Aykırılığı ahlaklı olmayan diye ele alarak başlayacağım:
İlk başta ahlak nedir gelin ona bir bakalım: "Ahlak, genel olarak insanın bir başka insana, gruba veya canlı ve cansız varlıklara yönelik eylemlerinden ve doğayla olan ilişkilerinden ortaya çıkan, bu ilişkileri düzenlemek amacıyla geliştirilen ilke ve kuralları ifade eder. İnsan veya başka bir varlığa yönelik her tür düzenleme, ahlaki boyut taşımaktadır."
Felsefede ahlakla ilgili birçok konu üzerinde tartışılmış ve birbirinden farklı görüşler ileri sürülmüştür. Ahlak felsefesinin temel sorunları arasında öne çıkanlar; iyilik ve kötülüğün ölçütü, özgürlük ve sorumluluk ilişkisi ve evrensel bir ahlak yasasının olup olmadığıdır.
Bizim burada konumuz "Evrensel Ahlak Yasası" var mıdır? yoksa yok mudur? sorusu olacaktır.
Evrensel ahlak yasasının mümkün olmadığını ileri sürenlere göre iyi ve kötü davranışlar; kişi, toplum, kültür ve çağa göre değişmektedir. Örneğin yaşlı ebeveynleri bakım evlerine yerleştirmek bazı toplumlarda kötü, bazı toplumlarda ise iyi olarak değerlendirilmektedir. Kişilere ait bireysel ahlak kurallarının varlığından da söz edilebilir. Kişi, iyi ve kötü üzerine çağından ve toplumundan farklı düşünebilir. Bu farklı düşünceler herkes için geçerli bir ahlak yasasının olamayacağı fikrinde birleşir. Bu görüşlerden faydacılık, her bireyin kendi çıkarlarına göre ilke ve davranışlar belirlediğini; hazcılık, insanların bireysel mutluluk ve hazlarının peşinde olduğunu; egoizm, kişinin kural ve davranışlarının temeline kendini koyduğunu; anarşizm ise herkesin ortak çıkarları olamayacağını savunur.
Bu görüşlere karşıt olarak herkes tarafından kabul edilen evrensel ahlak yasalarının mümkün olduğunu savunan görüşler vardır. Bu görüşlerden utilitarizm, olabildiğince çok insana fayda sağlayacak ortak ahlaki yasaların mümkün olduğunu savunur. Sezgicilik, insanın sezgilerine uyarak iyi ve kötüyü ayırt edebileceğini; erdem etiği ise insanları mutlu edebilecek ahlaki tutumun bilgiyle sağlanabileceğini savunur. Ahlaksal determinizm görüşü, Tanrı’nın buyruklarının ve zorunlulukların farkında olunmasının nesnel bir ahlak oluşturulabileceğini savunur. Ödev ahlakı görüşüyle Kant, evrensel ahlak yasasını “Öyle eyle ki eyleminden çıkarılacak kurallar herkes için geçerli olsun.” ifadesiyle özetler.
Evrensel Ahlak Yasası Mümkün müdür?
A) "Mümkün değildir." diyenler:
- Hedonizm (Aristippos)
- Pragmatizm (W. James, J. Dewey)
- Egoizm (Hobbes)
- Anarşizm (Proudhon)
- Nihilizm (Nietzsche)
- Egzistansiyalizm (Sartre)
B) "Mümkündür." diyenler:
- Utilitarizm (Bentham, Mill)
- Entüisyonizm (Bergson)
- Erdem Etiği (Sokrates, Platon, Fârâbî)
- Ödev Etiği (Kant)
- Ahlaksal Determinizm (Spinoza)[1]
Kaynaklar
-
Ahmet Cevizci. Felsefeye Giriş. Yayınevi: Sentez.