Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Sinirbilimin, Kadın ve Erkekleri Ayrıştırmakta Kullanılan "Venüs ve Mars" Klişesini Başından Savma Vakti Geldi!

Sinirbilimin, Kadın ve Erkekleri Ayrıştırmakta Kullanılan "Venüs ve Mars" Klişesini Başından Savma Vakti Geldi!
8 dakika
5,558
Tüm Reklamları Kapat

The Guardian tarafından "Yılın bilim yazarı" seçilen Robin McKie şöyle diyor: 

Erkek ve kadın beyinleri arasındaki temel farklılıkları bangır bangır bağıran raporlar en basit hâliyle biyolojik determinizmdir.

Bilim yazarı bozuntularının temcit pilavı gibi önümüze sürdükleri favori konularını alt etmek çok zordur: erkek ve kadın beyinlerinin fiziksel bağlantıları. 30 yılı aşkın bir süredir, daha duygusal, empati kurabilen, aynı anda birden çok işi yapabilen ve fıkra anlatamayan kadınlara göre, erkeklerin doğuştan daha akılcı ve harita okumada daha iyi olduklarına beni inandırmaya çalışan, beyin yapısının cinsiyet farklılıkları hakkında seri hâlinde hikâyelerle karşılaştım manşet altlarında. Görünen o ki hayatımdaki kadınlar Venüs’ten, bense Mars’tanım.

Tüm Reklamları Kapat

Geçen hafta yine türünün belirgin şekilde çarpıcı bir örneğinin yayınlanmasına tanık oldum, anlaşılan bu kaynak kurumayacak. ABD’de yayınlanan Proceedings of the National Academy of Sciences dergisine yazan Philadelphia’daki Pennsylvania Üniversitesi’nden araştırmacılar, erkeklerin beyinlerindeki sinir hücrelerinin, kadınların beyinlerindekine göre, birbirine daha farklı bağlandığını göstermek için difüzyon tensör görüntülemesi tekniğini kullandıklarını açıkladılar.

Hatta Profesör Ragini Verma önderliğindeki ekip, bu noktayı faydalı bir diyagramla açıkladı. Bir erkeğin beyni, önden arkaya giden ana bağlantılarıyla –tabii ki mavi renkte- gösteriliyordu. Kafatası yarımkürelerinin içindeki bağlantılar güçlüydü, fakat iki yarımküre arasındaki bağlantılar zayıftı. Aksine kadın beyni iki yarımküre arasında bir taraftan öteki tarafa giden güçlü bağlar şeklinde kalın bağlantılara sahipti. Verma şunları söyledi:

Tüm Reklamları Kapat

Bu haritalar insan beyninin mimarisinde kesin bir farklılık olduğunu gösteriyor, bu farklılık neden erkeklerin bazı işlerde, kadınlarınsa diğerlerinde çok iyi olduğuna dair sinirlerle ilgili olası bir temel sağlıyor.

Basının tepkisi tahmin edildiği gibi oldu. Bir kez daha bilim adamları, doğuştan biz erkeklerin beyinlerinin daha iyi mekânsal becerilere sahip olmak, diğerlerine karşı empatiden yoksun kalmak ve en ufak bir duygusallık söz konusu olduğunda hemen oradan kaçmak üzere fiziksel olarak bağlantılı olduğunu “kanıtladılar”. Aynı şekilde ekip, kadınların tirbuşon kullanamadığı veya araba park edemediği fakat isimleri ve yüzleri erkeklerden daha iyi hatırlayabildiği “gerçeği”ne bir açıklama getirmiş oldu. Hepsi sinir hücrelerimizde doğuştan yazılıydı.

Dediğim gibi bu tür şeyleri daha önce de okudum. O zaman inanmamıştım, şimdi de inanmıyorum. Bu, en aptalca ve en basit kötü hâliyle biyolojik determinizmdir. Evet, erkek ve kadınlar büyük olasılıkla farklı sinir bağlantılarına sahiptirler fakat bu çeşitliliğin kültürel etkenler dışında başka bir etken nedeniyle oluştuğuna dair ikna edici kanıt çok azdır. Erkeklerin mekânsal becerileri gelişmiştir fakat bu, doğuştan gelen bir üstünlük nedeniyle değil, atma-tutma yeteneği ve deneyimi gerektiren sporda güçlü olması beklenip teşvik edildiğindendir. Benzer şekilde kızların daha duygusal ve konuşkan olmaları beklenir, bu nedenle öğretmenleri ve anne babaları tarafından sözel becerileri üzerinde önemle durulur. Yıllar geçtikçe bu farklı yaşam biçimleri beyindeki sinir bağlantılarında çeşitlilik yaratır -ki söz konusu sinir bağlantıları birçok biyolojik gerekircinin düşündüğünden çok daha biçimlenebilir bağlantılardır. Bu olasılığa Verma ve ekibi tarafından hiç değinilmemiştir.

Çalışmalarıyla küçük çocukların sözel gelişimlerindeki çeşitliliğin sadece %3’ünün cinsiyetlerine bağlı olduğunu bulan, Londra Psikiyatri Enstitüsü davranış genetiği profesörlerinden Robert Plomin, benzer şekilde, cinsiyet farklılıklarının, araştırmacılar tarafından incelendiğinde genellikle önemsenmeyecek kadar az olduğuna dikkat çekti:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Erkek ve kız çocuklarının sözel beceri puan dağılımı grafiğini yaparsanız o kadar birbiri üzerine oturan iki grafik elde edersiniz ki aralarındaki farkı göstermek için çok çok ince bir kalem kullanmanız gerekir. Yine de insanlar erkek ve kız çocukları arasındaki bu önemli benzerliği umursamayıp bunun yerine aralarındaki minicik farkı delicesine abartıyorlar. Bu da beni çok kızdırıyor.

Plomin’in bu değerlendirmeyi üç yıl önce, ben en son cinsiyet ve beyindeki sinir bağlantıları konusunda yazdığımda yaptığını belirtmeliyim. O zamanki, son saldırım değildi. Aslında bu ilgi çekici ve önemli konuya yıllar içinde birçok fırsatta, nörolojik çalışmalar genellikle de o çalışmayı yapan bilim adamı tarafından medyada abartılı bir şekilde tanıtıldığında geri döndüm. Diğer araştırmacıların konuyu doğru bakış açısına yerleştirmeleri için büyük çaba harcamaları gerekmişti.

Y: The Descent of Men adlı kitabın yazarı ve Londra Üniversitesi Akademisi’nde genetikçi olan Profesör Steve Jones, 2005’te baş gösteren beyin-cinsiyet farkı hikâyeleri sırasında, önemli bir sorunun da bu alanda tutarlı çalışmaların eksikliği olduğunu vurguladı:

Kitabım için araştırma yaparken [cinsiyet ve beyin yapısı] bilim dalında hiç fikir birliği olmadığını fark ettim. Erkek ve kadın beyinleri ile ilgili birbiriyle tümüyle zıt şeyler söyleyen çalışmalar vardı. Bu da, istediğiniz bir çalışmayı seçip onun üzerine bir tez oluşturabileceğiniz anlamına geliyor. Bütün alan aynı şekilde. Bu, çok öznel bir durum. Cinsiyetlerin beyinleri arasında fark olmadığı anlamına gelmeyen bu durumu çok da abartmamaya dikkat etmeliyiz.

Ancak ne yazık ki sonrasında bu dikkat gösterilmedi. Gerçekte bu durum, içeriği ağırlıklı olarak tuhaf iddialar, çılgın abartılar ve cinsel ayrımcılıklarla belirginleşen bir başlık hâline geldi. Bu çok moral bozucu. Soru: Bu, neden oldu? Neden erkek ve kadınlarda gözlemlediğimiz zihinsel yetilerdeki farklılıkları bu kadar değişik görüşlerle açıklıyoruz? Ve neden bu kadar insan bu farklılıkları böyle çok abartıyor?

İlk sorunun cevabı kolay. Bu alan, olağandışı karmaşıklığı nedeniyle kafasının karışmasının acısını çekiyor. İnsan beyni uçsuz bucaksız, dolambaçlı bir mabettir ve bilim adamları onu araştırmak için gerekli aletleri daha yeni yeni geliştiriyorlar. Verma’nın ekibi tarafından difüzyon tensör görüntülemesinin kullanılması önemli bir dönüm noktasıdır, bunu da belirtmeden geçmeyelim. Buradaki sorun, bir kez daha, çalışmada yer almış kişilerin çalışmalarını yorumlamada ihtiyatsız davranmalarıdır. Oxford Üniversitesi’nden Profesör Dorothy Bishop şöyle diyor:

Bu çalışma çok önemli veriler içeriyor fakat tanıtımı fena hâlde çok yapıldı ve bu konuda suçun birazını da yazarlar üstlenmeli. Sanki tipik bir erkek beyni ve tipik bir kadın beyni varmış gibi konuşuyorlar –hatta bir diyagram da koymuşlar- fakat beyin yapısı bakımından cinsiyetler içinde pek çok çeşitlilik olduğu gerçeğini göz ardı ediyorlar. Öyle kolayca, bir erkek beyni vardır veya bir kadın beyni vardır, diyemezsiniz.

Londra Psikiyatri Enstitüsü’nden Marco Catani daha da eleştirel bakıyor:

Tüm Reklamları Kapat

Çalışmanın erkek ve kadınlar arasındaki olası bilişsel farklılıklarla ilgili ana sonuçları, çalışma bulgularıyla desteklenmemiş. Anatomik farklılıklarla bilişsel işlevler arasında bir bağlantı kurulmalıydı, yazarlar bunu yapmamış. Anatomideki bu farklılıkların bilişsel tutuma nasıl yansıdığına dair hiçbir fikirleri yok. Yani çalışmanın ana sonucu tamamen spekülatif.

MRC Klinik Bilim Merkezi’nden Michael Bloomfield, her şeyden önce cinsiyetler arasındaki beyin mimarisi farklılıklarının nasıl oluştuğu konusunda çalışmanın belirsiz olduğunu ortaya koydu:

Testosteron gibi erkeklik hormonu ve östrojen gibi kadınlık hormonunun beyin üzerinde farklı etkileri olması, çok bariz bir olasılıktır. Daha az göze çarpan bir olasılık da, çocuğu cinsiyetine göre yetiştirmenin beyinlerimizdeki sinir bağlantılarını etkilemesidir.

Aslında Verma’nın sonuçları, cinsiyetler arası sinir hücresi bağlantı farklılıklarının deneklerin yaşıyla arttığını gösterdi. Bu bulgu, beyin sinir bağlantılarındaki değişiklikleri kültürel etkenlerin yönlendirdiği fikriyle tamamen uyumludur. Ne kadar uzun yaşarsak kültürümüz düşünsel önyargılarımızı o kadar aşırı uçlara götürür ve yoğunlaştırır. Başka bir deyişle, cinsiyetler arasında gözlemlediğimiz düşünsel farklılıklar, doğuştan gelen farklı genetik hakların değil, bir erkek veya kız çocuğunun olmasını beklediğimiz kalıpların bir sonucudur.

Bu kadar çok insanın bu gerçeği umutsuzca yok sayması veya örtbas etmeye çalışmasının nedeni, apayrı bir meseledir. Nihayetinde kaderlerimizin doğuştan belirlendiğine inanıp inanmadığınıza bağlı veya değişik durumlar karşısında davranış veya düşünme şeklinde bir biçimlenebilirlik sergileyebilmenin insan doğasının önemli bir parçası olduğunu düşünmenize bağlı. Ben kesinlikle sonuncuya inanıyorum.

Yeni Çalışmanın Gösterdikleri

Verma ve meslektaşları çalışmalarında 8-22 yaşları arasında 521’i kadın, 428’i erkek olmak üzere 949 bireyin beyin bağlantılarındaki cinsiyet farklılıklarını araştırdılar. Kullandıkları teknik beynin farklı bölgelerini bağlayan lif yollarını izleyip belirginleştirerek bütün beynin yapısal bir connectome haritasını (beynin ve sinir bağlantılarının üç boyutlu haritasını) veya ağını çıkarmak için temel oluşturan ve su bazlı bir görüntüleme teknolojisi olan difüzyon tensör görüntülemesi diye biliniyor. Verma ve ekibi, bu çalışmaların ortaya tipik bir şablon çıkardığını iddia ediyorlar: Erkekler kafatası yarımkürelerinin içindeki sinir hücreleri arasında, kadınlar ise iki yarımküre arasında daha güçlü bağlara sahiplerdi; bilim adamlarının iddialarına göre bu farklılık erkek ve kadınların davranışlarındaki farklılığı açıklamada çok önemliydi.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak kullanılan teknik çok eleştiri aldı. Londra Psikiyatri Enstitüsü’nden Marco Catani şunları söyledi:

Difüzyon tensör görüntülemesi, yapısal bağlantıların sadece dolaylı ölçümünü sağlar, dolayısıyla aksonal bağlantıların gerçek anatomisini gösteren herkesçe onaylanmış mikroskobik tekniklerden farklıdır. Difüzyon tensör MR görüntülemesinden elde edilen beyin görüntüleri, gerçek bağlantılara denk görülmemelidir ve sonuçları her zaman aşırı bir dikkatle yorumlanmalıdır.

Bu nokta, beyin bağlantılarının doğuştan fiziksel olarak bağlanmış olması gerektiği fikrine karşı çıkan Oxford Üniversitesi profesörlerinden Heidi Johansen-Berg tarafından da desteklendi:

Bağlantılar zaman içerisinde tecrübe ve öğrenmeye cevaben değişebilir. Yanılmıyorsam yazarlar beyin bağlantılarındaki bu farklılıkları davranış farklılıklarıyla doğrudan ilişkilendirmediler. Anatomik farklılıklarla cinsiyetler arası davranış çeşitliliğini açıklamaya çalışmak, çok kocaman bir sıçrama. Belirginleştirilen beyin bölgeleri çok farklı işlevleri içeriyor.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 5
  • Muhteşem! 3
  • Bilim Budur! 2
  • İnanılmaz 2
  • Umut Verici! 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/04/2024 02:28:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1850

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Entropi
Karbondioksit
Sars
Yas
Doğa
Karbon
Diş Hekimliği
Tarım
Dalga
Epistemik
Mitler
Hormon
Hominidae
İyi
Eğitim
Astrofizik
Işık
Evrimsel Biyoloji
Dişler
Uydu
Küresel Isınma
Su
Gebelik
Teyit
Müfredat
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
R. McKie, et al. Sinirbilimin, Kadın ve Erkekleri Ayrıştırmakta Kullanılan "Venüs ve Mars" Klişesini Başından Savma Vakti Geldi!. (7 Ocak 2014). Alındığı Tarih: 19 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/1850
McKie, R., Ölez, Ş., Bakırcı, Ç. M. (2014, January 07). Sinirbilimin, Kadın ve Erkekleri Ayrıştırmakta Kullanılan "Venüs ve Mars" Klişesini Başından Savma Vakti Geldi!. Evrim Ağacı. Retrieved April 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/1850
R. McKie, et al. “Sinirbilimin, Kadın ve Erkekleri Ayrıştırmakta Kullanılan "Venüs ve Mars" Klişesini Başından Savma Vakti Geldi!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Şule Ölez, Evrim Ağacı, 07 Jan. 2014, https://evrimagaci.org/s/1850.
McKie, Robin. Ölez, Şule. Bakırcı, Çağrı Mert. “Sinirbilimin, Kadın ve Erkekleri Ayrıştırmakta Kullanılan "Venüs ve Mars" Klişesini Başından Savma Vakti Geldi!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Şule Ölez. Evrim Ağacı, January 07, 2014. https://evrimagaci.org/s/1850.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close