Belki de gözümüzün önünde burnumuzun dibindedir!
Thales’ten Cern’e, su’dan higgs bozonuna değin devam eden bir arayışın adı arkhe...
Her son kapı diye umduğumuz ve fakat arkası çok daha fazla kapıya açılan bir kapının-kapıların her seferinde kendisine ulaşılmasını zorlaştıran ve kendinden uzaklaştıran bir öz.
Sevgili İlhan Taşlı zaten sürecin arka planını detaylıca aktarmış. Tekrara düşmemek adına diyebilirim ki ya yanılıyorsak. Ya her şey her şeyin döngüsel izdüşümünden ibaret ise…Ya uzakta aradığımız aslında devinim ve evrim adı altında her gün burnumuzun dibinde gerçekleşen ise…
Bu bizi aslında akıl sevgisi felsefe adı altında başladığımız ilk noktaya kadar götürür ki, o bize aklın yolunun her zaman bir olduğunu söyler. Farklı zamanlarda aklın farklı şekillerde tezahürü ve farklı dillerde farklı ifadesi bizi yanıltmasın.
Bu çerçevede kim bilir belki de arkhe adı altında aradığımız temel bir yapı taşı değil, bir anın veya yerin adı da değil. Kim bilir belki de zıtların birliği ve çelişkisinin kendisidir ki adına denge dediğimiz. Sevgiyle…