Evet her şey genlerimizde gizlidir fakat burada atladığınız bir kısım var "MUTASYONLAR" Peki mutasyon nedir ?
Mutasyon ya da değişinim, bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişimlerdir. Mutasyonlar hem vücut hem de üreme hücrelerinde görülebilir. Üreme hücrelerinde görülen mutasyonlar kalıtsaldır ve yavrulara da aktarılır . Vücut hücrelerinde görülen mutasyonlar sadece eşeysiz üreyen canlıların yavrularına aktarılır .
Kas yapma olayında kasların kişinin yavrusuna geçmemesinin sebebi kas yapmanın bir mutasyon değil modifikasyon olmasıdır. Peki modifikasyon nedir ?
Modifikasyon, canlılarda çevrenin etkisiyle meydana gelen ve kalıtsal olmayan özelliklerdir. Çevre koşulları bazı genlerin işleyişini değiştirebilir. Bundan dolayı ortam koşulları eski haline dönünce canlıda eski haline döner veya oluşan karakter oğul döllere aktarılmaz. Lamarck'ın gözlemleri modifikasyona örnektir.(1)
Çevre koşulları değişince canlılar adaptasyon geçirirler . Adaptasyon nedir ?
Adaptasyon veya uyum, doğal seleksiyonda başarılı olmuş, ona sahip olan organizmayı evrimsel olarak daha uyumlu kılan bir özelliktir. Sıfat olarak, yani böylesi bir özelliği tarif etmek için, adaptif terimi kullanılır. Adaptasyon, canlıların ortamlarında başarılı bir şekilde yaşamasını sağlayan kalıtsal değişikliktir.(2)
Körelmiş Organlar
Körelmiş yapılar, evrime göre, canlılarda zaman içerisinde işlevsizleşerek iz halinde kalmış yapılardır. Bazı körelmiş organlar, zamanla ev sahibi organizmalar tarafından asıl işlevlerinden farklı görevlerde kullanılacak şekilde evrimleşebilirler.(3)
Organlar ve Yapılar Neden Körelir?
Bildiğiniz gibi evrim, doğa şartlarına bağlı olarak işleyen bir süreçtir. Doğa şartları ise, katrilyonlarca parametrenin etkisi altında sürekli, an be an değişirler, küçük ya da büyük miktarlarda. İşte bu değişimler, canlıların doğada hayatta kalma ve üreme başarılarını birebir etkilerler. Her türün bireyleri, bireysel olarak birbirlerinden farklıdırlar. Buna, genetik farklılıklar sebep olabileceği gibi, çevrenin de etkisi sebep olabilir. Bunun en güzel örneği, farklı ailelerde büyüyen ama genetik olarak tıpatıp aynı olan tek yumurta ikizlerinin arasında fiziksel ve davranışsal pek çok fark olmasıdır. İşte bu tür içi bireysel farklılıklar (ki bunların sayısı da katrilyonlarla ifade edilebilir), sayısız çevresel etmene karşı bir nevi sınav içerisindedirler. Bu sınavda çevre şartlarına en uyumlu olanlar daha kolay hayatta kalır ve daha kolay/çok üreyebilirler. Böylece kendilerini bu şartlara karşı güçlü kılan genleri ve dolayısıyla bu genlerin etkilerini yavrularına aktarabilirler. Bunun sonucunda da, nesiller sonunda, çevre şartları tamamen değişmediği müddetçe, o şartlara daha önceki nesillerden çok daha uyumlu türler evrimleşir.
Bu evrimsel süreçte, doğa şartları sürekli değişebildiği için, canlılar da rüzgarda savrulan yapraklar gibi beklenmedik yönlere doğru, nesiller içerisinde evrimleşmek durumunda kalabilirler. Bu evrim sırasında ise, daha önceden bulunulan ortamda ya da bulunulan çevre koşullarında işe yaradığı için binlerce, milyonlarca yıldır avantaj sağlayan ve seçilen organlar ve yapılar, bir noktadan sonra doğa şartlarının veya bulunulan ortamın değişmesiyle hiçbir işe yaramaz hale gelebilirler. İşte bu organlar, evrim ekonomisi dediğimiz bir mekanizma içerisinde, yine nesiller içerisinde yok edilirler.
İşlevini Yitiren Bir Organ Nasıl Körelir?
Hiçbir canlı, günümüzdeki haliyle var olmamıştır ve olmayacaktır. Tüm canlılar, doğa içerisinde sürekli bir değişim ve evrim içerisindedirler. Bu değişim, her zaman ortama en fazla adapte olmak ve en fazla üreyebilmek yönlerinde olmaktadır. Ancak bu durumlar sürekli değişebildiği için, bu yönlerin ne tarafa doğru olduğunu kestirmek çoğu zaman olanaksızdır; bazı sınırlar dahilinde istatistiki çıkarımlar yapılabilecek olsa da.
İşte, yukarıda da açıkladığımız gibi, çevre şartlarının değişimleri etkisi altında, yüzbinlerce ve milyonlarca yıldır evrimleşmekte olan ve belirli bir yönde gelişen organlar, işlevlerini yitirebilirler ve artık işe yaramayabilirler. Örneğin, yukarıdaki yazılarımızda değindiğimiz gibi 20 yaş dişleri, apandiks, üçüncü göz kapağı gibi organlar insanda körelmiş organlardır. Bunlar az sonra, bazı detaylarıyla birlikte döneceğiz.
Bu organların körelme sebebi, yukarıda basit matematiksel işlemlerle gösterdiğimiz devasa enerji harcamalarıdır. Popülasyon içerisinde genetik sebeplerle artık işe yaramayan organların üretiminde sorunu olan canlılar avantajlı konuma geçeceklerdir ve biz farkında olmasan da bu varyasyon (çeşitlilik) doğada sıkça bulunur. Çoğu insanda çeşitli organlar eksik olarak var olabilirler veya hiçbir zaman var olmazlar (buna agenez adı verilir). Eğer ki bu organlar, gerçekten yaşanılan ortamda hiçbir işe yaramıyorsa, vahşi ortamda yaşıyor olsaydık, bu kişiler doğal bir avantaj sağlayacak olurlardı, çünkü bu işlevsiz organlar artık gereksiz yere enerji harcamıyor olacaktı. Diğer hayvanlar için de aynı durum geçerlidir: eğer bir organ işlevsizse, onu üretmeyen ya da körelmiş olarak üreten canlılar, bir bütün olarak üretenlere göre enerji ekonomisi açısından avantajlı olacak ve daha kolay hayatta kalacaktırlar.
Genellikle Evrimsel Biyoloji'nin anlaşılamama sebebi, doğada bulunan çeşitliliğin göz ardı edilmesidir. İnsanlar, bir türe ait bütün bireylerin tıpatıp aynı olduklarını sanarlar, özellikle de insan dışı türlerin. Bir sincap, çoğu insana göre Dünya'nın her yerinde bir "sincap"tır ve değişmez. Hatta bizler, farklı milletlerden insanların bile tıpatıp aynı olduğunu iddia ederiz (Türkler Çinliler'in tıpatıp aynı olduklarını iddia eder, Çinliler de Avrupalıların). Halbuki her bir türün içerisinde, akıl almaz sayıda, hatta sonsuz sayıda farklılıklar bulunmaktadır ve çevre koşulları altında bu farklılıklar canlılara çeşitli üstünlükler ve zayıflıklar sağlamaktadırlar. İşte evrimin Seçilim Mekanizmaları, bu farklılıkları seçerek işler ve avantajlılar hayatta kalıp ürerken, zayıflar elenerek yok olurlar. Tam olarak bu sebeple, gereksiz organları sürdüren canlılar avantajsız konuma düşerken, bu organları en başından, genetik kökenli sebeplerle üretmeyen bireyler, tür içerisinde enerji verimliliği açısından avantaj sağlayacaklardır