Sihirli Mantarlar, Hiperbağlantılı Beyinler Yaratıyor!
Bu haber 9 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Sihirli mantarlar, hiperbağlantılı beyinler yaratarak kullananlara ilginç deneyimler yaşatabiliyor. King’s College London’da bir fizikçi olan, araştırmanın ortak yazarı Paul Expert, bir çeşit psikedelik (hayal gördüren) ilacın etken maddesi olan psilosibinin “normalde karşılıklı iletişim halinde olmayan ("konuşmayan") beyin bölgelerini” bağlayarak beyindeki normal iletişim ağlarını tamamen bozduğunu belirtti.
Expert, Journal of the Royal Society Interface’te yayınlanan bu araştırmanın, psikedelik ilaçların (gelecekte psikiyatristlerce depresyon gibi rahatsızlıkların tedavisinde kontollü bir şekilde kullanılabilecekleri umuduyla) nasıl çalıştığını anlamaya yönelik daha büyük bir çalışmanın parçası olduğunu söyledi.
Sihirli Mantarlar
Sihirli mantarların etken maddesi olan psilosibin, en çok, neden olduğu kuvvetli halüsinasyonlarla bilinir. Renklerin aşırı doygun görünmesine ve objeler arasındaki sınırların kaybolmasına sebep olabilir.
Fakat ilacın daha uzun süreli etkileri var gibi duruyor. Birçok insan, ilacı kullanırken yoğun ruhsal deneyimler yaşadıklarını belirtmişler. Hatta bazı araştırmalar bir metafizik yolculuğun uzun vadede insanların kişiliklerini değiştirebileceğini, böylece onları yeni deneyimlere daha açık ve sanatın, merak duygusunun ve hislerin değerini daha iyi bilen insanlar yaptığını söylemektedir.
Expert'e göre psilosibini deneyen insanlar, bunun “hayatlarının en derin deneyimlerinden biri olduğunu söylüyorlar; hatta çocuklarının doğumunda yaşadıkları duygular ile kıyasladıklarını bile iddia ediyorlar!”
Bağlantılar Kurmak
Bilim insanları uzun zamandır psilosibinin beyinde, ruh hali, iştah ve uyku ile bağlantılı bir beyin kimyasalı olan, serotonin reseptörlerine bağlandığını biliyorlardı. Bununla birlikte ilacın beynin tümündeki bağlantılar örgüsünü nasıl değiştirdiği bilinmemektedir.
Önceki bir çalışmada, Expert’in çalışma arkadaşları psilosibinin beyni bir gündüz düşüne (gündüz görülen hayaller, rüyalar) teşvik ettiğini ve ilacın beyin aktivitesini düşürdüğünü bulmuşlardı. Bu yeni çalışmada ise ekip, fMRI (Türkçe adıyla "işlevsel manyetik rezonans görüntüleme") yöntemini kullanarak 15 sağlıklı gönüllünün beyin aktivitelerini - plasebo aldıktan sonra ve halüsinojen psilosibini aldıktan sonra olmak üzere- taradı. Ekip sadece önceden sihirli mantar kullanıp bununla ilgili olumlu deneyimler yaşayanları seçti. Bunun amacı klostrofobik MRI makinalarının içinde panik olunmasını önlemekti. Ekip daha sonra bireylerin ilacı almadan önce ve sonraki beyin aktivitelerini karşılaştırıp, farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantıları gösteren bir harita oluşturdu.
Expert, psilosibinin deneklerin beyin organizasyonunu çarpıcı biçimde değiştirdiğini belirtti. İlacın etkisiyle normalde bağlantısı olmayan beyin bölgelerinin oldukça senkronize bir beyin aktivitesi gösterdiği tespit edildi. Bu durum ilacın, beynin normalde kurmayacağı uzun mesafeli bağlantıları tetiklediğini gösterdi. İlacın etkisi geçtikten sonra ise beyin aktivitesi normal hale döndü.
İlacın Etkisi
Araştırmacıların makalede değindiğine göre, psilosibin sinesteziye (duyum ikiliği) yani bir duyu uyaranının, mesela bir sayı, beyinde her zaman başka biri ile, mesela renk veya ses, eşleşmesi haline benzer bir beyin hali oluşturabilmektedir. Expert’e göre sinestezi yaşayan insanlar, örneğin, bir müzik duyduklarında bazı renkleri beraberinde görebilir veya 3 sayısını her zaman sarı görebilirler. Expert bulguların, bu ilacın depresyon tedavisine sağlayacağı faydalar için çalışan bilim insanlarına yardım edeceği görüşünde. Ayrıca şöyle belirtiyor:
Önceki çalışmalar insanların sadece bir kez psilosibin kullandıktan sonra bile daha mutlu olduklarını gösteriyordu. Fakat bilim insanları psilosibini depresyon tedavisinde kullanmadan önce ilacın beyni nasıl etkilediğinin daha net bir resmini görmeliydiler.
Araştırma aynı zamanda, benlik bilincinin nasıl oluştuğu gibi zihin ile alakalı daha büyük soruların cevaplanmasına yardım edebilir. King’s College London’dan araştırmada yer almayan bir psikofarmakolog olan Mitul Mehta ise şunu söylüyor:
Etrafımızdaki dünya ile uyumlu deneyimler yaşamayı nasıl başardığımıza ve bunu neyin bozduğunu anlamamıza yönelik soruları bu ve benzer araştırmalar ile ele amaya başlayabileceğiz.
Teşekkür: Bu yazıyı çeviren Nihan Dilşad Dağtaş'a teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 22
- 20
- 16
- 13
- 11
- 6
- 3
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Live Science | Arşiv Bağlantısı
- G. Petri, et al. (2014). Homological Scaffolds Of Brain Functional Networks. Journal of the Royal Society Interface. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:13:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3533
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Live Science. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.