Bilim ve teknolojinin ilerleyişi sınırsız devam edebilir; ancak önündeki sınır her daim insanın bizzat kendisi olacaktır.
Bence Tip 1, Tip 2, Tip 3 şeklinde tanımlanan galaktik medeniyet seviyelerine çıkabilmemizin önündeki yegane engel biz insanlığın uyarlık nezdinde bugüne değin tarih boyunca ilerleyişimizi durdurup bizleri ortaçağ karanlığında dibe çeken sebeplerdir. Tarihsel ilerleyişimizi ve entelektüel gelişimimizi engelleyen onun yerine bizleri yozlaşmaya ve savaşmaya, bitmek bilmez katliamlara iten sebeplerdir.
Bizler insan değerlerini gerçek anlamda toplumsallaştıramadığımız sürece bilim ve teknolojik gelişimimiz bizleri ütopik bir gelecek yerine distopik bir geleceğe götürür. Distopik bir geleceğin sürekliliği bana göre yoktur. Bu tip bir gelişmiş uygarlık bencil çıkar savaşımları ile kendi kendini yok eder veya açılan toplumsal makas nedeniyle medeniyet kendi içinde çöküşe uğrar.
O nedenle; bilimin ışığını uygarlığımızın ve yakın geleceğimizin yol göstereni yapmalı ve bunu yaparken insan değerlerimizden (sevgi, barış, iyilk, empati...) asla sapmamalıyız. Bu da toplumsam ve siyasal sistemlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini, gezegenimiz ile acilen barış içinde yaşamayı başarmamız gerektiğini, insanın insan üzerindeki sömürüsüne son vermemiz gerektiğini, toplumun entelektüel seviyesini bilimsel eğitim ile acilen artırmamız gerektiğini bizlere hatırlatmaktadır.