Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sevinç Gözyaşları: Mutluyken Neden Ağlıyoruz?

5 dakika
11,843
Sevinç Gözyaşları: Mutluyken Neden Ağlıyoruz?
Podcast
İbrahim Uzun
Seslendiren 7 Ocak 2022 9:16
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
46
Tüm Reklamları Kapat

Üzgünken ağlamak çok normal ve oldukça yaygın. Muhtemelen siz de üzgün veya kızgın olduğunuz ya da hüsrana uğradığınız bir noktada ağladınız ya da birinin öfkeden ağlayışına tanık oldunuz. Fakat yine tecrübe etmiş olabileceğiniz, çok daha ilginç bir diğer ağlama çeşidi var: Sevinçten ağlamak!

Muhtemelen bunu birçok televizyon dizisi ve filminde çoktan gördünüz; ama eğer herhangi bir zorluğu ya da engeli neşeli ya da başarılı bir şekilde aştığınızı hissettiğinizde, siz de sevinç gözyaşları dökmüş olabilirsiniz. Ağlamayı özellikle istenmeyen duygularla bağdaştırıyorsanız; sevinç gözyaşları kafa karıştırıcı olabilir. Fakat bu tür gözyaşları da oldukça normaldir.

Sevinç gözyaşları yaşa ya da cinsiyete bağlı değildir. Yani, teoride, duyguları deneyimleyen herhangi biri sevinç gözyaşları dökebilir. Fakat bu neden meydana gelir? Hiç kimsenin kesin bir cevabı yok; ancak bilimsel araştırmalar, potansiyel birkaç açıklama sunuyor.

Tüm Reklamları Kapat

Sevinçten Ağlamayı Açıklayan Teoriler

Ağlamak, Şiddetli Duyguları Düzenlemeye Yardım Eder!

Çoğu insan üzüntüyü, öfkeyi ve hüsranı negatif olarak görür. Genellikle insanlar mutlu olmak ister ve muhtemelen mutluluğu negatif olarak gören birini bulmakta zorlanırsınız. Öyleyse, sevinç gözyaşlarının kaynağı nedir?

Mutluluk diğer duygularla ortak bir paydada buluşur: Pozitif veya negatif, bütün duygular oldukça yoğun olabilir.

2015 yılında yapılmış bir araştırmaya göre, duygularınızı o kadar yoğun yaşarsınız ki yönetilemez hale gelirler ve böylece sevinç gözyaşları ortaya çıkar. Bu duygular sizi alt etmeye başladığında, onlardan kurtulabilmek için ağlayabilir veya çığlık atabilirsiniz. (Belki de her ikisi de...)

Örneğin; üniversite kabul mektubunuzu yırtıp açtıktan sonra, çığlık atıp gözyaşlarına boğulmuş olabilirsiniz; hatta çığlığınız o kadar yüksek sesliydi ki, aileniz ciddi anlamda kendinizi incittiğinizi düşünmüş bile olabilir!

Tüm Reklamları Kapat

Dimorfsal Açıklama

Sevinç gözyaşları, dimorfsal açıklamanın güzel bir örneğidir. Burada, dimorf, "iki form" anlamına gelir. Bu ifadeler aynı kaynağa sahiptir; fakat farklı şekillerde ortaya çıkar.

İşte başka bir örnek: Onu yakalayıp, sıkma dürtüsü hissedecek kadar tatlı bir şey gördünüz mü (örneğin bir bebek ya da bir hayvan)? Belki bir yetişkinden küçük bir çocuğa duymuş olabileceğiniz bir cümle bile var: "Seni yiyebilirim!"

Tabii ki, o evcil hayvanı ya da bebeği sıkarak zarar vermek istemezsiniz. Yetişkinler, gerçekten de bebekleri yemek değil, onları tutmak ve kucaklamak istiyorlar. Dolayısıyla bu agresif duygu ifadesi biraz tuhaf görünebilir; ancak bunun basit bir açıklaması var: Duygular o kadar yoğun ki, onları nasıl idare edeceğinizi bilmiyorsunuz.

Denge Bulmak...

Duyguları yönetme zorluğu bazen olumsuz sonuçlar da doğurabilir. Duygu düzenlemesiyle istikrarlı olarak zor anlar yaşayan bazı kişilerde ruh hali değişimleri veya rastgele patlamalar olabilir.[2]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Öyleyse bir bakıma, bu sevinç gözyaşları duygusal sağlığınızı etkileyebilecek şiddetli duygulara biraz denge sağlayarak sizi korurlar. Başka bir deyişle, ağlamak nasıl sakinleşeceğinizi bilemeyecek kadar kendinizi aştığınızı hissettiğinizde yararlı olabilir.

Gözyaşları, Başkalarıyla İletişim Kurmanızda Yardımcı Olur!

Herhangi bir nedenden ağladığınızda sizi gören herkese (isteseniz de istemeseniz de) bir mesaj gönderirsiniz. Ağlama eylemi, duygularınızın sizi alt ettiğini başkalarının bilmesini sağlar. Ki bu da rahatlamaya ve desteğe ihtiyacımız olduğunu gösterir.

"Elbette," diye düşünebilirsiniz "üzgün ya da stresli hissedildiğinde kim rahatlatılmak istemez ki?"

Fakat son derece mutlu olduğunuzda da biraz destek isteyebilirsiniz. Daha spesifik olarak, 2009 yılından bir araştırma, mutluluktan neşeye ve hatta sevgiye kadar yaşadığınız şiddetli duygular konusunda başkalarıyla bağ kurmak istediğinizi gösteriyor.[3]

Genel konuşmak gerekirse, insanlar sosyal varlıklardır. Bu sosyal doğa, kötü zamanlarda olduğu kadar iyi zamanlarda da yoğun deneyimleri paylaşma, dayanışma ve rahatlık arama arzusunda rol oynayabilir. Öyleyse sevinç gözyaşları "Lütfen bu güzel anı paylaşın." demenin bir yolu olabilir.

Yukarıda bahsedilen çalışmanın yazarları, gözyaşlarının mezuniyetleri düğünler ve balolar gibi belirli anlamlara sahip olayların büyüklüğünü veya önemini belirtebileceğini de işaret ediyor.

Tüm Reklamları Kapat

Ağlamak etrafınızdaki herkese, "Şu anda meydana gelen şey, benim için çok şey ifade ediyor." demektir. Böylece ağlamak, özellikle cümleleri bir araya getiremeyecek kadar zayıf düştüğünüzde, önemli bir sosyal işlev sunar.

Ağlamak Gerçekten de Sizi İyi Hissettirir!

Birçok insan mutluluktan da olsa ağlamaktan hoşlanmaz. Burnunuz akar, başınız ağrıyabilir ve tabii ki toplum içinde duygularınızın üstesinden gelebilecek kadar şanslı olduğunuzda yabancıların kaçınılmaz bakışları vardır.

Fakat aslında ağlamanın birçok faydası vardır.

Tüm Reklamları Kapat

Mutluluk Hormonları

Ağladığınız zaman, vücudunuz endorfin ve oksitosin salgılar. Bu hormonlar acınızı dindirebilir, ruh halinizi güçlendirebilir ve genel refahınızı arttırabilir.

Gözyaşı, çevrenizdeki kişilerin desteğini ve rahatını almanıza yardımcı olabileceğinden, ruh halinizi ve genel sağlığınızı iyileştiren bağlantı hissinizi arttırır. Üzüntüden veya öfkeden ağlamak bu duyguları dindirebilir ve içinde bulunduğunuz durumu daha az kasvetli yapabilir. Fakat mutlulukla ağladığınızda oksitosin, endorfin ve sosyal destek deneyimi büyütebilir ve sizi daha iyi bile hissettirebilir (ve belki daha az ağlatabilir).

Duygusal Gevşeme

Birçok mutlu anın rastgele ortaya çıkmadığını anlamak da önemlidir: Evlenmek, doğum yapmak, liseden veya üniversiteden mezun olmak, hedeflediğimiz meslek için işe alınmak – bu başarılar kolayca gelmez. Bu kilometre taşlarını başarabilmek için büyük ihtimalle bol zaman, sabır ve çaba ortaya koyarsınız.

Bu iş ne kadar tatmin edici olursa olsun, büyük olasılıkla biraz stres yarattı. Öyleyse ağlamak, bu uzun süreli stresten kurtulmak için nihai bir katarsis (duygusal boşalma/ duygusal gevşeme) veya kurtuluş olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Hayvanlar Üzerine (3 Kitap)

Hayvan Olmak: Bir İnsanın Hayvana Dönüşmesinin İzini Sürmek

Charles Foster

Bu değerli gezegeni herkes ve her şey gibi paylaşan insanlara, canlı olmaya dair samimi ve radikal bir bakış açısı sunan Hayvan Olmak, hayvan olmayı deneyimleyebilmek gerçekten mümkün müdür, sorusunu hep yakınında tutarak diğer canlı türleriyle aramızda zaman içinde oluşmuş sınırları belirsizleştirmeye dönük bir çabanın ürünüdür.

Bir imkansızın peşinden giderek hayvan olmanın doğasını keşfe çıkan tutkulu doğabilimci Charles Foster, porsuk, susamuru, alageyik, tilki ve ebabil “olmayı” tecrübe etmeye kalkışarak, yitirdiğimiz vahşiliğimizin, inkar ettiğimiz vahşiliğimizin ve vahşileşebilmemizin nükteli hikâyesiyle zamanda unuttuğumuz tabiatımızı yeniden hatırlamamızı sağlıyor.

“Doğa yazını genellikle etrafı sömürgeci adımlarla arşınlayan ve iki metrelik mesafeden yeryüzünde gördüklerini anlatan insan hikayelerinden ya da hayvanların giyindiğini savunan insanlardan ibarettir. Bu kitap dünyayı, çıplak Welsh porsukları, Londra tilkileri, Exmoor susamurları, Oxford ebabilleri, İskoç ve West Country alageyikleriyle aynı düzlemde görerek anlatmak üzerine bir çabadır. Aynı zamanda koklama ve işitmenin görme duyusundan daha işlevsel olduğu bir yaşam alanında hareket etmenin nasıl bir his olduğunu öğrenmenin de hikayesi… Bir nevi edebi Şamanizm, ve itiraf etmeliyim ki, çok ama çok eğlenceliydi.”

Hayvanların Gizli Yaşamı

Peter Wohlleben

“Geyikler, yabandomuzları ya da kargaların, kendi içinde mükemmel olan hayatlarını yaşarken eğlenebildiklerini de kavrayan biri, kadim ormanlardaki yapraklar arasında neşeyle dolaşan o minik hortumluböceklerine de saygı duyabilir belki.”

Kimisi evimizin sakini, kimisi sokakların, kimisiyle penceremizde karşılaşıyoruz kimisiyle yabanda, ama kesin olan şu ki ne zaman seslerine kulak versek günümüz güzelleşiyor. Ne kadar farkında olduğumuz bir yana onları duyuyor, onları görüyor, onları etkiliyor ve onlardan etkileniyoruz. Bu kitap farklılıklarıyla bizi büyüleyen hayvanlarla duygu, düşünce ve değerler dünyamızdaki ortaklıkları gösteriyor. Bu sayede bizi hayvanlar âleminin diğer üyeleriyle ilgili varsayımlarımızı sorgulamaya ve bizimki kadar kırılgan yaşamlarına iştirak ederken bu bilgiyle hareket etmeye davet ediyor.

Doğa üzerine yazdığı kitapları onlarca dile çevrilip milyonlarca okura ulaşan Peter Wohlleben bu kitabında birbirlerine adlarıyla seslenen kuzgunlardan kendi yaptıklarına kafa yorup pişman olan sıçanlara, tavukları kandıran horozlardan sadık domuzlara, utangaç atlardan yas tutan geyiklere ve yavrularını eğiten keçilere kadar yeryüzünü paylaştığımız türlü çeşit hayvanın hikâyesine yer veriyor.

“Etkileyici ve okunaklı diliyle Peter Wohlleben’ın bu kitabı da başka bir cevher. Yazarın bilimsel keşiflerle kendi deneyimlerini harmanlamaktaki ustalığı sayesinde her bir sayfasını zevkle okudum. Siz de okuyun ve bir daha asla yeryüzünü diğer canlıların renkli ve zengin yaşamlarıyla paylaştığımız konusunda şüpheye düşmeyin.”

―Jonathan Balcombe

Hayvanların Tarihi – Felsefi Bir Deneme

Oxana Timofeeva

Sunuş: Slavoj Žižek

“Hayvanlar gitgide, teker teker sahneyi terk edip insanlığı kendi temsilleriyle, evcil hayvanları ve oyuncaklarıyla baş başa bırakıyor.”

Çalışmalarını çağdaş felsefenin sorunları merkezinde sürdüren akademisyen Oxana Timofeeva, Aristoteles’ten ödünç aldığı adla Hayvanların Tarihi’ni felsefi bir hat üzerinde kuruyor, tabiri caizse, “felsefe tarihini hayvanların tarihi olarak okumayı” öneriyor.

Hayvanlar bugün daha ziyade evcilleştirme, kapatma ya da imgeleştirme yoluyla gündelik hayatımıza, dilimize, düşünce dünyamıza dahil olurken bu çalışma “hayvan meselesi”ni Aristoteles’ten Hegel’e, Adorno’dan Deleuze’e uzanan geniş bir felsefe geleneğine ve Bataille, Kafka, Platonov gibi yazarların metinlerine atıfta bulunarak ele alıyor, hayvanla insan arasında aşina olduğumuz tüm ayrımlardan, insanlığa ve hayvanlığa dair tüm keskin tanımlardan azade yeni bir düşünme ve tartışma imkânı sunuyor.

“Eğer felsefe bilgelik sevgisiyse, Oxana Timofeeva’nın Hayvanların Tarihi, hayvan sevgisinden mürekkep bir felsefe çalışmasıdır. Felsefeyi hayvanlara karşı yanlış tutumundan ötürü kolayca mahkûm etmek yerine, hayvanlara haysiyetlerini iade etmek üzere Aristoteles’ten Deleuze’e filozofların nasıl daha farklı yorumlanabileceğini yeni baştan anlama çabasına giriyor. Hayvanların Tarihi, bize, biz insanlara, yeni bir dünya kazanmak için tüm ‘devrimci hayvanlar’la birlik olmayı öğretiyor. “

— Benjamin Noys

Devamını Göster
₺500.00
Hayvanlar Üzerine (3 Kitap)

Ayrıca Beyniniz Biraz Şaşkına Dönmüş Olabilir!

Sevinç gözyaşlarıyla ilgili başka bir teoriye göre, bu tip gözyaşları ortaya çıkar, çünkü beyniniz yoğun duyguları ayırt etmekle ilgili problem yaşar.[4]

Neşe, öfke ya da üzüntü gibi güçlü bir duyguyu yaşadığınızda, beyninizde amigdala olarak bilinen bir bölge bu duyguyu kaydeder ve beyninizin başka bir parçası olan hipotalamusa bir sinyal gönderir. Hipotalamus, sinir sisteminize sinyal göndererek duyguları düzenlemeye yardımcı olur. Fakat sinir sisteminize hangi duyguyu deneyimlediğinizi tam olarak söyleyemez; çünkü bunu bilmiyor. Onun bildiği tek şey, duygu o kadar şiddetli ki onu yönetmekte biraz sorun yaşayabilirsiniz.

Sinir sisteminizin önemli işlevlerinden biri strese yanıt vermenize yardımcı olmayı içerir. Bir tehditle karşılaştığınızda, sempatik sinir sisteminiz sizi savaşmaya ya da kaçmaya hazırlar. Tehdit azaldıktan sonra, sinir sisteminizin parasempatik dalı sakinleşmenize yardımcı olur. Sinir sisteminiz hipotalamustan "Hey, biraz bunaldık" diyen o sinyali aldığında, adım atması gerektiğini bilir. Bunu yapmanın kolay bir yolu şu: Hem mutlu hem de üzgün yoğun duyguları ifade etmenize ve onlardan kurtulmanıza yardımcı olan gözyaşları üretin.

Sonuç

Gözyaşları, yoğun duygulara verilen normal bir insan tepkisidir. Üzüntü karşısında ağlama olasılığınız daha yüksek olsa da, sevinç gözyaşları olağanüstü bir şey değildir. Aslına bakarsanız sevinç gözyaşları, aslında sizin zihinsel sağlığınıza oldukça yardımcı olmaktadır.

Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
50
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 14
  • Muhteşem! 12
  • Üzücü! 9
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Umut Verici! 3
  • Bilim Budur! 2
  • İnanılmaz 2
  • Güldürdü 1
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Healthline | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/06/2025 10:35:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9608

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
C. Raypole, et al. Sevinç Gözyaşları: Mutluyken Neden Ağlıyoruz?. (28 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 18 Haziran 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/9608
Raypole, C., Masat, P., Bakırcı, Ç. M. (2020, November 28). Sevinç Gözyaşları: Mutluyken Neden Ağlıyoruz?. Evrim Ağacı. Retrieved June 18, 2025. from https://evrimagaci.org/s/9608
C. Raypole, et al. “Sevinç Gözyaşları: Mutluyken Neden Ağlıyoruz?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Pınar Masat, Evrim Ağacı, 28 Nov. 2020, https://evrimagaci.org/s/9608.
Raypole, Crystal. Masat, Pınar. Bakırcı, Çağrı Mert. “Sevinç Gözyaşları: Mutluyken Neden Ağlıyoruz?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Pınar Masat. Evrim Ağacı, November 28, 2020. https://evrimagaci.org/s/9608.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close