Bilim ve teknoloji gerçekten sınırsız ilerleyebilir mi, yoksa bir noktada durmak zorunda mıyız?
Sınırsız kavramı bizi zihinsel algılamamızın dışına iterken, matematiksel olarak sonsuz olasılıkları içerdiğini düşündürür. Dolayısıyla evet teknoloji doğanın sonsuz zenginliğine uygun sonsuz sayıda olasılıkları içeren maddenin değişik varyanslarını bizim karşımıza ilerleme olarak getirebilir.
Zaten durduğumuz, yanıtlarla yetindiğimiz, ihtiyacımıza uygun olanı belirlediğimiz anda durmaya başlıyoruz, o yüzden inanışlar, saplantılı-takıntılı ve tümgüçlü düşünceler etkisi altına giriyoruz gibi.
Yani bizim için başlangıçta mümkün olmayan, anlaşılmayan, belirsiz kalan, tekinsiz ve karanlık bir çok nokta-durum-koşul bilginin değişimi ve dönüşümü, tekniğin kullanımı ve kültürün-kültürlerin biraraya gelmesi-kaynaşması ve dönüşümü sayesinde olasılık dahiline girdi, yapılabilir oldu, bizim için pratiki kolaylaştırıcı ve rahata ulaştıracak bir dönüşüme soktu.
Kısaca evet, olasılık dahilinde henüz mümkün olmayanlar mümkün hale geliyor ve bu mümkün olan hal ancak bir öncekinin üstünde ve onun mümkün olması dahilinde oluşabiliyor bu sınırlılık, eylemlerimizin nesnesi olan tekniğin-bilimin ve insanın düşüncesinin sınırlılıklarıyla mümkünleşiyor ve ilerleme-gelişme ve değişme oluşuyor gibi. tez, sentez ve antitez yani...