Sezaryen Doğumların İnsan Evrimine Etkisi
Yeni bir çalışma, sezaryen doğumların daha büyük bebeklere dolayısıyla daha fazla sezaryen doğuma sebep olduğunu gösteriyor.
Doğurmak hiç kolay değil. Diğer memelilerden farklı olarak insanlar görece büyük beyinli iri bebeklere sahipler. Buna rağmen iki ayak üzerinde yürüyoruz - ki bu durum antropologlar için bir bulmaca niteliğinde, çünkü bipedalliğe (iki ayak üzerinde yürümek) geçişten sonra pelvis (kalça kemikleri) boyutları oldukça küçüldü.
Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) isimli akademik dergide yayınlanan makalede, bebeklerin iri boyutları ve annelerinin görece daha ince pelvisleri arasındaki uyuşmazlığı ve bu uyuşmazlığı artıran bir faktörü öne çıkaran bir modelleme yaptılar.
Çalışmanın yazarlarından biri ve Cincinnati Children's Hospital Medical Center'da evrimsel biyolog olan Mihaela Pavlicev, bu uyuşmazlığa yönelik geleneksel cevabın onu hiç ikna etmediğinden bahsediyor. Diğer yandan, daha ince pelvis daha etkin bir yürüyüş sağlar - ve biz yürüyen canlılarız -, fakat diğer yandan büyük beyinli bebekler geçebilmek için daha geniş bir pelvise ihtiyaç duyuyorlar. Bu iki karşıt ihtiyaç, doğumu oldukça zor hale getiriyor.
Pavlicev, "İnsanlar, büyük beyinlere sahip olmadan daha önce iki ayak üzerinde yürüyebilir hale geldiler." Bipedalizm yaklaşık 4 ila 5 milyon yıl önce ortaya çıktı, beyin boyutu ise yaklaşık 2 milyon yıl önce artmaya başladı. "Bu tür gerçeklerden sonra, bazı şeyleri açıklamak her zaman daha kolaydır. Fakat evrim sürecinde ne olduğunu tam olarak bilmek oldukça zor, çoğu özellik birden çok kısıtlama altında gelişiyor." diyor.
Yeni çalışmada, Pavlicev ve uluslararası araştırmacılardan oluşan ekip, matematiksel modellemelerle bebek boyutlarının anne pelvisi boyutlarıyla ilişkisi ve bunun hayatta kalma başarısı oranını artırıp artırmadığını gösterdiler - diğer bir deyişle, büyük bebeklerin daha yüksek oranla hayatta kaldıklarını gösterdiler. Anne tarafında ise, ince pelvis boyutları avantajlı görünmekte, bu da bebeklerin kafataslarına göre görece dar bir doğum kanalına sebep oluyor.
Lakin her iki bireyin de daha adapte hale gelmesi, bebeklerin doğum kanallarına sığmaması durumuna doğru sürüklüyor. Bundan sonra, doğal koşullar altında bebeğin hayatta kalma şansı azalmaya başlayacaktır. Eğer bu ilişki bir grafikte gösterilse, bir noktadan sonra bir uçurum gibi aşağı doğru inan bir eğri görünecektir. Viyana Üniversitesi'nden Philipp Mitteröcker, bu durumun "uçurum-kenarlı" (cliff-edge) adaptasyon fonksiyonunu gösterdiğini söylüyor.
İronik olarak, sezaryen operasyonları doğumu herkes için daha da zorlaştırmaktadır - daha fazla sezaryene ve normal doğum yapanlar için daha fazla zorluğa yol açıyor. Modele göre, araştırıcılar uygulanan sezaryenin (60 yıl önce keşfedildi) anne ve bebek üzerinde evrimsel seçilime nasıl etki yaptığı konusunu ölçebildiler.
Modele göre, sezaryen öncesi dönemde %3 olan, bebek boyutu ve anne pelvis boyutları oranları arasındaki uyuşmazlık oranı, %3,3 ila %3,6 arasına yükseldiği görülüyor - %10-20 bir artış. Araştırıcılar bu uyuşmazlık oranının daha da artacağını öngörüyor. Mitteröcker, "Doğum zorluklarının ne kadar arttığını belirlemek oldukça zor, çünkü sezaryenin oranının artmasında, sosyal ve diğer nedenler daha fazla etkili" diyor.
Delaware Üniversitesinde biyolojik antropolog olan ve çalışmada da yer alan Karen Rosenberg, sezaryen doğumların bebek boyutları üzerindeki kısıtlamayı kaldırdığını düşünmenin çok şaşırtıcı olmadığını söylüyor.
Peki gelecekte çok daha büyük bebeklere mi sahip olacağız? Pevlicev'e göre hayır, nedeni ise anenin metabolizması da bebeğin boyutları konusunda etkili olması, bir bebeğin büyümesi oldukça ağır bir iş. Ayrıca "Biz insanlar oldukça talepkar bebekleriz." diye ekliyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 3
- 3
- 3
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Sapiens.org | Arşiv Bağlantısı
- Philipp Mitteroecker, et al. (2016). Cliff-Edge Model Of Obstetric Selection In Humans. PNAS. | Arşiv Bağlantısı
- Kathaine Gammon. A New Influence On Human Evolution: C-Sections. (5 Aralık 2016). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Sapiens.org | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 16:44:06 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7165
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Sapiens.org. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.