Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sodyum Patlaması: Suya Atılan Sodyumun Patlamasının Gerçek Nedeni!

7 dakika
25,224
Sodyum Patlaması: Suya Atılan Sodyumun Patlamasının Gerçek Nedeni!
Tüm Reklamları Kapat

Eğer temel kimya deneyleriyle ilgileniyorsanız, herkesin favori deneylerinden biri olan, sodyumun suya atılması sonucu şiddetle patladığını gösteren deneyi görmüşsünüzdür. Eğer bunu daha önce hiç görmediyseniz, aşağıda kendi yaptığımız versiyonunu izleyebilirsiniz:

Sodyum elementi ("elemental sodyum") suyla birleştiğinde şiddetli bir şekilde patlar. Ancak ilginç bir şekilde, sinir hücrelerimizin çalışmasını mümkün kılan elementlerden biri de sodyumdur: Bir nöron ateşlendiğinde, sodyum/potasyum pompası denen bir hücresel kapıdan geçen sodyum iyonları, sinir hücrelerimizin ateşlenmesini mümkün kılar. Benzer şekilde, sofra tuzundaki iki elementten biri de sodyumdur. Peki element hâlindeki sodyum, yukarıdaki videoda da görebileceğiniz gibi şiddetle patlarken, hücrelerimiz içinde bolca su içinde bulunan sodyum veya bir bardağa döktüğümüz tuzdan açığa çıkan sodyum nasıl olur da aynı şekilde patlayıp bizi öldürmez?

Bunu anlamak için, kimyanın büyülü dünyasına bir yolculuk yapmamız gerekiyor.

Tüm Reklamları Kapat

Sodyum Nedir? Neden Suda Patlar?

Sodyum elementini daha yakından tanımak isterseniz, Periyodik Cetvel projemizdeki sodyum girdisini okuyabilirsiniz. Ancak kısa bir özet geçecek olursak sodyum, son derece yumuşak olan (bıçakla bile rahatlıkla kesilebilen) bir alkali metaldir. Lityum, sodyum, potasyum, rubidyum, sezyum ve fransiyum elementlerini içeren alkali metaller, yapıları gereği son derece reaktif elementlerdir (bunun sebeplerine birazdan geleceğiz). Bu elementlere "alkali metal" denmesinin nedeni, suyla tepkimeye girdikleri zaman "alkali" adı verilen, sodyum hidroksit veya potasyum hidroksit gibi hidrojen ve oksijen bağlı hidroksit molekülleri üretmeleridir. Örneğin sodyum elementi, suyla bir araya geldiğinde aşağıdaki tepkime yaşanır:

2Na(s)+2H2O→2NaOH(aq)+H2(g)2Na_{(s)}+2H_2O\rarr2NaOH_{(aq)}+H_{2(g)}

Bu tepkime denkleminin söylediği şudur: Katı halde 2 adet sodyum molekülü, 2 adet su molekülüyle birleşerek, suda çözünmüş 2 adet sodyum hidroksit (alkali) ve hidrojen gazı üretir. Bu tepkime, egzotermik bir tepkimedir; yani aynı zamanda etrafa bolca ısı saçılır. Bu sırada sodyum metali, karakteristik bir turuncu alevle yanar (yukarıdaki videoda bu yanmayı da görebilirsiniz).

Sodyum elementinin bu kadar reaktif olmasının en temel nedeni, alkali metallerin soygazlardan sadece 1 elektron ve 1 proton fazlası bulunmasıdır (örneğin sodyum, neon isimli soygazdan 1 elektron ve 1 proton fazlasına sahiptir). Soygazlar, neredeyse hiçbir şekilde tepkimeye girmemeleriyle bilinen ilginç elementlerdir. Bu tepkime sevmezliklerinin nedeni, atomlarının etrafındaki son orbitallerinin elektronla dolu olmasıdır. Bu, onları ultra-dengeli hale getirir ve diğer hiçbir elementle kolay kolay tepkimeye girmezler. Ancak bir elementin ultra-dengeli olması için illâ soygaz olması gerekmez: Elektron alıp vererek soygaz gibi olan her element, ultra-denge hâline kavuşabilecektir. İşte sodyumun elektron verme isteği de bundandır: Evren'deki her süreç gibi, dengesiz bir formdan dengeli bir forma ulaşarak, daha düşük enerjili bir konfigürasyona kavuşabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Buna tekrar döneceğiz; ancak burada meşhur izaha da yer verelim: Yukarıda formülünü verdiğimiz sodyum-su tepkimesinde saçılan ısı, hidrojen gazının havadaki oksijenle güçlü bir şekilde tepkimeye girmesini sağlar. İşte birçok kaynakta sodyum-su tepkimesinin bu kadar "patlayıcı" olma nedeninin, sodyum-su tepkimesi sırasında açığa çıkan ısının, hidrojen-oksijen tepkimesiyle birleşmesi olduğu söylenir. Ancak sodyum-su tepkimesinin şiddetle patlamasının gerçek nedeni bu değildir ve kimyasal tepkime dinamiklerini düşünen herhangi bir kişinin hemen fark edeceği üzere, gerçek neden bu olamaz.

Sodyum-Su Tepkimesinin Gerçek Nedeni: Coulomb Patlaması

Sodyum-su tepkimesinin gerçek nedeninin ısı saçımı ve hidrojen-oksijen tepkimesi olamayacağı, tepkimenin gerçekleşme hızından ve biçiminden anlaşılabilir: Sodyumun suyla bu düzeyde patlayıcı bir tepkimeye girebilmesi için, sodyum ile suyun çok etkili bir şekilde karışabilmesi gerekmektedir. Normalde bir sodyum bloğunu (veya parçasını) suya bıraktığınızda, sadece dış yüzeyi suyla tepkimeye girecektir. Bu durumda bir patlama olmasını beklemezsiniz; çünkü saçılan hidrojen gazı, suyu sodyumdan uzaklaştıracak ve tepkimeyi durduracaktır. Sodyum-su tepkimesinin normalde patlayabilmesi için, onları sürekli birbirine karıştıran bir araç olmalıdır. Bunun noksanlığında, başka bir mekanizmanın patlamayı mümkün kılması beklenir.

Bu mekanizmayı tespit etmenin zorluğu, sodyum-su tepkimesinin sıra dışı bir hızda gerçekleşiyor olmasıdır. Bu nedenle, tepkimenin gerçek nedenini görebilmek için ultra yüksek hızlı kameralar kullanılması gerekmektedir; ama bu da kolay değildir: Tepkimenin patlayıcı doğası dolayısıyla, aşırı pahalı olan yüksek hızlı kameralar zarar görebilirler (bu nedenle birçok kurum bu tür deneylere yanaşmaz). Örneğin sodyum-su tepkimesinin birazdan söz edeceğimiz "gerçek nedeni"ni tespit etmeyi başaran Philip E. Mason, Pavel Jungwirth ve Çek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi'nden bir grup araştırmacı, bu zorlukla ilgili şöyle diyor:

Amacımız, sodyum metalini in flagrante, yani kimyasal patlamadan hemen önce yakalayabilmekti. Bunun için tepkimeyi saniyede 10.000 karede çekmemiz gerekiyordu. Bunu yapabilen kameralar oldukça pahalıdır: yaklaşık 50.000 dolar civarında. Neyse ki Imaging Solutions isimli firma, bize haftada 1.000 dolara bu kameralardan birini kiralamayı kabul etti. Bu anlaşmada önemli olan detay, firmaya o kameralarla ne yapacağımızı söylemememiş olmamızdı.

Öncelikle tepkimeyi etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve elimine edilmesi gerekiyordu. Ekip, sodyum yüzeyinin temizliği ve ortam sıcaklığı gibi faktörlerin sodyum-su tepkimesini yavaşlattığını fark ettiler. Öncelikle bu faktörlerin etkisi ortadan kaldırdılar, sonraysa son derece hassas bir şırıngayla bir damla su damlasını veya bir sodyum/potasyum alaşımını bir başka su damlasına fışkırtan bir düzenek inşa ettiler. Böylece ultra yüksek hızlı kamerayla tepkimeyi çok daha yakından ve kontrollü bir şekilde gözleyebildiler.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Gözlemleri sonucunda, suya değen sodyum/potasyum alaşımının yüzeyinde, patlamadan önceki 1 milisaniyenin onda biri kadar sürede ufacık dikenler oluştuğunu gördüler. Jungwirth, şöyle diyor:

Sodyum suya değdiği anda, ilk 100 mikrosaniye içinde bir kirpiye dönüşüyor ve sonra bum! Patlama yaşanıyor.

Burada kritik nokta şudur: Sanılanın aksine, su tarafında herhangi bir tepkime yaşanmamaktadır. Tepkimenin tamamı, sodyum tarafında yaşanmaktadır. Çünkü açığa çıkan hidrojenin suyla tepkimeye girmesinden çok önce, bu ufacık dikenler sodyumun patlamasına neden olmaktadır. Dikenlerin moleküler analizini yapan ekip, bu mızraklar aracılığıyla sodyumun neredeyse anlık olarak elektronlarını suya kaybettiğini keşfettiler. Aşağıdaki görseldeki sol 2 panelde (özellikle de orta panelde) bu mızrakları görebilirsiniz.

Sodyum/Potasyum alaşımı damlasının suya düşürülmesi ile su damlasının suya düşürülmesini karşılaştıran yüksek hızlı kamera görüntüleri. Sol ve orta sütunlar, soyum/potasyum alaşım damlasının, su yüzeyinin üstünden ve altından görüntülerini gösteriyor. Sağ sütun ise bir su damlasının su yüzeyinin altından görüntüsünü gösteriyor (kıyas olması için). Alaşım damlasında, yüzeyden fışkıran metal mızraklar net bir şekilde görülüyor (özellikle de orta sütunda 0.3-0.4 milisaniye arasında görülüyor). Bu mızraklar, bu andan sonra gelecek olan patlamadan hemen önce oluşuyor. Su damlasındaysa sadece hidrodinamik etkiler gözlenebiliyor. Soldaki ve orta sütundaki son karelerde görülen mavi renk, çözünmüş elektronların emiliminden kaynaklanıyor. Kayıt oranları 9.454-10.000 fps idi, ilüminasyon zamanları ise her kare için 49 mikrosaniye idi.
Sodyum/Potasyum alaşımı damlasının suya düşürülmesi ile su damlasının suya düşürülmesini karşılaştıran yüksek hızlı kamera görüntüleri. Sol ve orta sütunlar, soyum/potasyum alaşım damlasının, su yüzeyinin üstünden ve altından görüntülerini gösteriyor. Sağ sütun ise bir su damlasının su yüzeyinin altından görüntüsünü gösteriyor (kıyas olması için). Alaşım damlasında, yüzeyden fışkıran metal mızraklar net bir şekilde görülüyor (özellikle de orta sütunda 0.3-0.4 milisaniye arasında görülüyor). Bu mızraklar, bu andan sonra gelecek olan patlamadan hemen önce oluşuyor. Su damlasındaysa sadece hidrodinamik etkiler gözlenebiliyor. Soldaki ve orta sütundaki son karelerde görülen mavi renk, çözünmüş elektronların emiliminden kaynaklanıyor. Kayıt oranları 9.454-10.000 fps idi, ilüminasyon zamanları ise her kare için 49 mikrosaniye idi.
Nature

Ekibin gösterdiği üzere, elektronlarını aşırı hızla kaybeden sodyum, pozitif yüklü bir alkali iyonuna dönüşüyordu. Elemental sodyum kendi başına dengeli olsa da, elektronlarını bu derece hızlı bir şekilde yitirerek aşırı pozitif yüklü bir element yumağı haline gelen sodyum, tamamen dengesizleşmekteydi. Katı haldeki elementin içindeki pozitif yüklü atomlar birbirlerini büyük bir güçle ittiği için, nihayet bir noktada element öbeği şiddetle patlıyordu. Bu patlamaya, Coulomb Patlaması denmektedir.

Coulomb patlaması, aksi takdirde oldukça sağlam olan moleküllerin aşırı güçlü elektromanyetik alanlar yaratması sonucu şiddetle patlamasına verilen isimdir. Bu tür patlamalarda, bir maddeyi bir arada tutan atomların yüklenmesi sonucu madde katı halde kalmaya devam edemez ve şiddetle etrafa saçılır (patlar). Sodyumun su ile olan tepkimesinde olan da budur.

Hücrelerimizdeki ve Sudaki Sodyum Neden Patlamıyor?

Sodyum elementini bu kadar reaktif yapan şey, element hâlindeki sodyumun son elektron kabuğunda 1 adet elektron bulunmasıdır. Sadece bu da değil: O kabuk, son derece kararsız bir enerji seviyesindedir ve dolayısıyla o elektronu kaybetmek çok kolaydır. İşte yukarıda detaylarını gördüğümüz üzere, sodyumu patlayıcı yapan bu tek elektrondur.

Ama sodyum, o elektronu bir kez verip de iyonize olduğunda, son derece kararlı bir hâle geçer ve artık patlayıcı özelliğini yitirir. İnsan vücudundaki ve suya attığınız tuzdan gelen sodyum, hiçbir zaman elemental formda değildir; her zaman Na+ şeklinde, 1 elektronunu yitirmiş pozitif yüklü bir iyon hâlindedir. Dolayısıyla sodyumun hücrelerimizde patlamasını zaten beklemeyiz; böyle bir patlamanın olmaması normaldir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç

Göreceğiniz üzere kimya derslerinin vazgeçilmezlerinden olan böylesi temel bir tepkimeyi bile daha yeni yeni tam olarak anlayabilmekteyiz. Bu, daha önceki anlayışımızın tamamen hatalı olduğu anlamına gelmiyor; fakat bilimde her yeni cevabın yeni sorular yarattığından kastımız da işte bu: Sodyum ve su tepkimesinde açığa çıkan ısı ve ürünlerin patlamaya neden olabilecek enerjiye sahip olduğunu net olarak biliyoruz; fakat bunların ortaya çıkış biçimi, bu şekilde bir patlamaya neden olamamalıydı. Çıkan gazlar, sıvı ile metalin etkileşimini kesmeli ve patlamayı önlemeliydi. Neden önleyemiyor?

İşte bu tepkimelere yüksek teknolojiyle, daha yakından baktığımızda, bu sorularımızın da cevaplarını bulabiliyoruz. Eğer nihai cevaba ulaştığımızı varsayıp, daha fazla soru sormasaydık, bu mızrakları belki de uzun yıllar keşfedemeyecektik ve eksik bir açıklamayla tatmin olmuş olacaktık. Bu, Evren'e dönük anlayışımızın eksik kalmasına neden olacaktı. İşte tam da bu nedenle en bariz ve kabul gören konularda bile dürüstçe ve doğru soruları sormaya çabalamalıyız. O soruların cevaplarının bizi nereye götüreceğini hayal bile edemezsiniz!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 19
  • Tebrikler! 12
  • Bilim Budur! 10
  • Merak Uyandırıcı! 8
  • İnanılmaz 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Umut Verici! 3
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/11/2024 14:39:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10749

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Göz
Fil
Mitler
Hominid
Sinirbilim
İklim Değişikliği
Karar Verme
Veri Bilimi
Charles Darwin
Hayvan Davranışları
Kanıt
Maske Takmak
Entomoloji
Kimya
Kırmızı
Kurt
Kelebek
Astronomi
Etimoloji
Yılan
Protein
Geometri
Arkeoloji
Pandemik
Atom
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Sodyum Patlaması: Suya Atılan Sodyumun Patlamasının Gerçek Nedeni!. (20 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 5 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10749
Bakırcı, Ç. M. (2021, July 20). Sodyum Patlaması: Suya Atılan Sodyumun Patlamasının Gerçek Nedeni!. Evrim Ağacı. Retrieved November 05, 2024. from https://evrimagaci.org/s/10749
Ç. M. Bakırcı. “Sodyum Patlaması: Suya Atılan Sodyumun Patlamasının Gerçek Nedeni!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 20 Jul. 2021, https://evrimagaci.org/s/10749.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Sodyum Patlaması: Suya Atılan Sodyumun Patlamasının Gerçek Nedeni!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, July 20, 2021. https://evrimagaci.org/s/10749.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close