan fosillerde geçiş formları bulundu deniyor ama acaba bunlar ayrı tür hayvanlar olamaz mı?

mesela 30 milyon yıl önce fosili bulunan bir fosilin şimdikinden hiç bir farkı yoktur. Bu ne demek olur?
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
F F
F F
1,825 UP
Öğrenci

Zaten farklı bir tür olup olmadığına bakılır ancak eğer şu anki ya da o zamanki yaşamış olan atalarına benzerlik gösteriyorsa bellirlenen bir yüzdeden fazla o zaman diyebilirsin ki bu bunun atasıdır.Aynen o şekilde de biz kendimizle şempanzelerin bir ortak atadan geldiğini ön görebiliyoruz.Yoksa kimse bayramda bir şempanzenin elini öpmeye gittiğinden değil.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur

Bugüne kadar keşfedilen bütün türlerin ve bütün fosillerin ara geçiş türü olduğu tespit edilmiştir!

İlk olarak, her tür bir ara geçiş türüdür. Çünkü evrim durağan bir süreç değildir. Bu hataya, şu anda evrimin son basamağında olduğumuz gibi hatalı bir görüşe sahip olanlar kolaylıkla düşmektedir. Biz modern insanlar ne ilk türüz ne de son olacağız. Bu sadece bizim için değil, var olmuş ve olan tüm türler için geçerli. Bizlerden, yeni türler evrimleşecek. Belki yarın değil, sonraki milenyumda değil. Ancak binlerce ve milyonlarca yıl sonra bu kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Milyonlarca yıl sonra, bir gecede de gerçekleşmeyecek. Şu anda zaten gerçekleşiyor. Her yeni nesil, ata nesilden birazcık farklı. Bunlar sürekli birikiyor. Bir seçilim olmasaydı bile (ki var), genetik sürüklenme gibi mekanizmaların etkisiyle tür içi çeşitlilik rastgele yönlerde birikiyor. Bu biriken özellikler, her neslin biraz daha farklı olmasına neden oluyor. Bu da, türümüzü sürekli işliyor ve değiştiriyor. Eğer üzerimizde, vahşi doğada olduğumuz zamanlardaki gibi güçlü bir seçilim baskısı olsaydı, bu evrim çok daha kestirilebilir bir yöne sahip olurdu ve kat kat hızlı işlerdi. Ancak bizde o kadar güçlü olmasa da, geri kalan istisnasız her canlıda müthiş bir baskıyla seçilim devam ediyor. Her tür, kendisinden önce gelen tür ile, kendisinden sonra gelecek türler arasında bir ara geçiş basamağı görevi görüyor.

Tüm Reklamları Kapat

İkincisi, bulduğumuz her fosil de bir ara geçiş türünü temsil ediyor. Çünkü yine, o fosillerin ait oldukları türler de, kendisinden önceki ve sonraki türler arasında yer alıyorlar. Dolayısıyla aslında özel bir "ara geçiş türü" diye bir şey bulunmuyor. Hah, şu fosil ara geçiş türü, bu fosil ara geçiş türü değil diye bir durum söz konusu değil. Hepsi, bir türle bir diğeri arasında geçiş özelliği gösteriyor.

---

Tüm Reklamları Kapat

Hamam böceklerin x milyon yıl öncekinden hiçbir farkı olmadığı iddiasına gelelim.

Her hayvan, yaşadığı müddetçe az veya çok Evrim geçirir. Çünkü türlerin evrimleşme hızı birbirinden farklıdır. Örneğin bir üzerinde uzun süredir hiç avcı ve cinsel baskı bulunmayan ve ekolojik değişime fazla maruz kalmayan timsahlar, göreceli olarak az evrimleşmişlerdir, son birkaç milyon yıldır. Ancak ondan öncesine gittiğimizde, değişen Dünya koşulları dahilinde akıl almaz bir Evrim süreci görürüz. Ancak, biraz manipülatörlerin algıda seçiciliği kullanmaları sebebiyle, biraz da bilimsel cahiliyetten ötürü hayvanların fosilleri ve modern hallerine bakan sıradan bir göz, "Hiç değişmemiş." diyebileceği gibi, bir yunus ve bir köpek balığına bakıp "İkisi de balık işte." diyebilecektir.

Ancak bu konunun eğitimini almış uzman bir anatomist, paleontolog ya da fizyolog ve daha önemlisi moleküler biyolog veya genetikçi veya evrimsel biyolog, o organizmadaki değişimleri görebilecektir.

Ayrıca bir canlının değişmemesi mümkün değildir. Çünkü Dünya'mız sürekli radyasyon altındadır ve bu ışınlar, DNA'mızda sürekli değişimlere sebep olmaktadır. 250 milyon yıl boyunca bir hayvanın genetik yapısının bu radyasyonlardan "hiç" etkilenmediğini düşünmek, çocukça ve cahilcedir. Üstelik sadece radyasyon da değil, türleşme ve Evrim Mekanizmaları altında bu canlılar, değişen doğayla birlikte zaten değişim geçirmek ve evrimleşmek zorundadır. Çünkü değişen ortama adapte olamayan bir canlı, Doğal Seçilim aracılığıyla elenecek ve genlerini yavrularına aktaramayacaktır.

Öte yandan, zaten biz, hamam böceklerinin evrimsel tarihini gayet iyi biliyoruz. Birkaç on veya yüz milyon yıllık fosiller ile modern hayvanları yan yana fotoğraflayarak, "Bakın, hiç değişmemiş." diyenlerin hiçbiri bu konuda uzman olmamakla birlikte, üniversite mezunu bile değildir. Ancak bu konuda en çok sesi çıkanlar, ilginç ama artık "doğal" olarak, onlardır.

Mantodea (mantisler ve diğerleri), Isoptera (termitler) ve Blattaria takımları, Dictyoptera süpertakımı altında birleşir. Moleküler kanıtlar, termitlerin doğrudan hamamböceklerinden türleşerek evrimleştiğini ortaya koymaktadır. Bilinen en eski hamamböceği fosilleri 354 milyon yıl ila 295 milyon yıl yaşındadır. Bu fosillerin, modern fosillerden en ciddi farkı, bu eski formların yumurta bırakmaya yarayan, "ovipozitör" (ovipositor) denen yapılara sahip olması; ancak modern türlerin bu organı kaybetmiş olmalarıdır. Bu Blattopteran denen bu antik türün, daha önce belirtildiği gibi, modern hamamböcekleri ve mantislerin atası olduğu bilinmektedir.

Ancak, hamam böceklerinin evrimleşmediği ile ilgili iddiaları ileri süren bilim-dışı kaynakların bırakın bu konuda uzman olmasını, bırakın mezuniyet derecesini, bırakın bu konuyla ilgili makale yazıp yazmadıklarını, hayatları boyunca bilimsel olarak yayınladıkları 1 tane bile makale bulunmamaktadır. Öte yandan yukarıdaki makalenin yazarlarından Maekawa'nın yayınlanmış ve katkıda bulunduğu 628 bilimsel makalesi bulunmaktadır. Üstekik kendisi, Royal Society üyesidir ki bu, gelmiş geçmiş en ciddi bilim topluluklarındandır. Ancak insanlar, bu işe ömürlerini veren bilim adamları yerine, bilim-dışı kaynakları kendilerine "kaynak" edinmektedirler. Bu, düşündürücüdür.

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Kaynak 1. (29 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 29 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Kaynak 2. (29 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 29 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close