Şizofreninin Genetik Kökenini Aydınlatmaya Doğru Adım Adım...
UCLA’daki bilim insanları, yeni geliştirilen DNA analizi tekniği sayesinde, bilim insanları, hastalıkla ilgili olabilecek, ama daha önceki genetik çalışmalarda bulunmayan düzinelerce gen ve iki önemli biyolojik yolak (pathway) buldular. Bu çalışma, şizofreninin orijini hakkında yeni bilgiler sunuyor. Bu araştırmanın ileride daha ayrıntılı çalışmalar ve hatta daha iyi tedavilere yol açacağı düşünülüyor.
Şizofreni kronik, engellilik hali yaratan zihinsel bir hastalıktır. Semptomları arasında halüsinasyon, sanrı ve bilişsel sorunlar yer alıyor. Hastalık dünya genelinde yüzde birlik bir popülasyonda, yani 50 milyondan daha fazla kişide görülüyor. Şizofreninin sebepleri tam anlaşılamadığı için, şu anki ilaçlar hastalığı tedavi etmek yerine semptomların giderilmesinde kullanılıyor.
Nature dergisinin internet sitesinde yayınlanan çalışma, hastalık mekanizmalarını açığa çıkarmada genel ve güçlü yeni bir strateji sunma ihtimaline sahip olduğundan büyük ihtimalle şizofreni araştırmalarının ötesinde bir etki yaratacak.
UCLA David Geffen Tıp Fakültesinde nöroloji ve psikiyatri profesörü ve İnsan Genetiği bölümünde Gordon & Virginia MacDonald ayrıcalıklı profesörü olan baş araştırmacı Dr. Daniel Geschwind, bu çalışmanın karmaşık bir hastalıkla ilgili genetik varyasyonun belirli gen ve yolakları ne kadar çok etkilediğini anlayabilmemiz için önemli bir harita oluşturduğunu belirtiyor.
Şizofreninin çoğunlukla aileden gelen genetik bir hastalık olduğu uzun zamandır biliniyor. 2014’te yayınlanan ve şizofreni hastalarıyla yapılan geniş bir genetik haritalama çalışması, hastalığın insan genomundaki 100 farklı yerdeki küçük DNA varyasyonlarına bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştı. Fakat bu lokasyonların çoğu, gerçek genlerin dışında bulunduğundan şizofrenideki rolleri anlaşılamamıştı. Diğer bazı önemli hastalıkların da genom-bazlı araştırma analizleri aynı şekilde kafa karıştırıcı sonuçlar ortaya koydu.
Bazı vakalarda, çalışmalarda belirlenen bu gen-dışı lokasyonların “düzenleyici bölgeler” diye bilinen bölgeler olduğu ortaya çıktı. Düzenleyici bölgeler genomda yakınlarındaki genlerin aktivitelerini artırır veya bastırırlar. Fakat hastalıkla bağlantılı bu lokasyonların çoğu genomda yakınlarındaki hiçbir geni açıkça hedef olarak almıyor.
Diğer bir olasılık da, bu gizemli hastalık bağlantılı lokasyonların yine düzenleyici bölgeler oldukları, fakat etkiledikleri yerlerin genomda görece uzak yerlerde bulundukları yönünde. Bunu ancak fiziksel olarak “uzak” genlere, DNA’nın kromozom şeklinde paketlenmesi sırasında yakınlaşırlarsa yapabilirler; tıpkı bir ipin sarmal hale getirildiğinde iki ucunun yakınlaşması gibi.
Bu olasılığı incelemek için Geschwind ve ekibi, görece yeni ve yüksek çözünürlüklü bir teknoloji olan “chromosome conformation capture” tekniğini (kromozomun 3 boyutlu yapısını görmede kullanılan bir teknik) kullandılar. Bu teknik, DNA’daki halkaları kimyasal olarak işaretleyip haritalandırmaya yarıyor.
Vücuttaki her hücre tipinin kendine has farklı bir 3 boyutlu kromozom yapısı olmasından dolayı, araştırmacılar tekniği korteksten (beyinin üst kısmındaki ileri bilişsel görevlerden sorumlu kısım) alınan gelişmemiş beyin hücreleri üzerinde kullandılar. Şizofreninin anormal korteks gelişiminden kaynaklandığına inanılmaktadır.
Haritalama tekniği, 2014 tarihli araştırmada belirlenen 100’den fazla şizofreni bağlantılı yerin, beyin gelişimi sırasında, bilinen genler ile etkileşime girdiğini açığa çıkardı. Daha önceki araştırmalarda bu genlerin çoğunun şizofreni ile bağlantılı olduğu gösterilmişti. Diğerlerinin ise, şizofrenik bireylerde beyindeki aktivitelerinin farklı olmasından dolayı şizofreni ile bağlantılı olduğundan şüpheleniliyordu.
Şizofreni ile yeni bağdaştırılmış genlerden bazıları, asetilkolin tarafından aktive edilen beyin hücresi reseptörlerini kodlayan genleri de içermektedir. Bu reseptörlerin fonksiyonlarındaki varyasyonları şizofreni hastalığına neden olabilir. Geschwind şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Beyindeki asetilkolin sinyallerinin değişmesinin şizofreni semptomlarını arttırdığına dair çok sayıda klinik ve farmakolojik veri bulunmakta ancak şu ana kadar bu hastalığa sebebiyet verebileceğine dair bir genetik delil yoktu.
Analiz, aynı zamanda, hayatın ilk evrelerinde insan beyin zarının oluşmasını sağlayan beyin hücresi üretiminin ortaya çıkışında rol alan birkaç gene de dikkat çekti.
Bunların hepsi dikkate alındığında, araştırmacılar daha önce şizofreni hastalığı ile ilişkilendirilmemiş birkaç yüz tane, anormal olarak düzenlenmiş (regüle edilmiş) gen tanımladılar. Devam eden çalışmalar sırasında bu genlerden iki düzinesini analiz ederek, şizofreni hastalığındaki anormal düzenlenme (regülasyon) ile ilgili ek deliller de buldular.
Devam eden çalışmalar sonucunda bu genlerin şizofrenideki rolleri aydınlandıkça, bilim insanları bu hastalığın nasıl geliştiğini ve sürdüğünü tamamen kavrayacak ve ancak o zaman daha etkili tedaviler geliştirebileceklerdirler. Geschwind bu konuda şunları söyledi:
Kısa vadede, bu çalışmadan çıkan sonuçlar ile şizofreniyi daha iyi anlamaya çalışıyoruz, fakat aynı zamanda bu çalışmada kullanılan stratejiyi otizm ve benzeri sinir gelişimi hastalıklarındaki anahtar genleri belirlemede de kullanmayı planlıyoruz.
Prensipte, 3 boyutlu kromozom haritalama teknolojisi, genetik risk taşıyan tüm hastalıklarla ilişkili genetik verilerin anlamlandırılmasında kullanılabilir. Bu yaklaşım aynı zamanda sıradan biyolojik işlemlerdeki genler ile onlara ait düzenleyici bölgeler arasındaki ilişkilerin keşfinde de kullanılabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 3
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/01/2025 19:35:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4717
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Daily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.